Bediuzzaman bir gün bir talebesi ile sinemaya gider ve en iyi görebileceği yere oturur.
Film sonunda talebesine sorar ,
- Anlat bakalım ne anladın bu filmden ?
-Hiçbir şey üstad ! Bediuzzaman ,bunun uzerine
- iste dünya da aynen sinema perdesine benzeyen bir yerdir. Kendisi sabit olmadığı gibi, içindekiler de fani ; hiç durmuyor,sürekli akıp gidiyor. Onun için dünya hayatına hiç güvenme oğlum.Sinemanın insana ibretlik mesajlar veren bir yönü var. Hayatlarımız,izlediğimiz bu film kadar kısa ve geçicidir. Önümüz sinema perdesindeki görüntüler gibi göz açıp kapayıncaya kadar akıp gidecek ,sonrada hessp faslı başlayacak..(ömer faruk paksu ,nesil yayınları, bediüzzamanla yaşam öyküleri ).
Yeşilçam bölümü çok keyifliydi bilmediğim ya da izlerken şaşırdığımız yerler olur bunların sebebi anılar hatıralar çok hoş bence
Beğendim yani sinemaya farklı bir bakış açısı oluşturuyor.izlemediğim ama izlesem dediğim filmler hakkında güzel bilgiler var.Tavsiye ederim.