Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar
Beşir AyvazoğluEn Yeni Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar sözleri ve alıntılarını, en yeni Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Ahmet Hamdi TANPINAR’ın Huzur’daki kahraman Mümtaz’ı romanın hemen başında, Beyazıt Meydanı’nda güvercinlere yem serperken görürsünüz.
Bol güvercin toplandığı için bir zamanlar Beyazıt Camii’ne “Güvercinli Cami” de derlermiş
Sayfa 153 - Kapı Yayınları - 2019
1958’de İstanbul’da Dünya Mimar Birliği Komitesi Başkanı Andre JUTTON konuşmasında , Vali Kemal AYGÜN’e ithafen şöyle der:
- İnsanlık tarihinin en büyük, en önemli kültürlerinin üst üste yer aldığı, bu açıdan bütün dünyanın en önemli ve en müstesna bölgesi olan toprak parçası üzerindeki eserlerin muvakkat hüsnü muhafazası imtiyazına sahipsiniz.Eğer onları doğru düzgün koruyamazsanız o zaman imtiyazınız sona erer.
Sayfa 128
Lamartine, Sultan Abdülmecid tarafından Denizli-Aydın civarında hediye edilen çiflikte on beş - yirmi yıl yaşadı.Sonra ülkesine dönüp Doğu Seyahatnamesi’ni, o muhteşem eserini yazdı.Biliyorsunuz bu eserinde “Cennet burası” diyor ve şöyle devam ediyor: “Bu ülkenin iki özelliği var ki hiçbir batılı tasavvur edemez; biri temizliği, diğeri güzelliği”.
Sayfa 122 - Kapı Yayınları - 2019
''İnsanın dünyadaki esas vazifesi dünyayı güzelleştirmektir.''
Turgut Cansever
''Şehir medeniyetin tezahür ettiği yerdir.Ahlakın, sanatın felsefenin ve dini düşüncenin geliştiği ortam olarak insanın dünyadaki vazifesini ve en üst seviyede varlığın anlamını tamamladığı ortamdır.Bu idrak şehrin oluşmasını sağlar.'' Turgut Cansever
''1830'larda Türkiye'ye gelen Lamartine kendisine Sultan Abdülmecid tarafından Denizli-Aydın civarında hediye edilen çiftlikte on beş-yirmi yıl yaşadı.Sonra ülkesine dönüp Doğu Seyahatnamesi'ni , o muhteşem eserini yazdı.Biliyorsunuz bu eserinde,''Cennet burası'' diyor ve şöyle devam ediyor:''Bu ülkenin iki özelliği var ki hiçbir batılı tasavvur edemez;biri temizliği,diğeri güzelliği.''Halbuki aşağı yukarı aynı tarihlerde Ziya Paşa tam tersini söylüyordu:''Diyar-ı küfrü gezdim beldeler keşaneler gördüm/ Dolaştım mülk-i İslam'ı bütün viraneler gördüm.'' Turgut Cansever
''1980'lerde Le Corbusier, Şandigar şehrinin tasarlanması ve inşası kendisine tevdi edildiğinde oradaki mahallelerde yollar üzerinde birbirine bitişik diziler halinde, herkesi aynı şeyleri seyretmeye zorlayan evler yerleştirdi.Marksist eşitlik ideallerini düşündüren bu tasavvurun getirdiği tekdüzelik ve insanları bu tekdüzelik çerçevesinde dünyaya bakmaya zorlamak büyük bir yanılgıdır.'' Turgut Cansever
"Kurban meselesi üzerine düşünürken kurban kesmeyi, insanı insan olarak kurtarmak için yapılacak fedakarlığın sembolü olarak görmek gerektiğini fark ettim. Bu önemli; yani insanı hiçbir şekilde feda etmemek gerekiyor. "
Sayfa 94Kitabı okudu