Kemal Gündüzalp

Kemal Gündüzalpİlkyaz Şakası yazarı
Yazar
8.6/10
65 Kişi
98
Okunma
20
Beğeni
2.584
Görüntülenme

Hakkında

1953 yılında Urfa’da doğdu. İlk ve ortaokulu Ceylanpınar’da okudu. Ankara Bahçelievler Cumhuriyet Lisesi’ni, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. İlk şiiri 1971, ilk yazısı 1972, ilk öyküsü ise 1973 yılında yayımlandı. 1976-2018 yılları arasında yüz on dergide altı yüz elliyi aşkın şiir, öykü, eleştiri, deneme, inceleme ve kitap tanıtma yazısı yayımladı. Bazı şiirleri Farsça’ya çevrildi. On sekiz ortak kitapta yazı, şiir ve öyküleri yayımlandı. Hürriyet Gösteri Dergisi İnceleme/Araştırma Yarışması-Birincilik (1985), Milliyet Sanat Dergisi Abdi İpekçi Deneme Yarışması-Birincilik (1989), Samim Kocagöz Öykü Ödülü-Birincilik (2003), Cegerxwîn Sanat Edebiyat Yarışması Şiir-Birincilik (Kara Tarih-dosya/2003), Naci Girginsoy Öykü (İlkyaz Şakası-2008) ödüllerini aldı. Yapıtları: Şiir: Düş Yorumcusu (1992), Saklı Sandık (2009), Bir Rüyayı Nakışlamak (2010), Tembel Hanımlar Çarşısı (2012), Sonbahar Şarkıları (2021), Eksik Sevinçler (2022) Öykü: İlkyaz Şakası (2007, Ötekiler (2007), Çiçek Olmak İstiyorum (çocuk-2011), Yangın Gülleri (2013), Aşkın Üç Gecesi (2015) Roman: Bir Kınalı Kekliktim (2012), Aşk Mavidir (İlk Bakışta Aşk adıyla-2014), Son Bakışta Ayrılık (2015), Taşra ve Sürgün (2016) Deneme-Eleştiri-İnceleme: Eleştiriye Doğru (2005), Birebir Şiir (2009), “1980 Sonrası Şiiri” ve Eleştiri (2011), Öyküden Öyküye (2021), Quo Vadis Şiir? Şiirin Sorunları Üzerine (2022) Hazırladığı Öykü Yıllıkları: 2012 Öykü Yıllığı Öykü Yağmuru (2013), 2013 Öykü Yıllığı Öykü Yağmuru-2 (2014) ve 2014 Öykü Yıllığı Öykü Yağmuru-3 (2015)
Unvan:
Şair-Yazar
Doğum:
Şanlıurfa, 1953

