Litvinov gözlerinin önünde sürekli değişen bu manzarayı uzun süre seyretti seyretti. Birden, aklına garip bir düşünce geldi. Vagonda yalnızdı. Kendisini rahatsız edecek kimse yoktu. Bu yüzden, yüksek sesle, birkaç kez: Duman... Duman! diye tekrarladı. Birden, ona her şey... insan hayatı, Rusya'daki hayat, kendi hayatı... her şey bir duman halinde göründü.
Her şey duman... her şey uçup giden buharla duman... diye düşündü.
Her şey hiç durmaksızın değişiyordu. Her yerde yeni yüzler, yeni şekiller beliriyordu. Olaylar birbirini kovalıyor, birbirinin içine giriyor, sonra dağılıyor, yok oluyordu. Aslında her şey aynıydı.