Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler?

Antonis Liakos

En Eski Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler? Gönderileri

En Eski Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler? kitaplarını, en eski Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler? sözleri ve alıntılarını, en eski Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler? yazarlarını, en eski Dünyayı Değiştirmek İsteyenler Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Modernleşme halktan karşılık bulabilmek ve onun desteğini kazanmak için geleneksel kıyafetler giyebildiği gibi geri kalmışlık da hayatta kalabilmek için modernleşmeye ihtiyaç duyar."
Reklam
Fakat bizi herhangi bir şekil­de değişim isteyenler değil, şu ya da bu şekilde dünyayı da­ha iyi, daha adil ve daha az eşitsiz yapmayı isteyenler ilgilen­diriyor.
(..) ümitlerimiz ve bizzat bu ümitlerin olası sonuçlarına ilişkin endişelerimiz arasında yol almaya çabalıyoruz. Beklentilerimizin verdiği güç ve bunların ger­çekleşmelerinin felaketi arasında. Bu nedenle, ulus fikri, gö­ründüğü binbir biçimiyle kolektif merakın merkezine otur­muştur. Geleceği belirsiz bir dünyada, ulus bir güvenlik ça­pası, psikolojik de olsa bir kaçış gemisi olmuştur. Muhak­kak ki, herkes için değil. Kimisi için kendilerini dışarıda tu­tan erişilemez bir çizgi olmuştur. Bu nedenle, ulusa dair ka­musal tartışmalar şiddetlidir. Gelecek karşısında çelişik ve belirsiz olan ulus karşısında da çelişik ve belirsize dönüşür.
Stalin, ulusun tanımını şöyle yapar: “Ulus, tarihsel olarak şekillenen, dille, toprakla, ekonomik hayatla ve toplumun kültüründe açığa çıkan bir psikolojik sentezle belirlenen sabit bir topluluktur. [...] Yukarıda say­dığımız hiçbir özellik, ulusun belirlenmesi için tek başına yeterli değildir. Bu özelliklerden biri bile eksik olursa, ulus ulus olmaktan çıkar. [...] Sadece bütün bu belirleyici özel­liklerin hepsi birlikte bize ulusu verir.” Stalin’in tanımında önemli olan, bir topluluğun ulus ola­rak tanımlanabilmesi için gereken objektif kriter arayışı ve tespitidir. Bu kriterleri temel alarak, örneğin Yahudileri, dil ve ortak topraklar kriterini karşılamadıkları için “kağıttan ulus” olarak adlandırır. Stalin, toprağın bir ulus için tayin edici bir unsur olduğunda ısrar eder ve bu noktada Avus­turya Marksistlerinin toprağa bağlı olmayan organizasyon kuramına karşı gelir. Ona göre diaspora (Ermeni ve Yahudi diasporalarına atıfta bulunur) bir ulus oluşturmaz.
(..) geçmiş, milli tarihe koşulsuzca teslim olmaz. Geçmiş yeni ihtiyaçlara hizmet etmek için çağrıldığında, bu ihtiyaç­ları etkileyecek ve dönüştürecek yollar bulur. Yani, geçmiş­le bugün arasında sıkı bir karşılıklı etkileşim vardır; sadece bugünün geçmişi tek yönlü bir biçimde kullandığı bir ilişki değil.
Reklam
Thompson'un dediği gibi, önce sınıflar var olup sonra mücadeleye başlamazlar. Sınıflar, sınıf mücadelesinde ortaya çıkarlar. Yani, insanlar sosyal, ekonomik, politik ve kültürel mücadele içinde sınıf haline geliyor, sınıf özellikleri kazanıyor ve sınıf olarak düşünüyorlar
Eğer uluslar modern çağda doğdularsa, o zaman bir ikiz kardeşle birlikte dünyaya geldiler demektir: Dünyanın değişebileceği, daha iyi olabileceği düşüncesi. Bu düşünce ezelden beri var değildi, ya da tarihin içinde konumlanmış ve insanların eylemleriyle ilişkilenmiş bir biçimde yoktu.
Geleceği belirsiz bir dünyada, ulus bir güvenlik çapası, psikolojik de olsa bir kaçış gemisi olmuştur. Muhakkak ki, herkes için değil. Kimisi için kendilerini dışarıda tutan erişilemez bir çizgi olmuştur. Bu nedenle, ulusa dair kamusal tartışmalar şiddetlidir. Gelecek karşısında çelişik ve belirsiz olan ulus karşısında da çelişik ve belirsize dönüşür.
Komünist Manifestomdaki “işçilerin vatanı yoktur” cümlesinin başlıca anlamı neydi? Bu ifade, düşmanlarının onları vatan haini olarak suçladığı sosyalist -ve sonra komünist partilerin, yurtsever partiler olarak da görünebildiği daha sonraki yıllarda unutuldu ya da geri püskürtüldü. Bu cümlenin anlamı, ekseni milli ideolojideki gibi geçmiş değil, sosyalist gelecek ve onun için mücadele olan yeni bir “ait olma” ruhunun yaratılmasıydı.
76 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.