Joseph Conrad’ın bu eserini okumak için farklı nedenlerden ötürü tam bir ay harcamışım, ne yazık. Halbuki 308 sayfadan oluşuyor. Eser beni başlarda içine çekemedi, o nedenle uzattıkça uzattım. Şimdi düşünüyorum da bu kitabı bir iki günde baştan sona okumadıktan sonra bağ kurmak gerçekten zor gibi geliyor. Çünkü ilk 70 sayfayı aşmak oldukça zor🥲 Casus adından da anlaşılacağı gibi okuyucuda bir dedektiflik öyküsü hissiyatı uyandırıyor, nitekim öyle de. Temelde bu şekilde görünse de yazar insan yaşamına farklı perspektiflerden bakmayı, ruhumuzun derinliklerinde olan esas gerçeği açığa çıkarmayı hedeflemiş. Verloc ailesinin yaşantısına, devletin üst tabakasında yer alan kişilerin acımasızlığına, tek yönlü iletişimin sorunlarına, yanlış bir temel üzerine kurulmuş bir evliliğe değinen Casus belirli başlı noktalarda “Acaba bir sonraki sayfada ne olacak?” hissiyatı uyandırmayı da başarıyor. Londra’da geçen bu kitabı belki yanlış zamanda okuduğum için, belki de yanlış ruh halinde okuduğum için açıkçası ben çok beğenemedim. Ünlü eleştirmen Leavis’den tam not alarak “kesinlikle bir klasik ve başyapıt” diye anılan Casus’u siz nasıl buldunuz? Haydi yorumlara