Yabancılaşma kişinin içinde yaşadığı toplumun inancına, kültürel değerlerine karşı bağlılığının kaybolması veya bu değerleri anlamsız görerek yaşamaktan ve savunmaktan vazgeçmesi halidir. Aydınlar ekibini ve teşkilatını kuramadığı için mücadelede yalnız başına kalır ve bu yetersizlik duygularını yaşar. Bu durum onları pasifliğe iter.
Yabancılaşma kimi zaman beşeri faktörlerden dolayı kişinin yaptığı mücadelede kendini güçsüz veya yetersiz görmesiyle olur. Kimi zaman da siyasi ve idari faktörler nedeniyle dönemin ağır şartları altında karar verirken etki altında kalmaktan kaynaklanabilir. Ancak inançlı bir aydın tek başına da kalsa, istilacı değişimlere karşı yenik düşerek yabancılaşmaz.
Ancak çok vahim bir durum var ki toplumun kanaat önderi olarak gördüğü aydınların farklı bir toplumun değerlerini benimsemesi sonucu milli ve manevi değerleri red ederek yahut hafife alarak halk kitleleri ile aydınlar arasında kopukluk veya ikilik oluşmasıdır.
