Durgun Don - Cilt 2
Mihail ŞolohovDurgun Don - Cilt 2 Gönderileri
Durgun Don - Cilt 2 kitaplarını, Durgun Don - Cilt 2 sözleri ve alıntılarını, Durgun Don - Cilt 2 yazarlarını, Durgun Don - Cilt 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gün bu toprakların üstünde mutlu insanlar dolaşacak.
Ölülere silah gerekmezdi ki!
Sayfa 214Kitabı okudu
Mezarları otlar nasıl bürürse, zaman da öylece acıyı sarar. Rüzgar gidenlerin izlerini nasıl silerse, zaman da öylece, sevdiklerinin dönmesini boş yere beklemiş olanlarla, hep boş yere bekleyecek olanların müthiş acılarını ve anılarını alır götürür, çünkü insan ömrü kısadır ve çimleri çiğnemek için dünyada hiç kimseye uzun bir zaman bağışlanmamıştır.
Sayfa 188Kitabı okudu
Ben dertlerimi heybemde taşıyorum.
Sayfa 133Kitabı okudu
Bazen yaşam ona bir oyun gibi gelir, bazen de suda boğulan bir adamın boynuna bağlı taş misali olanca ağırlığıyla yüklenirdi sırtına.
Sayfa 75Kitabı okudu
“Bütün bunları görüşlerinle nasıl uzlaştırabiliyorsunuz? İnanılır şey gibi değil! Bu adam hem savaşa karşı- ne derler ona- sınıfsal yoldaşlarının öldürülmesine karşı, hem de subay!”
Sayfa 14Kitabı okudu
Mezarları otlar bürürse, zaman da öylece öyle acıyı sarar. Rüzgar gidenlerin izlerini nasıl silerse, zaman da öylece, sevdiklerinin dönmesini boş yere beklemiş olanlarla, hep boş yere bekleyecek olanların müthiş acılarını ve anılarını alır götürür, çünkü insan ömrü kısadır ve çimleri çiğnemek için dünyada hiç kimseye uzun bir zaman bağışlanmamıştır.
Bana kalırsa dünyada, bir başka insanın ruhu kadar müthiş bir şey yoktur; ne istersen yap bir ruhun derinliklerine inemezsin…
Sayfa 178Kitabı okudu
Evet,güzel bir yaşama kavuşacağız, öyle görünüyor, ama sen bu yaşamı görecek kadar yaşayamayacaksın, zavallı dostum!
Sayfa 80Kitabı okudu
***
Hepimiz çiçek bahçesinde yaşamak isteriz.
***
Sayfa 305 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
***
Başkasının hiçbir şeyinde gözümüz yok, ama siz de bizimkilere dokunmaya kalkmayın sakın!
***
Sayfa 268 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
***
İnsan savaş alanında arkadaşlarını bile tanımaz.
***
Sayfa 243 - Yordam YayınlarıKitabı okudu