Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dolmakalem Savaşları

Cengiz Özakıncı

Öne Çıkan Dolmakalem Savaşları Gönderileri

Öne Çıkan Dolmakalem Savaşları kitaplarını, öne çıkan Dolmakalem Savaşları sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Dolmakalem Savaşları yazarlarını, öne çıkan Dolmakalem Savaşları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
. “İslamcı” diye ortaya çıkıp, Müslümanları yönlendirmeye soyunan kaç kişi varsa, tümünün yazdıklarını, konuştuklarını inceleyin! Tümü ülkemizde dinsel bölücülük yapmaktadırlar. Tümü, gayri-müslimlere devlet içinde devlet vermeyi ‘Allah’ın Emri’ diye yutturmaktadır. Tümü, kurtulmak uğruna bunca Müslümanın şehid olduğu kapitülasyonları, yeniden Müslümanların boynuna geçirmek için çabalamaktadır. Abdururrahman Dilipak, Ali Bulaç, Cemaleddin Kaplan, vb. tüm ‘İslamcı’ların kurmaya çalıştıkları düzen, Batılı Hıristiyan devletlerin Sevr’de ve Lozan’da kurmamızı dayattıkları, Atatürk’ün reddettiği Misak’ı Milli'yi Yok Etme Düzeni’dir. .
Sayfa 267Kitabı okudu
. “Orhon Yazıtları’nda Mankurtlaştırmanın işkenceden başka bir yöntemi yazılı,” diyorum. “Binbeşyüz yıl önce, Çinliler, bol bol ipek, altın, gümüş vererek Mankurtlaştırıyorlarmış Türk Beylerini. Kültigin taşa kazılı bildirisinde anlatıyor; Çin’liler ilk adımda tatlı sözlerle, vaadlerle, parayla yaklaşıp öncelikle.Türk Beylerini tavlamış; Çin’in pohpohladığı Türk Beyleri kendilerini Çin’li gibi görüp Türkçe olan adlarını bile değiştirerek Çin Beylerinin Çince adlarını almaya başlamışlar; işbirlikçi Beylerin buyruğuyla elli yıl Çin boyunduruğunda yaşamış Türkler. Sonra, Türk boylarını birbirine karşı kışkırtıp kendi aralarında savaştırmaya başlamış Çin. Halk bakmış ki, Çin’in sözüne uyan Mankurtlaşmış beyleri yüzünden kırılmaktalar; ayılıp kendilerine gelmişler; benim kendi ülkem vardı, ülkem hani; benim kendi devletim vardı, devletim hani, diye homurdanıp başkaldırmışlar; örgütlenip savaşarak kurtulmuşlar Çin boyunduruğundan. Orhon yazıtlarında aynen böyle yazılı.” “Demek köle olmuşlar Mankurt değil,” diyor Neveser. “Beyler Mankurt olmuş, halk köle,” diyorum. “Anlamıyorum,” diyor Neveser, “Yöneticiler, aydınlar, yazarlar toplumun en uyanık kesimi; halk neyse de, onlar nasıl Mankurtlaşabiliyor?” “Para ablam, para!” diyor sürücü, “Para Mankurtu bunlar; dolar Mankurtu. İki satır yazıp çuvalla para alıyorlar...” .
Reklam
. Kurtuluş Savaşı’nın önderlerince neyin neden nasıl yapıldığı, şimdiki delikanlılarımızca artık unutulmuş bulunduğundan, bu unutulmuşluktan yararlanılarak Müslüman gençlerimiz kandırılmaktadır. Kur’an’ı bilmez, İslam savaşçısı kesilir; Marksizm’i bilmez, başımıza komünist savaşçı kesilir bir alay bebeyle dolu ülkemiz. Kanları damarlarında kaynıyor. Yürekleri iyilik dolu, beyinleri aydınlaştırılmayı bekler. “Tilkiler”se onları aydınlaştırmak yerine, kışkırtır!.. .
Sayfa 399Kitabı okudu
yazarımız çok iyimser
. Okuduğu türküleri, ezgileri beğeniyle dinlediğimiz sayın Livaneli’nin dilimiz konusunda gerçeğe uymayan savlar yayması, onarılamaz bir yanlış değildir. Kendisinin konu üzerinde yeniden düşüneceğini, görüşlerini özeleştiri süzgecinden geçireceğini, yanılgılarını göreceğini umut etmememiz için hiç bir neden yok... ~ SON ~
Sayfa 440Kitabı okudu
Amaç mı? Gaye mi?
. Arapça’dan Osmanlıca’ya geçerek, anlamları Arapların dahi anlayamayacağı biçimde bozulan sözlerin dilimizden atılarak yerlerine kökü Türkçe olan sözlerin konulmasını, “dinsizlik”, “din-İslam-Kur’an düşmanlığı” olarak damgalayan Kadir Mısıroğlu: Amaç ’ kelimesini boykot edelim, çünkü o menşei kur'an olan ‘gaye’ kelimesini yok etmek
Sayfa 427Kitabı okudu
