Son kitabı da bitirip üçleme bitti diye sevinç/hüzün yaşayacakken, dördüncü kitabın çıkmasını beklemenin keyfi başka tabii. Konumuza dönelim.
Ferhanağbi bu sefer kitapta fakir,casus,gezgin ve eş. Turnelerden bölümler sunan, Amsterdam’da dolaşan ve en hüznü de ölümlerden bahseden bu kitap yüz güldürse de iç burkuyor. Birol Kutadgu’nun verdiği defterinde pipodan çıkan mavi dumandan bahsediyor, kitap kapağında ise mavi bir pipo, bağlantılı sanırım, bilmiyorum. Kitabın sonunda bir ölüm bağını dile sarmış Ferhanağbi, aman usta, biz satamayız, sen çok yaşa.
Tiyatrolar açılsa da hem Ses-1885 vuslat olsa hem Ferhanağbi’den imzalar alsak.