Öne Çıkan Dünya Tarihinin Yapısı Gönderileri
Öne Çıkan Dünya Tarihinin Yapısı kitaplarını, öne çıkan Dünya Tarihinin Yapısı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Dünya Tarihinin Yapısı yazarlarını, öne çıkan Dünya Tarihinin Yapısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İsa'nın bahsettiği sevgi basit bir yürek meselesi değildir, gerçekte karşılıksız armağan anlamına gelir.
"Her yerde büyücüler evvela yağmur duasına çıkan şamanlardı, fakat Mezopotamya gibi sulu tarımın devlet tarafından örgütlendiği yerlerde büyücüler bu işlevini kaybetmişti. Su sağlayan sistemleri devletin kralı yarattığı için, mahsulün de onun sayesinde elde edildiği düşünülüyordu artık."
Sayfa 195 - Metis
Kabileler savaş açarak rakiplerini alt etmeye çalışır, hatta onların kökünü kazıdıkları bile olur. Fakat burada amaç rakiplerini kendine tabi kılmak değildir. Savaş “onur” adına yapılır, bir tür fedakârlıktır. Taraf olan klan topluluklarının her birinde bir tür bağlılık ve kimlik inşa etmeye yardımcı olur, diğer klanların fethedilmesiyle sonuçlanmaz.
Sayfa 78 - Metis
... işçiler genelde tüketim mallarını satın alırlar, üretim mallarını değil. Bunları sermaye satın alır. Yine de süreç bir bütün olarak ele alındığında, sermayenin kendisini yeniden üretmesi, işçileri istihdam edip yine işçiler tarafından üretilmiş şeyleri satın almalarını sağlamaktan ibarettir.
Sayfa 266 - MetisKitabı okudu
Büyü, doğayı armağan aracılığıyla ruhsuzlaştırarak bir O olarak nesnelleştirmeyi mümkün kılmıştır. Bundan dolayı büyücülerin ilk bilim insanları olduğunu söyleyebiliriz.
Sayfa 97 - Metis
klan ve aşiret tipi yapılarda ensesti engellemenin diğer bir veçhesi.
Gelinlerin kaçırılmasına izin verilmiştir, çünkü kızları kaçırılanlar zaten daha en baştan kızlarını verme yükümlülüğü altındadır. Böylece kaçırma yoluyla gerçekleştirilen evlilikler bile toplumsal bağların yaratılmasına yardımcı olur.
Sayfa 89 - Metis
Aslına bakılırsa Marx parayı taşırken kral örneğine atıfta bulunur: “Sözgelimi birisi sırf diğerleri ona göre tebaa olarak konumlandığı için kraldır. Diğerleri ise sırf o kral diye tebaa olduklarını sanırlar."
Sayfa 139 - Metis
Ulus-devlet denilen şey türdeş olmayan iki varlığın, yani devlet ve ulusun bir tireyle birleştirilmesidir. Fakat modern toplumsal formasyonları anlayabilmek için bu ikiliye kapitalist ekonomiyi de eklemeliyiz. Yani bu formasyonları Sermaye-Ulus-Devlet çerçevesinde ele almamız gerekiyor. Parçaları karşılıklı olarak birbirini tamamlayan bir aygıttır bu. Örneğin bir kapitalist ekonomi kendi akışına bırakılırsa, kaçınılmaz olarak ekonomik eşitsizlik ve çatışmayla sonuçlanacaktır. Fakat komünal topluluğun ortaklığını ve eşitliği amaçlayan ulus, kapitalist sistemin neden olduğu çeşitli çelişki ve eşitsizliklere çözüm arayışındadır. Devlet ise bu amaçları vergilendirme, yeniden bölüşüm ve çeşitli düzenlemeler yoluyla gerçekleştirir. Sermaye, ulus ve devlet, her biri kendi ilkelerine göre işleyen ayrı ayrı kendilikleridir; fakat öyle bir biçimde iç içe geçmişlerdir ki, tıpkı Borromean halkaları gibi, herhangi biri ortadan kaybolsa diğerleri de dağılır. Buna Sermaye-Ulus-Devlet adını veriyorum.
Sayfa 16
"(...) ekonominin siyasetten (devletten) bağımsız biçimde var olduğu inancı. Kapitalist toplumların bir ideolojisinden başka bir şey değil bu."
Sayfa 110 - Metis