Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Düello Yorumları ve İncelemeleri
Düello yorumları ve incelemelerini, Düello kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Düello puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhabalar, ilk incelememi son okuduğum kitaptan yapmak istedim.. Bana göre casus un üslup ve dil anlatımında sıkıntı yok ama olayların çok detaya girmiş olması okurken insanı biraz sıkıyor. Dönem kitabı olduğu için modern klasikleri okumaya yeni başlayanlar için çok da iç açıcı olmaz.
Tavsiye şudur ki okumak için acele etmeyin! En azından klasikler içinde belli bir doyuma ulaşmadan elinize almayın..
İngilizceyi 20'li yaşlarda öğrenen Ukrayna asıllı birinin İngiliz edebiyat tarihine adını yazdırması oldukça zordur. İşte Joseph Conrad benim ilgimi böyle çekti. 1907 yılında yazdığı Casus romanında bir İngilizin Rus büyükelçiliği adına casusluk yaptığı ve bu sırada yaşanan olaylar anlatılıyor. 20. yüzyıl İngilteresinin anlatması sebebiye hoşuma gitti. Adolf Verloc bizim ana karakterimiz Casus. Tüm olaylar onun etrafında şekilleniyor. Onu çok seven karısı Winnie Verloc, yarım akıllı ve ona muhtaç yaşayan Stevie ve kayınvalidesiyle bir evde yaşayıp aynı evi dükkan olarak işletiyorlar.
* Uzun bir sürenin sonunda "Nihayet bitirebildim!" dediğim bu kitapla herkese merhaba.
* Giriş cümlemle kitap hakkındaki genel düşüncemi belirttim sanırım ama yine de az ve öz bir şekilde kitabı tanıtacağım ya da tanıtmaya çalışacağım. Bilmiyorum
* Kitaba adını veren Casus= Bay Verloc. Verloc'un aile hayatı, arkadaşlıkları, yaptığı casusluklar, planladığı eylemler... Hepsi uzunca ve ayrıntılı bir şekilde kitapta anlatılmış. Ağır ağır hiç acele edilmeden hem de.
* Dönemin özelliklerini (siyasi, sosyal, psikolojik...) güzel aktaran bir kitap olmuş evet ama kitabın ağır ilerliyor oluşu beni bir tık yordu. Okuma hızım da malesef düştü. Bu sebeple daha fazla uzatmadan Sevdam1kitap kaçar diyor ve hayırlı akşamlar diliyorum
302 syf.
10/10 puan verdi
Eserin konusu yaşanmış bir olaydan yola çıkarılarak belirlenmiş. 15 Şubat 1894 yılında anarşistlerin yani sözde devrimcilerin Gözlemevine anlamsız bir saldırısı üzerine oluşan bir arkadaş muhabbetinde konuyu belirleyen yazar, bunun üzerine çok güzel bir hikaye inşa etmiş.
Eserin eleştirdiği yer aslında anarşistlerin veya devrimci dediğimiz insanların, toplumun sefaletini ve yoksulluğunu görmeden fikirleriyle, eylemleriyle yönetimleri sarsmaya ve onları dize getirmeye çalışmasıdır. İşte yazar, insanlardaki yoksulluğa bir çare aramayan, toplumun sosyal yaşantısına ya da ekonomik yaşantısına bir katkı sunmayan aksine var olan düzeni daha da berbat eden sözüm ona kahramanlardan bahsediyor eserinde.
Eserin 1920 basımında yazarın kitaba eklediği önsöz, eser bittikten sonra okunduğunda mükemmel bir nitelik daha kazanıyor eser. Kendisini acımasızca eleştirenlere çok güzel bir cevap vermiş. Ve bunu o kadar güzel dile getirmiş ki, eserdeki bütün sembolik imgelerin gerçekte ne olduğunu insan anlayabiliyor.
Eserin yaratım sürecini de dile getiren bu önsöz, ayrıca yazarın eleştirilere verdiği sağlam bir cevap. Evet eser gerçek bir olaydan esinlenerek kurgulanmış ve devrim ve anarşizmin arka fonunda neler yattığını yazar çırılçıplak bir şekilde gözler önüne seriyor.
309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bay Verloc sessiz, sakin uysal bir karaktere sahip bir adamdır. Yaklaşık 7 yıldır evli olduğu Winnie Verloc ile sorunsuz bir hayat sürmektedir. Winnie Verloc bu evlilik tercihinde hem yaşlı annesini hem de kardeşi olan Stevei’yi düşünmek zorundadır. Stevei psikolojik olarak sorunlar yaşayan( ama kitapta benim gözlemlerime göre fayton ile giderken at sahibinin atına kırbaçla vurması sonucunda atın çekmiş olduğu bu acıya dayanamayarak faytondan inmiştir. Anormal olan kendisi değil normal insanların farklılıklarıydı. Kitapta beni üzen bir o kadar da duygulandıran tek karakterdir.)
Bay Verloc iki katlı oturduğu evinde alt katı bakkal olarak işleten, kendisi olmadığında bu görevi eşi üstlenen, üst katıda ev olarak kullanılan bir ikamet sahibidir. Bay Verloc herkesten habersiz olarak asil işi Casusluktur ve bir gün görevi gereği davet alır. Bu davette kendisinden icraat bekletilmekte ve ses getirecek bir işe imza atması beklenir. Bay Verloc kayınbiraderi Stevei arkadaşı olan Michaelis’in doğa ile iç içe olan evinde kalması için eşinden izin alır ve oraya götürüldüğü sanılır. Kendisinden icraat beklenilen bir zamanda kayınbiraderinin eline bir düzenekle bomba tutuşturulur ve olanlar hiç planlandığı gibi gitmez. Bomba üreticisi Profesör tarafından üretildiği bilinen bu patlamada başmüfettiş Heat araştırmalarına başlar ve en son bu bomba düzeneğinden profesör Bay Verloc aldığını itiraf eder. Herkes Bay Verloc’un öldüğünü sanır ancak tamamen bambaşkadır.
Kitap yarım bırakmayı sevmiyorum ama bu kitap beni çok boğdu. Zaten daha önceden de yarım bırakmıştım... ileride son bir şans daha verebilirim belki..