Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı

Pearl S. Buck

Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı Gönderileri

Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı kitaplarını, Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı sözleri ve alıntılarını, Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı yazarlarını, Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı- Pearl S. Buck
Bir erkekle bir kadındaki bu kuvveti kim anlayabilir? Bu kuvvet, gözlerin tesadüfen karşılaşmasından sıkılgan fakat sürekli bir bakışın ansızın alevlenerek sabit ve sonsuz bir bakışa dönüşmesiyle oluşur. İlk önce süratle çekilen parmakların teması ve onu takip eden kalbin kalbe akışı.
180 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Dünya edebiyat tarihinde Pearl S.Buck gibi, kitaplarını basit ve sade olarak yazan, tüm düyaca tanınmış kaç yazar vardır acaba diye düşündüğümde aklıma gelenleri sayıyorum neredeyse bir elin parmaklarının sayısına ulaşamıyorum. Aklıma ilk gelenler de nedense hep Necib Mahfuz ve Cengiz Aytmatov oluyor. Bu üç yazarın da ortak noktası, romanlarını
Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı
Doğu Rüzgarı Batı RüzgarıPearl S. Buck · Bakış Yayınları · 200028 okunma
Reklam
Ben de, çocuğun sol kulağını delerek bir altın halka geçirmeyi istemiştim. Böylece, tanrılar onu kız sanarak işlerine yaramayacağını düşünecekler, ona ilişmeyeceklerdi.
Sayfa 152 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
''Ah, o acımasız gelenekler. Yaşlılarla gençlerin uzlaşmalarına, anlaşmalarına imkan yok. Bir bıçak bir ağacın dalını nasıl koparırsa, bu gelenekler de kuşakları öyle ayırıyor birbirinden.''
Sayfa 150 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
''Benim çok eskiden öğrendiğim bir şey var. Bir kadın bir erkeğin gönlüne girdi mi, erkeğin gözleri ona bağlanır kalır. O kadar ki, başka bir şey görmez olur.''
Sayfa 106 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Sonra anam, sözlerin denizaltından bile gittiğini işitince de şunları söylemişti : ''Bizim bu barbarlara söylenecek ne sözümüz olabilir? Tanrılar, bizi birbirimizden ayırmak için aramıza denizleri girmemişler midir? Tanrıların ayırdığını bitiştirmeye uğraşmaksa, günahtır.''
Sayfa 105 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Reklam
Gözüme çarpan hayret verici şeylerden biri de, yabancı kadının kendi çocuklarını emzirmesiydi. Ben kendi çocuğumu emzirmeyi asla düşünmemiştim. Varlıklı ve yüksek mevki sahibi yüksek kadınlar böyle yapmazlar ve bu işi görecek halayıkların bolluğundan yararlanırlar.
Sayfa 81 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Daha sonra çocukların yataklarını gördüm. Yataklar da baştan başa beyaz örtülüydü ve görüntü üzüntü vericiydi. Anlayamıyordum bu kadar beyazlık kullanılmasının nedenini. Çünkü bu renk üzüntü ve ölüm rengidir. Çocuğa ise sevinç anlatan kırmızı, sarı ve mavi renkli giysiler yaraşır.
Sayfa 81 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Çocukların tenleri de bembeyazdı. Ben bunların, ilaçlı bir suyla yıkanarak ağardıklarını sanmıştım. Ama çocukların her gün yıkandıkları yeri göstermesi üzerine, bu kanımın yanlış olduğunu anladım. Çok fazla yıkanmak yüzünden çocukların, doğanın kendilerine verdiği rengi yitirdikleri inancına vardım.
Sayfa 80 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Soğuk toprak, güneşin gelip de yüreğinde goncalar açtırdığını nasıl anlayabilir? Deniz, ayın onu kendine doğru çektiğini nasıl duyabilir?
Sayfa 71 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Reklam
Çoçukluğumda ayaklarımı bağlamak işi anamın gözetiminde olmuştu. Ayaklarımı sıcak suya daldırarak sapsağlam bağlamaya ve bağları her gün sıklaştırmaya önem vermiş, acıdan ağladığım zamanlar, bir gün kocamın ayaklarımın güzelliğini öveceğini söylemişti.
Sayfa 45 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Karısı olduğuma göre, o bana şunu bunu buyurmayacak da kim buyuracak? O benim yasal olarak üstüm, sahibim değil miydi? Sonra, beni evlenmek için zorlayan yoktu ki ... Ben evlenmez de ne yapabilirdim? Evlenmekten başka bir şey yapamayacağıma göre, ana babamın seçtiği kocadan başka kime varabilirdim?
Sayfa 32 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Anamın evinden ayrılıp da kocamın evine götürecek büyük kırmızı sandalyeye oturduğum zaman, kocamın beni beğenmeyeceğini aklımın ucundan bile geçirmiyordum.
Sayfa 30 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
Ama kardeşim bir erkekti ve ben yalnız bir kızdım. O yüzden, ağabeyim dokuzuna, ben altı yaşına bastığım zaman, harem bölümünden almışlar, babamın yaşadığı bölüme götürmüşlerdi. Bu ayrılıktan sonra birbirimizi seyrek görüyorduk.
Sayfa 17 - Sander - Mayıs - 1973Kitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.