"Gece mavidir yüreğinin köşesinde
O zaman seviler de mavileşiyor...
Zaman ve sonsuzluk, dipsizliğin senin
Uçurum gibi bir şey... Doruktan düşme!
Dağınık bir serseri dolanıyor
Saçlarının rengini özlerken yanı başında...
Ne gariptir şu mahalle çeşmeleri
Öylece akarlar susuz bir şiiri..."
"Fırtına...
Yaşanmış hızlı gençlik yaşları,
Ne çok yitikle döndü limana gemiler.
Denizci bir babam yoktu ki,
Bozuk pusula
Birkaç acemi tayfa
Eskimiş bir kaptan
Kurtaramadı gemisini dalgalardan;
Vurdu karaya
Toprak: Şu kumlarda yatan ceset ben miyim?
Yeni bir kıyı arayamam
Yeni bir deniz
Yeni bir gökyüzü
Bir kutup yıldızı
Her şey burada
Ufka uzattığım ellerimin ötesinde:
Güneşi tutabilirim birazdan"
Gecekondulu bir kadının bitmeyen yorgunluğu
Sarhoş bağırtıları arasında inceliksiz duyarlıklar
Sabah esintisi giriyor açılmış pencerelerden
Bir çığlık gibi fırlıyor en son arabesk şarkılar.
Ölü günlerin bitmeyen soğuk yalnızlığında
Kime gitsem bu gece, hangi sıcaklık sarsa beni?