Bir tutku veya izlenim dile geldiğinde işittiğimiz şeyin gerçekliğini içimizde hissederiz, öncesinde içimizde olduğunu bilmesek de... Ve bize bunu hissettiren kişiyi sevmeye başlarız çünkü bize hissettirdiği şey kendi zenginliği değil yine bizim zenginliğimizdir. Bu durum ondan hoşlanmamızı sağlar,paylaştığımız düşünsel ortaklığın, kalbimizi onu sevmeye yöneltmesi kaçınılmazdır.