Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Duygusal Açlık
Doreen VirtueYüksek Puanlı Duygusal Açlık Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Duygusal Açlık sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Duygusal Açlık kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.610 üzerinden
Yemek yeme konusunda bir türlü kendini durduramayan insanlar var. Girdiği hiçbir diyet programına uyamayan, spora rağmen düzene giremeyen, aç olmamasına rağmen sürekli yemek isteyen...
Peki bunun nedeni ya biyolojik değil psikoljikse?
Yazarımız bağımlılık üzerine çalışan bir psikoloji uzmanıdır. Zamanında kendisi de duygusal açlık yaşayan ve obeziteye kadar giden yazarımız, yemek yemenin de bir bağımlılık olduğunu öne sürmüş ve bunun üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Bu kitapta da hangi ruh durumumuza göre yiyecekleri seçtiğimiz, her seçtiğimiz yiyeceği aslında bir duygu durumuyla eşleştirdiğimizi anlatır.
Genel bir bakış sunacak olursam;
Çikolata yeme isteği; sevgi açlığının
Süt ürünleri yeme isteği; antideprasan gıdaların
Tuzlu atıştırmalıklar; stres, öfke, endişenin
Baharatlı yiyecekler; heyecan dürtüsünün
Sıvı içme isteği; inişli çıkışlı enerji döngüsünün
Çerezler ise eğlence yoksunluğunun karşılığıdır.
Kitap bunların daha da ayrıntılarına girmekle birlikle çözüm için deneyebileceğimiz yolları da bize sunmuş.
Burada ilk önce o duyguyu hissettiğimiz anda duygunun kökenine inip onu araştırmamız önerilir. Bunun haricinde eşleştirdiğimiz duygu-yiyecek'i ters psikoloji haline getirmemiz oldukça yararlı olacaktır.
Duygusal Açlık
Sevgili Kitap Sevdalısı Dostlarım ; öncelikle hepinize buradan kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
Daha fazla konuşmadan hemen incelememe geçeyim. Eğer kilo problemi yaşıyorsanız, mutfaktan geçsem bile kilo alıyorum diyorsanız veya tam diyete başlıyorum ama nasıl oluyorsa aniden canım aşırı (cipsi ,hamburger,çikolata vs.) yiyecekleri çekiyor ve kendimi tutamıyorum dayanamayıp yiyorum diyorsanız bu kitap tam size göre....
Bu kitaba başladığımda duygusal açlığın ne olduğunu bilmezdim hatta eğer bir diyeti bozuyorsam bunun benim suçum olduğuna inanır kendime kızar ve daha fazla yemeğe devam ederdim. Ve bu yüzden kilomda sürekli artış azalış arasında geçer dururdu ; meğerse bir yemeği ısrarla yemek istiyorsak bunun altında yatan duygusal ve psikolojik sebepler varmış ;bunları öğrendim .Kitapta yazar, hangi yiyeceği ısrarla istiyorsak bunun altında yatan psikolojik sebepleri bize tek tek açıklıyor. Sade açık anlaşılır dili konuları işleme metodları ve her bilginin araştırmalarla kanıtlanmış olması da ayrıca çok hoşuma gitti. Gönül rahatlığı ile alıp okuyabilirsiniz efsane bir kitap .
Öncelikle kitaba neden bayıldığımı daha sonra neden 7 verdiğimi açıklayacağım.
Kitap size muhteşem bir içgörü sağlıyor. Tadını, yedikten sonra çok da istemediğim ancak buna rağmen defalarca aşerdiğim şeyleri neden bu kadar istediğime yönelik harikulade bir içgörü kazandırdı bana. Yıllarca yeme bozukluğuyla ilgili eğitim almama rağmen duygusal açlıkla ilgili bu kadar derinlemesine bilgiler içeren bir kaynağa rastlayamamıştım. Birçok anlamda çok doyurucu mükemmel bir kitap oldu. Açlıktan kaynaklı olmayan yeme dürtülerini incelemek isteyen herkese tavsiyemdir, rahatlıkla okunabilir. Üstelik yazarın üslubu, çeviri dili de çok güzel, kitabı okurken resmen aktığını hissediyorsunuz.
Şimdi gelelim neden 7 puan verdiğime. Yazarın bilimsel olarak dayandırdığı çok şey var ve bunlara bağlı olarak çok hoş şeyler öğrendim. Ancak bunun dışında şeyler de var ve psikolojik danışmanlıkla ilgili iyi eğitimler alan bir yazarın kendinden ölçek çıkartıp buna göre değerlendirme yapması gibi şeylerden fazla hoşlandığımı da söyleyemem. Bu kısım olmasaydı bu kitap çok net bir şekilde en sevdiğim kitaplar arasında yerine almış olurdu. Buna rağmen önerebileceğim bir kitaptır kendisi okuyun, okutun.
Beden iç dengesini sağlamak için sürekli sinyaller gönderir. Susayınca su ister, üşüyünce ısınmak... Bazen önlenemez şekilde iştahlıdır, bazen iştahsız.
Bazı özel zamanlarda özellikle bir yiyeceği yeme arzusu duymak basit bir tesadüf değildir. Beden her durumda iç huzuru vereceğini umduğu yiyecekleri yemeyi arzular.
