En Yeni Doludizgin Bir Denizci: Jack London Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Doludizgin Bir Denizci: Jack London sözleri ve alıntılarını, en yeni Doludizgin Bir Denizci: Jack London kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Otuz günlük cezalarını tamamlayan iki arkadaş, cezaevinden çıkar çıkmaz ihtiyaçları olan üç beş kuruşu Buffalo'nun ana caddesinde el açarak sağladılar. Sonra önlerindeki ilk meyhaneye dalarak birer bira getirttiler. Jack getirilen bir bardak dolusu köpüklü birayı, arkadaşının önüne itti, yerinden fırladığı gibi, meyhaneden çıktı, arkadaki çiti atlayarak bütün hızıyla tren istasyonuna doğru koşmaya başladı. Arkadaşı ne olduğunu anlayana kadar, o Batı'ya giden bir yük trenine atlamış kimseciklerin göremeyeceği bir köşeye sinmişti bile..
Kayalık Dağlar'ın en yüksek tepesini üstü açık bir vagonda, kar fırtınası altında geçen Jack London, iyi kalpli bir demiryolu memurundan Reno'dan yola çıkan General Kelly birliğinin, karşı yoldan gelmekte olduğunu öğrendi. Öğrenmesiyle, yük vagonuna atılması bir oldu. Yerlere serili hasırlar üzerinde seksen dört kişi vardı. Birbirlerine sokulmuşlar, ısınmaya çalışıyorlardı. Jack London, yarı şaka yarı ciddi küfreden adamların orasına burasına basarak geçti. Daracık bir yer bulup çömeldi. Böylece sanayi ordusuna katılmış oldu.
Yol Notları, Jack London'un içindeki enerji ve neşenin yansımasıdır. Hayatın büyüleyici ve yepyeni yanlarını bulmaya çalışan ihtiraslı ve güçlü bir gencin gözlemleridir . Ama bu genç, aşırı heyecana dayanamayacak , zaman zaman sinirleri bozularak derin bir bunalıma düşecektir. Jack London Yol Notların da, insanın kendini öldürmeye hakkı olduğundan söz eder. Bundan söz etmesi de, insanın aklına, dört yıl önce Benicia rıhtımından denize yuvarlanmasını getiriverir. Hani şu, kahramanlar gibi can vermeyi arzuladığı günü..
Geçirdiği zor günlerin türlü güçlükleri anılan arasında yer alır. Yetmiş üç sayfa tutan Yol Notlarında, Jack London'un olağan dışı yaşantısı ve pek de hoşa gitmeyecek ilişkileri sözkonusudur. Ne var ki, bir sürü sahtekarla haşır neşir olan Jack London'un yine de iyi huylu ve terbiyeli bir çocuk olduğu gözden kaçmamaktadır. Bu notlarda tanıdığı çeşitli insanları tanıtmakta, aralannda neler konuştuklarını anlatmaktadır. İçlerinden bazılarının işi nasıl serseriliğe vurduğunu anlatırken onlara has argoyu kullanan Jack London, dolaştığı şehirleri, gördükleri ve geçirdiklerini, serserilerin gözüyle yorumlamaktadır. Jack London bu anılarını yük katarlarında, gar depolarında, meyhanelerde karalamıştı. Anılardaki tatlı ve kendiliğinden ortaya çıkıveren üslüp, bir yazarın doğmakta olduğunu gösterir.
Sokak yasasının bir kuralı da, gerçek bir serserinin, Sierra Nevada'da tren deneyinden geçmiş olmasını gerektiriyordu. Sözkonusu deneyi, çeteye yeni giren Jack'le French Kid de geçirmek zorundaydılar. Bir gece karanlıkta, Central Pacific Overland ekspresinin geçmesini bekleyen iki delikanlı, tren tam önlerinden geçerken atladılar. Tutunmayı beceremeyen Kid, tekerleklerin arasına kaydı, iki bacağı birden kesildi.
Çetedeki adı 'tıfıl denizci'ydi. Çete reisi Bob, Jack London'da iş olduğunu görünce, onu yetiştirmeye karar verdi. Ve Jack kısa zamanda, dilenmekten safdilleri kandırıp başlarındaki şapkayı yürütmeye kadar, yeni mesleğinin bütün inceliklerini öğrendi. Bu arada, bir sokak kavgasında tutuklanarak, üç gün içerde kaldı.