Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrının Maskeleri 2

Doğu Mitolojisi

Joseph Campbell

Doğu Mitolojisi Sözleri ve Alıntıları

Doğu Mitolojisi sözleri ve alıntılarını, Doğu Mitolojisi kitap alıntılarını, Doğu Mitolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Korkmaz mıydı yetişkin Bir gövdede, eli kolu bağlı kalmaktan? Lucretius
Spengler’in görüşüne göre: “Çocuk, yaşamını yitirmiş gövdeyi aniden olduğu gibi görür, bütünüyle madde, bütünüyle mekân haline gelmiştir; aynı anda kendini koca yabancı dünyada tek başına bir varlık olarak hisseder. ‘Beş yaşındaki çocukla aramda yalnızca bir adım vardır. Fakat yeni doğan bebekle beş yaşındaki çocuk arasında korku verici bir mesafe bulunur.’
Sayfa 66 - Islık Yayınları II. basım 2016 Tanrı Kentleri (Hiyaretik Devlet)
Doga Tanrı İnsan üçlemesi
Japon Zen Buddhist felsefeci Dr. Daisetz T. Suzuki Batı ruhunun belirleyici özelliğini şöyle özetlemişti: "Insan tanrıya karşıdır. Doğa tanrıya karşıdır ve insan ile doğa birbirine karşıdır." Oysa ona göre tersine "Eğer dünyayı tanrı yarattıysa insanın onun parçası olarak yaratmıştır,insan doğaya aittir,organik olarak doğanın parçasıdır... Kendiliğinden olmanın ve insanların adetleriyle inceltilmiş yapay ikiyuzlulukleriyle sinirlanmamanin kutsal bir yanı vardır." Fakat batının bütün ruhsal tarihi MÖ y. 2350 den beri kendisinin insan tarafını bu yüceltilmiş dogaustulukten ayırmaya yönelmiştir.
Reklam
Yalnızlık hep aynı
M.Ö. 2000, Mezopotamya'dan bir papirüs: "Şimdi kimle konuşabilirim? Kardeşler kötü, Bugünün arkadaşları sevgi bilmiyor, Şimdi kimle konuşabilirim? Kibar insanlar yok oldu; Her yerde kaba yüzlüler var. Şimdi kimle konuşabilirim? Belginlikle yıldım, İnanç sahibi tek arkadaşım yok. Şimdi kimle konuşabilirim? Ülkeyi kötülük kasıp kavuruyor; Sonu da yok."
“Kendisini kendisiyle fethedene Kendisi arkadaştır. Kendisini kendisiyle fethetmeyen Saldırır düşman gibi kendine."
Halk mitolojileri, köyün normal akışının dışındaki ıssız her yere ait aldatıcı ve tehlikeli varlıklarla kaynar.
Sayfa 95 - Kahramanın Sonsuz Yolculuğu adlı kitaptan alıntıdır.Kitabı okudu
Eğer dünyayı Tanrı yarattıysa, insanı onun parçası olarak yaratmıştır; insan doğaya aittir, organik olarak doğanın parçasıdır... Kendiliğinden olmanın ve insanların âdetleriyle, inceltilmiş yapay ikiyüzlülükleriyle sınırlanmamanın kutsal bir yanı vardır. İnsana ait herhangi bir şeyle sınırlanmamış olmanın doğrudan ve taze bir tarafı vardır." Japon Zen Buddhist felsefeci Daisetz T. Suzuki
Reklam
"Sen busun" bilgeliğe atılan ilk adım için uygun olan düşüncedir.
Hintçe yoga teriminin Sankristten gelen kökü olan yuj fiilinin anlamı bağlanmak, ilişkilendirmek veya birleştirmektir. "Religion" din, Latince religio "birbirine bağlanmak, tutturmak" sözcüğüyle benzerlik gösterir. İnsan, yaratılan, dinle Tanrıya bağlanmaktadır. Fakat din, religion, tarihsel olarak koşullanmış bir sözleşmeye, şeriata, Kuran'a bağlanmayı anlatırken, yoga zihnin, "zihnin bilgi edindiği" yüce biçimde düzenlenmiş ilkeye psikolojik olarak bağlanmasıdır.
İyi bir asker olarak değil, gelişmiş tekil birey olarak yaşam ülküseldir. Doğu'da benzerini aramak boşunadır. Orada ülküsel olan egonun geliştirilmesi değil bastırılmasıdır.
Buda'ya yakarıp içimdeki nefreti söküp atmaya uğraşıyorum. Ran1985
“Ey rahipler, eğitilmiş ve soylu öğrenci göz için nefret duyar, biçimler için nefret duyar, gözle edinilen bilinç için nefret duyar, gözle edinilen izlenimler için nefret duyar; her türlü duygu, hoş, kötü veya kayıtsızlık getiren, gözle elde edinilen izlenimlere bağlı olarak ortaya çıkar, bu nedenle nefret duygusu doğurur. Kulağa karşı nefret duyar, seslere karşı nefret duyar... buruna karşı nefret duyar, kokulara karşı nefret duyar... dile karşı nefret duyar, tatlara karşı nefret duyar... gövdeye karşı nefret duyar, elle tutulabilen şeylere karşı nefret duyar... zihne karşı nefret duyar, düşüncelere karşı nefret duyar, aklın getirdiği bilince karşı nefret duyar, zihnin edindiği izlenimlere karşı nefret duyar; her türlü duygu, hoş, kötü veya kayıtsızlık getiren, zihinle elde edinilen izlenimlere bağlı olarak ortaya çıkar, bu nedenle nefret duygusu doğurur. Ve bu nefreti duymakla, duygulardan uzaklaşır ve duyguların yok olmasıyla özgür olur ve özgür olunca, özgür olduğunun farkına varır ve yeniden doğumun tükendiğini, kutsal yaşamı yaşamış olduğunu, yapması gerekeni yapağını ve artık bu dünyada işi kalmadığını bilir.'' MahaVagga 1.21.2-4
Sayfa 223 - Islık Yayınları II. basım 2016 (Eski Hindistan ) BÜYÜK TERSİNE DÖNÜŞÜM
Geri15
87 öğeden 76 ile 87 arasındakiler gösteriliyor.