Okurlar

20 okur beğendi.
98 okur okudu.
7 okur okuyor.
61 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gel gitme, buralarda kal, bu adı kendine benzeyen kentte Şişman bir kıza şarkılar söyle, severse seni, seviş onunla Hayat biraz gitmekse, biraz da kalmak değil midir sence?
Sayfa 23 - Alkali KitapKitabı okudu
Reklam
“Güncel bir olgu, olay karşısında sözlü tepkileri yazıya dönüştürmek, başka deyişle düzyazıyla karşı çıkmak elbette mümkün ve doğru, ancak böylesi durumlarda şiirin daha çok etkili olduğu da yadsınamaz. Bu nedenle John Berger’in bir dergide “Kum Fırtınası” köşesinde yayımlanan yazısını okurken, birkaç cümlesi dikkatimi çekti. John Berger, şöyle diyor: “İşi geleceğe bırakamayız. Gerçeğin zamanı yaşadığımız an’dır. Giderek bu gerçeği kavrayan düzyazı değil, şiir olacaktır. Düzyazı şiirden daha çok işi zamana bırakır: Şiir ise kanayan yaraya seslenir.” İşte şiirin önemi de galiba buradadır. Şiir çoğu kez ertelemez.”
Sayfa 97 - Alkali KitapKitabı okuyor
Yitirilmiş bir yaşamın gün ışığıdır Hiç sabahları olmamış bir kentte, Yoksa nasıl görülür hep aynı düş? Özlemi geçmiş eski bir baba kucağıdır
Sayfa 17 - Alkali KitapKitabı okudu
“Kurmaca dünyanın insanları, gerçek dünyanın insanlarının yanında çok daha boyutludur, çok daha ölümsüzdür.” diyor Erdal Öz. Yaşamın içinde onca var olan sığlığı aşmamız, o sığlıkları yazınsal bir dille derinliğe ulaştırmamızla mümkündür bu yüzden. Başka türlü; parçalanmış, iğdiş edilmiş, yarım olmuş insanların “bütünlüklü insan” ve elbette toplumsal-tarihsel birey haline dönüşmesi gerçekleşemez. O zaman genel olarak sanatın, yazının, burada öykünün, hiç kuşkusuz “çizilen o büyülü dünya”nın da anlamı olmayacaktır. Kısaca, Erdal Öz için: “İyi bir öykü, bir başkasına anlatılamamalıdır. İyi bir öykü özetlenememelidir. İyi bir öykü, anlatılan değil, yazılandır.” Okur açısından da okunan’dır demek gerekiyor.
Alkali KitapKitabı okudu
“Ne çok uzadı bu bekleyişler, bıkmış yaşı geçmiş yol boylarında.”
Kemal Gündüzalp
Kemal Gündüzalp
Ne çok uzadı bekleyişler, bıkmış yaşı geçmiş yol boylarında...
Kemal Gündüzalp
Kemal Gündüzalp
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Hem içsel hem de toplumsal çıkmazları karakterler aracılığıyla veren bir kitap. İçten ve akıcı bir anlatımı var. Fakat çok fazla gündelik dil şeklinde yazıldığı için kimlerini rahatsız edebilir kimilerinin de hoşuna gidebilir. Muhabbet ediyormuş gibi bir hissiyat bırakıyor eser.
İlkyaz Şakası
İlkyaz ŞakasıKemal Gündüzalp · Alkali Kitap · 202114 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Şiirler benim için şehirler gibi tedirgin edicidir. Yönümü kestiremediğimden bilmediğim sokaklarda kaybolurum. Yanlış yerlere saparım, çıkmazlara girip afallarım, neresi nereye çıkıyor bilemediğimden duraksarım. Belki de şiirlerin dilinin sonbaharda çözülmesinden, gezdiğim dizelerde kendi adımlarımı da bulmuş gibiyim. Sonbahar Şarkıları’na ömrümden güftelerle eşlik ettim. Doğup büyüdüğüm dahil hiçbir şehrin yerlisi olamamış halimle koca kentimizin kıyısından geçen gemidekilere el salladım, göğsüme oturan karabasandan duyuramadığım sesime ödünç bir yürek istedim, okurken çok sordum, çok savunma aldım, çok hatırladım. Sonbahar Şarkıları her yaşıma taşımak istediğim bir kitap oldu. Öykü, şiir, araştırma ve inceleme alanlarındaki eserleriyle çok yönlü ve çok ödüllü bir yazar Kemal Gündüzalp. Kitaplarının yeni baskılarını raflarda görmek sevindirici. Dilerim bu yeni baskılara başka şiirler de eklenir.
Sonbahar Şarkıları
Sonbahar ŞarkılarıKemal Gündüzalp · Alkali Kitap · 20218 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk Mavidir, çocukluk ise rengârenk...
Kırıldıkça büyüyoruz… Bu denli kırılmasak çocukluk sonsuza dek sürer miydi? “Bir düşün yıkılışını kendisinden başka kimse bilmiyor ve anlamıyordu. Düşle birlikte kendisi de yıkılıyordu işte.” Böyle hissettiriyor hayat romanın kahramanı Mustafa’ya. Ve okur olarak kitabın dünyasına sızmanın bir yolunu bulup kahramana sımsıkı sarılmak istiyorsunuz. Benzer bir duyguyu Pal Sokağı Çocukları’nı okurken de yaşamıştım. Romanların, hikayeleri kendilerinden büyük çocuk karakterlerine sarılırken kendi kırık dökük çocukluğunu da tamir etmek istiyor insan belki de… Aşk Mavidir romanını okurken, Mustafa’yla birlikte okur da kendi çocukluğuna gidiyor, ilk okul sıralarına, ilk aşk heyecanlarına, büyük bir merakla okunan ilk romanlara, öykülere, çizgi romanlara, ilk hayal kırıklıklarına, ilk isyanlara… Yani her şeyin başladığı yere dönüyorsunuz. Çocukluğunuza… Kitabı okurken içimde hala kimsenin öldürmeyi başaramadığı, herkesten köşe bucak sakladığım küçük kıza döndüm ve şöyle dedim: “Teşekkür ederim pes etmediğin için…” Ve buna vesile olduğun için sana da teşekkür ederim Mustafa! Romanın hikâye evrenini aşıp mutfağıma kadar geldin. Hadi gel seninle mavi güller yetiştirelim, buzdolabından soğuk su içelim kana kana…
Aşk Mavidir
Aşk MavidirKemal Gündüzalp · Alkali Kitap · 20218 okunma