Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik

Erol Güngör

Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik Gönderileri

Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik kitaplarını, Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik sözleri ve alıntılarını, Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik yazarlarını, Dünden Bugünden Tarih Kültür ve Milliyetçilik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk tarihinin son yediyüz yılı içinde hiçbir eserin sadeleştirildiği veya “günün diline uyarlandığı" görülmemiştir. Meşrutiyet devrinin aydınları ne İkinci Murad veya Fâtih devrinin, ne onaltıncı ve onyedinci yüzyılların eserlerini sadeleştirerek okudular. Onların öğrendikleri, kullandıkları Türkçe en az üç-dört yüzyıl öncesinin eserlerini rahatlıkla anlamaya yetecek derecede bir dil ve kültür devamlılığı ifade ediyordu. Bugün biz modern Türkçenin mimarları arasında saydığımız Reşat Nuri'yi bile sadeleştirerek, yani uydurma dile çevirerek okuyoruz. Bugün pek çoğumuzun hayatta tanımış olacağı kadar yakın tarihin adamı olan o sade ve güzel dilli Reşat Nuri bugünün diline çevrilmiştir. Hiç şüphesiz ayni Reşat Nuri -eğer okuyacak kimse çıkarsa- on yıl sonrasının diline de ayrıca "uyarlanmak" zorundadır, çünkü on yıl öncesinin Türkçesi bugün nasıl maziye karışıyorsa, on yıl sonra da bugünkü Türkçe mazi olacaktır. | Erol Güngör, Dünden Bugünden Tarih-Kültür ve Milliyetçilik, Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019, s. 45.
Sayfa 45 - Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019Kitabı okudu
Tasfiyeciliğin ilim hayatımızda yaptığı asıl tahribat onun siyasî bakımdan tek parti rejimi ile birarada gitmesinden doğmuştur. O devirde iktidar partisi monolitik bir bünyeye sahipti, yani demokratik bir rejimde ayrı gruplar tarafından üstlenen fonksiyonların hepsini kendi bünyesi içinde topluyordu. Bu yüzden partiye ait olan şey ile devlete ait olan şey arasında bir fark kalmıyordu. İşte böyle bir dönemde dildeki tasfiye hareketi hem resmî bir hüviyet kazandı, hem de rakipsiz kaldı. Halbuki o uzun devrede daha önceki Türkçecilik hareketinin serbest ve ilmî esasları dahilinde devam edilmekte yapılacak çok iş vardı. Tasfiyeciler bir yandan böyle bir faaliyetin önünü tıkamışlar, bir yandan da rekabetsiz bir piyasada kendi hevesleri doğrultusunda herşeyi yapmışlardır. Türkiye maalesef yıllar öncesinden kalan bu devlet anlayışını kolayca söküp atmış değildir. | Erol Güngör, Dünden Bugünden Tarih-Kültür ve Milliyetçilik, Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019, s. 42.
Sayfa 42 - Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019Kitabı okudu
Reklam
Dildeki tasfiyecilik hareketinin ilim ve kültür hayatımızda meydana getirdiği neticeleri incelerken, herşeyden önce, bu hareketin başlangıç noktası üzerinde durmamız gerekiyor. Bu nokta Türkçenin tasfiyesinin bizatihi ilim zihniyetine, ilmî düşünce tarzına karşı bir çıkış olmasıdır. Dilci arkadaşlarımız ve hocalarımız dili bir lengüistik meselesi
Sayfa 41 - Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019Kitabı okudu
... Tarih objektif olayların ortaya çıkarılması şeklinde ele alındığında bizim hiçbir işimize yaramaz; esasen objektif olgular, pek az istisnasiyle, her zaman meydandadır. Tarihten asıl kast edilen şey bu olguların bir mana ifade edecek şekilde yorumlanmasıdır. Bu yorumların birbirinden farklı olması kadar tabii bir şey yoktur.
“Vicdan hürriyeti herkesin vicdanına ait şeylerin yine vicdanında kalması demek olsaydı o zaman buna hürriyet değil, esaret demek gerekirdi.”
Sayfa 61
“Kültürün en büyük meselesi kendini devam ettirmek, yani kendini taşıyan ve geliştiren insanlara sahip olmaktır.”
Sayfa 138
Reklam
115 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.