Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemal Gündüzalp

Kemal Gündüzalpİlkyaz Şakası yazarı
Yazar
8.6/10
65 Kişi
98
Okunma
20
Beğeni
2.623
Görüntülenme

Kemal Gündüzalp Sözleri ve Alıntıları

Kemal Gündüzalp sözleri ve alıntılarını, Kemal Gündüzalp kitap alıntılarını, Kemal Gündüzalp en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
sürgündü taşrada ve aşk bitmeyen acıydı.
Gel gitme, buralarda kal, bu adı kendine benzeyen kentte Şişman bir kıza şarkılar söyle, severse seni, seviş onunla Hayat biraz gitmekse, biraz da kalmak değil midir sence?
Sayfa 23 - Alkali KitapKitabı okudu
Reklam
“Güncel bir olgu, olay karşısında sözlü tepkileri yazıya dönüştürmek, başka deyişle düzyazıyla karşı çıkmak elbette mümkün ve doğru, ancak böylesi durumlarda şiirin daha çok etkili olduğu da yadsınamaz. Bu nedenle John Berger’in bir dergide “Kum Fırtınası” köşesinde yayımlanan yazısını okurken, birkaç cümlesi dikkatimi çekti. John Berger, şöyle diyor: “İşi geleceğe bırakamayız. Gerçeğin zamanı yaşadığımız an’dır. Giderek bu gerçeği kavrayan düzyazı değil, şiir olacaktır. Düzyazı şiirden daha çok işi zamana bırakır: Şiir ise kanayan yaraya seslenir.” İşte şiirin önemi de galiba buradadır. Şiir çoğu kez ertelemez.”
Sayfa 97 - Alkali KitapKitabı okuyor
Yitirilmiş bir yaşamın gün ışığıdır Hiç sabahları olmamış bir kentte, Yoksa nasıl görülür hep aynı düş? Özlemi geçmiş eski bir baba kucağıdır
Sayfa 17 - Alkali KitapKitabı okudu
“Kurmaca dünyanın insanları, gerçek dünyanın insanlarının yanında çok daha boyutludur, çok daha ölümsüzdür.” diyor Erdal Öz. Yaşamın içinde onca var olan sığlığı aşmamız, o sığlıkları yazınsal bir dille derinliğe ulaştırmamızla mümkündür bu yüzden. Başka türlü; parçalanmış, iğdiş edilmiş, yarım olmuş insanların “bütünlüklü insan” ve elbette toplumsal-tarihsel birey haline dönüşmesi gerçekleşemez. O zaman genel olarak sanatın, yazının, burada öykünün, hiç kuşkusuz “çizilen o büyülü dünya”nın da anlamı olmayacaktır. Kısaca, Erdal Öz için: “İyi bir öykü, bir başkasına anlatılamamalıdır. İyi bir öykü özetlenememelidir. İyi bir öykü, anlatılan değil, yazılandır.” Okur açısından da okunan’dır demek gerekiyor.
Alkali KitapKitabı okudu
gecenin yanlızlığıdır kendini yok saydığın anlar
Reklam
söz, ne zaman yaralar insanın en olmadık yerini
Seni gözlerinden tanıyorum, bakışların körelmiş bir kuş resmi Yaşlı bir kedi gibi kederlidir yüzüm ama konuşulur yüreğimle. Dilim dağlanmıştır cehennem ateşleriyle, sense kor ve alevdin Vaat etmediğim sevda sözlerini yineliyorum kendime sessizce Bir gün çıkarıp kullanılacaktır diye biriktiriyorum o sözcükleri.
Sayfa 13 - Alkali KitapKitabı okudu
kendi sınırlarını yok sayar çünkü insan, sonsuzluk için.
özgürlük kendine dönmek midir yeryüzü insanları için?
Reklam
Son bakışmamız, son karşılaşmaymış meğer son bile denemez, on yıl geçmiş üzerinden. İstasyondaki alt geçitte, son karşılaşmamızda ikimiz de konuşamayınca, bir daha hiç görüşemeyeceğimizi duyumsar gibi olmuştum. Yürek, kimi kez derinden seziyor bazı şeyleri.
Düz bir sayfa açıyorum gözlerinize ki, kapkaradır rengi Aydınlatmanın ustası olmalıydınız yeryüzünün ortasında Ben hep kör pencerelerde kaldım, kelepçesiz eski tutuklu. Bana hep özgür zamanlar gerekiyordu, başıboş sözcükler Deli bir rüzgâr gibi essin diye bağrımın en yangın yerine!
Sayfa 12 - Alkali KitapKitabı okudu
Hani çay rengi akşamlarda Dokunan özlem olurdu ansızın, Susku... Kimin gizidir taşınan?
Alkali KitapKitabı okudu
İşte şimdi o güzel ozan da dayanamadı ve yazdı: “Şiirin Geçici İntiharı” diye ve ne kadar da haklı! Oysa aslında o da biliyor ve imliyor ki, aslında “geçici intihar” olmaz, ya başarısız intihar “girişim”i vardır ya da ölüm, üstelik ancak yaşayanlar böyle bir “teşebbüs”te bulunabilir. Daha yazısının başlarında “hiç üstlerine alınm”ayan ozanlara değiniyor Ah- met Erhan. Kuşkusuz yukarıda değinmeye çalıştığım “modernist mırıldanmalar”ın çok büyük etkisi oldu. İlginç bir söz kullanıyor Ahmet Erhan; “o bildik tutuculuğu”nda... Okur, hayat’ın ve buna bağlı olarak şiir’in dışına itildi böylece.
Sayfa 61 - Alkali KitapKitabı okuyor
“Şöyle diyor Yılmaz Odabaşı: “Ama İkinci Yeni ve 80’li yılların şairleri Türkiye şiirinin gelişmesine çok büyük katkı sağladılar.”12 Kuşkusuz şiiriyle Ahmed Arif, İkinci Yeni’nin tam karşısında olan bir ozan değildi. Örneğin Cemal Süreya’ya yakınlığı biliniyor. Zaten Cemal Süreya, bana da yıllar önce, 1974’te: “Güneydoğu’da Ahmed Arif’ten sonra şiir, Bekir Yıldız’dan sonra öykü yazılmaz sanıyor(d)um” demişti. Bunu çok düşündüm. Yıllarca.”
Sayfa 32 - Alkali KitapKitabı okuyor
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.