. Bundan yetmişbeş yıl önce, “vatanın bağrına düşman dayamış iken hançerini”, hiçbir “İslamcı” çıkıp da: “Gayri-müslimlere özerklik verelim! Misak'ı Milli sınırları içinde devlet içinde devlet olma hakkı verelim! Bu Allah’ın Emri’dir!” diyemezdi. Dediği an, ya belasını, ya mevlasını bulurdu. Tıpkı satılmış yazar, Vahdettin’in sesi Ali Kemal gibi... Bugün “İslamcı”nın varlığı, yetmişbeş yıl önce yaşanan acıların Müslümanlarca unutulmuş ya da Müslümanlarca unutturulmuş olmasından kaynaklanmaktadır. Unutan gaflet, unutturan ihanet içerisindedir. .
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
Artık bir arap bulup bu deneyi yapmak çok kolay :(
. Kadir Mısıroğlu, Yazı Devrimi’nin Kur’an-İslam yazısını kaldırdığını savlıyor. Bu sava ancak gülünür; çünkü Yazı Devrimi ile kullanımdan kaldırılan yazı, her şeyden önce Arap yazısı bilmenin okunmasına yazılmasına yetmediği Osmanlı Yazısı ’dır. Kanıtı çok kolay. Elinize bir Osmanlı yazılı kitap alınız. Bir Suudi, Mısırlı, Iraklı ya da Suriyeli bulunuz. Yazı Devriminde kullanımdan kaldırılan Osmanlı yazısıyla basılmış kitabı okumasını isteyiniz. Göreceksiniz ki, okuyamayacak, “Bu ne biçim yazı,” diye güleceklerdir. Ben bu deneyi pek çok kez yineledim, hep böyle oldu. Eğer Türk Yazı Devrimi’yle kaldırılan yazı, Kadir Mısıroğlu’nun savladığı gibi, ‘Kur’an-İslam yazısı’ olaydı, bu yazıyı tüm Müslüman Araplar okuyabilirlerdi. Gerçek; okuyamıyorlar, anlayamıyorlar. .
Sayfa 424Kitabı okudu
. Dileyen dilediği amaç uğruna yazıp söylesin. Ancak yalan yaymasın. Evet, Uydurma Özgürlüğü var; ama Çürütme Özgürlüğü de var. Biz, yalan çürütme özgürlüğümüzü doya doya kullanmak istiyoruz. Öyle ki, bu, içinde yaşadığımız bugünlerde, artık bir hak olmaktan da öte, bir görev olmuştur. Yalan çürütme görevinden kaçanlar bu denli çok sayıda olmasaydı, Türkiye kendilerine “İkinci Cumhuriyetçi”, “İslamcı", “Osmanlıcı” denilen bunca yalancının ardına takılıp, bunca kargaşaya sürüklenmezdi.. Türk Dil Kurumu, kendisine ilişkin yalanlar yayılırken susuyorsa; Türk Tarih Kurumu, kendisine yönelik yalanlar yayılırken susuyorsa; İnkılap Tarihi Kürsüsü Prof.’ları, Dr.’ları Atatürk’e ve Cumhuriyet’e ilişkin yalanlar yayılırken susuyorsa; Bu yalanlar karşısında susulmasını söylenenlerin gerçek olduğu biçiminde anlamaktan başka bir yolu kalmayan toplum, hiç bir biçimde suçlanamaz... .
Sayfa 323Kitabı okudu
. Laiklik kaka, Hilafet ciciymiş! Türkiye’yi bugünkü açmazlardan kurtaracak olan Hilafet Yönetimi imiş! Hele bir Hilafet’e geçelim, Avrupa’yı titretirmişiz!.. Halifelerin Batıdan aldıkları borçlar karşılığında Osmanlı topraklarını ipotek ettikleri ne çabuk unutuldu? Halifelerin Osmanlı’yı Batının önce yarı sömürgesi, sonra tam sömürgesi durumuna düşürdükleri; bizi tam sömürge durumundan Laik Önderliğin kurtardığı, ne çabuk unutuldu?.. Laik Cumhuriyet’in, Halifelik Döneminin Batıya olan borçlarını taa 1954 yılına dek ödediği; Laik Dönemde yaşanan çoğu sıkıntıların, Halifelik dönemi borçlarını ödemekten kaynaklandığı, ne çabuk unutuldu? Şimdi Türkiye yeniden Kurtuluş Savaşı öncesi gibi dış saldırılara, dış başkaldırılara uğramıştır. Bu doğrudur. Bunu hasıl savuşturacağımızı düşünüyoruz. Bu da doğrudur. Ancak kurtuluş yolu diye önümüze konulan hilafetçi, Osmanlıcı, İslamcı, laiklik ve ulusal cumhuriyet düşmanı önerilerin bizi daha kötü bir tutsaklığa sürükleyeceğini görmemek, körlüktür. .
Sayfa 338Kitabı okudu
. “Duydun değil mi? Belki de içtiğim sigaranın dumanısın...“ “..........“ “Hiç bozulmamış yasaklar gibi aklımdasın...” “..........“ “Sen benim şarkılarımsın, tamam mı?” “..........“ “Alo? Neveser, nereye gittin?” “Buradayım.” “Ama sesin titriyor senin, yoksa, dur bakayım; hey, sen ağlıyor musun?” “Geçti.” “Ama neden?” “Doğruları yazmanın ocaklar söndürdüğü bir dünyada yaşadığımıza ağladım.” “İşte buna ağlanır.” .
Sayfa 126Kitabı okudu
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.