Fazla yeme duygusu, iki nedene bağlıdır:
Birincisi duygusal açıdan daha iyi hissetme arzusu, ikincisi enerji düzeyini değiştirme isteği. Daha canlı, daha sakin, daha güvende, daha az öfkeli ya da daha az korkmuş hissetmek isteyen beden buna göre yeme eğilimini değiştirir.
Önlenemez yeme isteğini yorumlamak kötü rüyaları yorumlamaya benzer. Ne de olsa, kötü rüyalarla karşı konulamaz yeme arzusu arasında pek çok ortak nokta var. Tatsız düşüncelerle ya da duygularla yüzleşmekten kaçınma halinde ortaya çıkar kötü rüyalar... Aynı şekilde önlenemez yeme arzusu da çözümlenmemiş duyguların işaretidir.
Her gıda, belli bir ruh halinin aynasıdır.
Mesela fıstık ezmesine uzanan bir el, aslında eğlence arayışı içindedir. Tuzlu atıştırmalıklara yönelmenin stresi, öfkeyi ve endişeyi bastırma arzusuyla ilgisi vardır.
.
Peki siz ne tür bir duygusal yiyicisiniz?
.
Bu sorunun cevabını merak ediyorsan
Doreen Virtue'nin Duygusal Açlık adlı bu kitabını açlık hissinin altında yatan temel anlamı bulmana ve yediklerinizi doğru okuyarak kendi duygu haritanızı ortaya çıkarmanıza rehberlik edecektir.
#duygusalaçlık #doreenvirtue #destekyayınları #hayallervekitaplar #okuyanti #okudumbitti
Sıkıntılı Kaynakça
Güzel bir araştırma ve araştırma dışı bir kitap olarak görüyorum. Kitap genel anlamda yeme arzusunu ve yaşam tarzının oluşturduğu düzeni inceleme üzerine yazılmış.
Birçok görüş, öneri ve telkin işe yarayabilecek durumda ve açıkçası denemenin zararı olacağını düşünmüyorum. Çünkü stresli br yaşamı ya da hayattaki olumsuz deneyimlerin sebep olabileceği sonuçlar hakkında görüş bildirilmiş.
Kitapta yapılan deneysel çalışmalara atıflar var ve bu nedenle bir araştırma kitabı olarak ele alınıyor. Ne yazık ki yazarın kendi sunduğu 'öneriler'in herhangi bir kaynakçası yok. Elbette kendi deneyimleri ve uyguladığı yöntemler ona ışık olmuştur ama bir araştırma kitabı için verileri görmek gerektiğine inanıyorum.
Bir diğer eleştirim ise kitabın fazlasıyla tek taraflı ilerlemesi. Mesela dışadönük kişilerin yeme alışkanlığından bahsedip içedönükler hakkında herhangi bir şey yazılmamış. Sadece kendi düşüncesini destekleyen araştırmaların sonuçlarından bahsettiğini de söylemek gerekiyor. Halbuki araştırmacılık bu değildir. Kendi fikrinizi destekleyecek argümanları kullandığınız kadar aksi yönde var olan bulgular varsa bunları da paylaşmalısınız.
En son bölümde yine yazarın kendi deneyimlerine dayandırdığı yiyecekler ve kişilerin sahip olabileceği duygular var. Bunlar ne kadar doğru bilemiyorum fakat oldukça ilginç.
Bu kitap kimi yerde güzel kimi yerde bir kahve falı bakmak gibi.
Bu kitaba başlama nedenim patates kızartmasını otomatik olarak ağzıma götürdüğümü ve aslında bundan zevk almadığımı hatta o anda patates kızartması yemek istemediğimi fark etmem ile başladı. Yiyeceklerin hangi bastırılmış duygular ile bağdaştığını çok iyi anlatıyor yazar. Şemalar ve olumlamalar çok yerinde. Bir anda bütün yeme alışkanlığım değişmedi tabi ki ama daha sakin kafa ile ne yiyeceğime karar vermemde yardımcı oldu. Hiç duymadığım bilgiler değil ama ulaşmak isteyeceğim çoğu şeyin bir kitapta olması çok güzel. Ara ara açıp bakacağım bir başucu kitabı.
Beş kilo doğan ve hep o ayarda giden biri olarak, hayatım boyunca fazla kilolu olmakla ilgili epey mesai harcadım. Haliyle epey bilgi sahibiyim. Aslolanın sağlıklı yemek ve sağlıklı vücut ağırlığina sahip olmak olduğunu, bunun için neyi ne kadar yemem,ne kadar egzersiz yapmam gerektiğini, hangi besinlerin ekstra faydalı, hangileri çok sağlıksız ,
Çok sevemedim kitabı. Belki bir iki önerisi dikkate alınabilir. Ama onun dışında genel olarak sorunu ortaya koymuş ama çözüm yok. Yediğin şeyleri neden yediğini anlatıyor ama onu yemeyi bırakma konusunda iki kelam etmiyor açıkçası. Genelde bu tarz kitaplar okumam saçma gelir bana. Yanılmadım. Okumam da uzun sürdü. Çünkü benim için en azından ilerlemiyor. Belki de okuduklarımdan hoşlanmamış da olabilir. Bu da bir savunma mekanizmasıdır. Olabilir :)