Yarım günde tek okumada biten roman, Stanislaw Lem'in kariyerinin ikinci kitabı ve bilimkurgu türünde olmayan nadir bir eseri. Polonya'nın işgal edildiği 1939 Eylül'üyle 1940 Eylül'ü arasında bir akıl hastanesinde geçen hikaye Stefan adında bir doktorun bir yakınını kaybetmesiyle başlayıp ruhunun önemini yitirmesiyle ama aynı zamanda da yeniden doğmasıyla sona eriyor. Savaşın dehşetinden uzak bir taşra asilumunda felsefi sohbetler edebildiği hastalarıyla yaşayıp giden Stefan, Nazilerle daha ilk karşılaşmasında kitaptaki bölümün adında olduğu gibi cehennemin ne olduğuyla tanışıveriyor.
Yalın bir hikaye, çarpıcı, tempolu. Öte yandan dolgu malzemeleriyle doldurulmaktan odak noktasına bir türlü varamayan ve vardığında da okuru çoktan kaybeden bir roman. Okuduğum ikinci Lem romanı ve hala çok çok iyi bir romanına denk gelemedim. Sanırım Solaris beni bekliyor.