Öpüşen dudaklar, aynı zamanda birbirini parçalayan, yiyen dudaklardır... Cinsel birleşme önce av, sonra savaşım, son olarakta öfkeli bir doyumsuzluktur.
Maymun nedir ki insanın gözünde? Bir kahkaha ya da acı verici bir utanç. İnsan da işte böyle olmalı üstinsanın gözünde; bir kahkaha ya da acı verici bir utanç.
Freud, Hristiyanlıkta İsa’nın etinin ve kanının yenilip içildiği komünyon töreninin de eski totem yemeğini yinelediğini öne sürmüştür. Musevilik babanın diniyken, Hristiyanlık oğlun dini olmuştur. İsa totemci dönemde her oğulun yapmayı umduğu gibi onun yerini almıştır. Mesih ve kurtarıcı, totemci dönemdeki babayı yiyen oğuldu; her zaman babasına isyan eden ve onu “öldüren” kahramandı. Kahraman, babasına isyan etme cesaretine sahip ve sonunda onu mağlup eden kişidir.
Freud'a göre haz ilkesi, dış dünyanın etkilerini id ve idin eğilimleri üzerinde geçerli kılmaya çalışır ve idde sınırsız bir şekilde hüküm sürer; bunun yerine, gerçeklik ilkesini geçirmeye gayret eden ben ise (tutkuları içeren idin aksine) akıl ve sağduyuyu temsil eder. Freud ben'i id atının üstün gücünü dizginlemeye çalışan biniciye benzetir ve benzetmeyi biraz daha ileri götürerek şöyle sürdürür:
{Tıpkı attan düşmek istemediği için başka çare kalmadığında atın onu kendi istediği yere götürmesine razı olan binici gibi ben de idin isteklerini, kendi istekleriymişçesine eyleme geçirmeye gayret eder. 14}
Sayfa 225 - 4 Sigmund Freud, Haz İlkesinin ötesinde. Ben ve İd