Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dünya Hepimize Yeter

Sarkis Çerkezyan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Demokratlarmış! Demokrat insan barbar mı? Ne kadar insanın başını yediler! Nazım Hikmet gibiler başka memleketlerde öldü. Neydi suçu Nazım'ın? Hazineyi mi boşaltmıştı, birilerini mi öldürmüştü, ne yapmıştı bu adam? Layık mıydı böyle olmaya? Aziz Nesin, zavallı adam, çat içeri, çat dışarı. Marko Paşa'yı çıkarırdı, o yasaklanır, Yedi-Sekiz Hasan Paşa'yı çıkarır, o kapatılır, Öküz Ahmet Paşa'yı yayınlar. Baş edemezler Aziz Bey'le, bu kez de matbaalara, "bunu basmayacaksın" derler. Ama ona da çare bulur, dergi basılır ve "Gutenberg matbaasında basıldı" diye yazar...
Sayfa 196Kitabı okudu
"Bu memlekete Migros geldi "Türk Migros" dediniz, Pirelli geldi "Türk Pirelli" oldu. Bilmem ne geldi, Türk ... oldu. Bu halkın kıçına yerleştirilen bütün kazıklar böyle bir jelatine sarıldı, öyle yerleştirildi."
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
2. dünya savaşı yılları
"İngilizler ve Amerikalılar Türkiye'ye yardım olarak asker postalı gönderdiler. İngilizlerin verdiğine Çörçil, Amerikalıların verdiğine Roosvelt denirdi. Bizim ayağımız hiç görmedi bu postalları, genellikle subaylara verilirdi. Ama Türkiye'ye verilen o ayakkabılar doğu cephesinde Alman ölülerinin ayağından çıkmış, bu, postalların içindeki seri numaralarından anlaşıldı."
Sayfa 114Kitabı okudu
6-7 Eylül olayları ve Laz Mehmet'ler...
"Birkaç gün sonra bir kadın geldi dükkana, genç bir Rum kadın. "Bir evimiz var" dedi, "orayı tahrip ettiler, yapılacak işler var, şunlara bir bak". Kumkapı'da Rum zenginlerinden Şekerci Yani isminde birine ait, büyük, kale gibi bir ev. Gittik oraya ki ne görelim. Aşağıdan yukarıya her tarafı kırmışlar, dökmüşler. Taban halılarını bir baştan bir başa kesmişler. Üst katlara çıktık. Yukarıda tavan arasında Rumların ibadet ettikleri ve duvarlarında ikonalar, kandiller, aziz resimleri bulunan bir bölüm vardı. Burada ne varsa hepsini kırmışlar, dökmüşler, odanın ortasına yığmışlar, bir de üşenmeden üstüne sıçmışlar... Çıktık geri geldik dükkana, oturuyoruz kadınla, ne yapabiliriz diye konuşuyoruz. O sırada Laz Mehmet dükkanın önünden geçiyordu, kadın bir tuhaf oldu onu görünce. "Bu adam" dedi, "sandığın kapağını açtı, ziynet eşyalarım vardı, aldı cebine koydu. Şu ayağındaki mavi pantolon da kocamın pantolonu". Dükkan komşumuz, meslektaşımız Laz Mehmet yağmacılardan biriydi yani. O günden sonra bir daha selamlaşmadık, o da selam veremedi, ne yaptığını iyi biliyordu."
Sayfa 193Kitabı okudu
"Harp bittikten sonra Stalin bir ültimatom verdi Türkiye'ye. "İki komşu devlettik, komşunun birisinin evi yanarken yandaki komşunun yanan ateşe su atması lazım. Bizim ülkemiz cayır cayır yanarken siz öyle yapmadınız." dedi ve başladı örnekleri sıralamaya. "26 tümen askeri Doğu cephesinde tuttunuz. Niyetinizi çok iyi biliyorduk. Biz de size karşı 26 Kafkas birliklerini orada bağlı tuttuk, size güvenemediğimiz için. Halbuki eğer size güvenebilseydik, o 26 tümeni Doğu cephesine sürerdik ve harbi bir sene evvel bitirirdik. Bu, bir. İkincisi, Müttefiklerin size yardım olarak gönderdiği botlar, Doğu cephesinde Alman askerlerinin ayağından çıktı." Stalin bunları belgelerle koydu ortaya. Karartmalar vardı geceleri. Alman denizaltıları Karadeniz'de sıkıştı mı Akdeniz'e geçirirlerdi. Akdeniz'de sıkıştı mı Karadeniz'e geçirilirdi. Bütün bunları saydı, saydı. "Bunlar komşuluğa yakışmıyordu, üstelik de Sovyet hükümeti Türkiye'nin bağımsızlık savaşında size karşılıksız yardımda bulundu" dedi. Stalin bu suçlamaları belgeleriyle ortaya koyunca İsmet Paşa'nın paçaları tutuştu, Kars-Ardahan meselesini attı ortaya. Halbuki böyle bir şey söz konusu değildi, yaptıklarını haklı çıkarmaya çalışıyordu bu iddiayla. O kadar."
Sayfa 127Kitabı okudu
6-7 Eylül olayları ve 1964 Rumlar'ın Yunanistan'a gönderilmesi
"Halk cahil, "iyi oldu gavurlara" dedi çıktı. Onu anlamak mümkün. Ama bizim aydınlarımıza hala aklım ermemiştir. Bu politikalara karşı kendini ortaya atan, tepki gösteren aydın yok. Hepsinin kulakları Ankara'da. Resmi ağız, derin devlet ne derse, onu yapıyorlar, onun dışına çıkmaya korkuyorlar."
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
"Çarlık Rusya'sında yasaklı olan Taşnak Partisi, II. Meşrutiyet sonrası dönemde legal bir partiydi. Seçimlerde İttihat ve Terakki Partisi ile ittifak yapıyordu. Türkiye'nin her yanında şubeleri vardı."
Sayfa 199Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.