Düşüncenin Coğrafyası
Kurtuluş KayalıDüşüncenin Coğrafyası Sözleri ve Alıntıları
Düşüncenin Coğrafyası sözleri ve alıntılarını, Düşüncenin Coğrafyası kitap alıntılarını, Düşüncenin Coğrafyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de düşünce, felsefe ve sosyoloji; coğrafyasıyla bağdaştırılmamış, coğrafyasından kopuk olarak düşünülmüştür.
Sosyal sorunlar sosyal bilimcileri tarihe çeker.
Türkiye'de genelde sosyal bilimler, özelde sosyolojinin durumu vahimdir.
Türk entelektüelinin temel hedefi Türkiye'de sosyoloji yapmak değil, dünyadan ve ülkeden soyutlanmış bir şekilde, genel olarak sosyoloji yapmak olmuştur.
Kısacası 1980 sonrasında Türk entelektüeli iyice çevirmene dönüşmüş, mikro konularla uğraşmış, ilgisi yabancı metinler üzerinde odaklaşmış ve bu gibi sebeplerden dolayı son yarım yüzyılın tarihi hafızamızdan toptan silinmiştir.
Teorik çalışmalar sosyologlar tarafından sorgulanmamış: pür akademik, nesnel, gerçekçi ve kutsal metinler olarak anlaşılmış ortaya çıktıkları tarihsel/toplumsal arka planla bağlantıları üzerinde durulmamıştır. Tarihe yönelme olarak tezahür eden bu yeni eğilim tarihte bugünü kavramak yerine, tarihe bir oyun olarak bakmak şekline bürünmüştür.
Tarihe yönelmenin, tarihsel farklılık ve yerellik vurgusunun Türkiye'de başat sosyoloji eğilimi hâline gelmesi, daha çok 1980'lerden itibaren, mikro konuların ve postmodern anlayışın öne çıkmasıyla gerçekleşmiştir. Fakat bu tarihsel farklılık ve yerellik vurgusu da bütünsel bir yaklaşımdan uzak, parçalı olmuştur.
Sezai Karakoç - Vehimler Üniversitesi
Bin yılı aşkın bir zamandan beri içinde yaşadığımız, hâlâ da içinde bulunduğumuz İslam Medeniyetinin üzerinde durmazlar ve onu üzerinde durmaya da değer bulmazlar. Bu konuda, Batıdan bile daha çok batıcıdırlar. Batıda yine az çok İslamın medeniyet vetiresi üzerinde duranlar vardır ve bazı peşin hükümlerin yanı sıra bazı gerçeklere dokunanları da bulunmaktadır da bizimkiler İslamı sadece bir vehim konusu etmişlerdir kendilerine.
Sayfa 231Kitabı okudu
"Bir Sovyet vatandaşı, görevli bir yazar, bir gün bana şöyle dedi: 'Yeryüzünde herkes rahata ulaştığı zaman, insan'ın tragedyası başlayacak: sınırlılığı.'"
Sayfa 177Kitabı okudu
"Söz konusu bilim adamları Batı toplum analizindeki en son değişiklikleri bulup çarçabuk benimsemişlerdir. yine de Batı toplum kuramının toplumun makro ve mikro unsurlar arasındaki bağlantıya gösterdikleri kapsamlı ilgiyi bütünüyle ihmal etmişlerdir. Açıklanması gereken bu zıtlıktır."
Sayfa 132Kitabı okudu