Türk muhafazakârlığı Kemalizm’in radikal modernist yaklaşımını frenlemeyi amaçlayan, bunun istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini ve modernleşmenin evrimci ve tedricî bir biçimde gerçekleşmesini savunan bir ideolojidir.
Türkiye’de muhafazakârlık Kemalizm’le ve Kemalist devrimle hesaplaşamamıştır. Muhafazakârlığın doğası gereği devrime karşı çıkması gerekirken o, Kemalizm’i içselleştirmiştir.
Türk muhafazakârlığı genel hatları itibarıyla cumhuriyetle birlikte ortaya çıkmıştır. Türkiye’de 1920 ile 1930 yılları arasında büyük toplumsal değişimler yaşandığını söyleyebiliriz.
Muhafazakârlığın modernleşmeye ve değişime karşı olduğu algısı yanlıştır. Muhafazakâr ideoloji özellikle devrimci sol ideolojilerin geçmişi tasfiye edici radikal düşüncelerinden ve liberalizm gibi sağ ideolojilerin aşırılıklarından tedirgin olan bir düşüncedir.
Muhafazakârlık geçmişle kurulan bağın koparılmasına karşıdır. O nedenle toplumsal yapının tarihsel birikimin bir sonucu olarak oluşan gelenek, din, kültür, geçmiş gibi değerlere dayanmasında ısrar eder.