Biraz hüzünlü olabilirdi ama bu da yeni bir şey sayılmazdı. Bu gizemli hüznü karakterinin ayrılmaz bir parçası görüyordu. Kendini bildi bileli hüzünlüydü, daha doğrusu neşeden yoksundu; çok yüksek bir dağın güneş ışığını engellemesiyle suları kararan ve melankolikleşen göller gibiydi. O dağ oradan alınabilseydi güneşin suları şenşendireceği bilinirdi ama dağ daima oradaydı ve göl de hüzünlüydü. Macello da o göller gibi hüzünlüydü ama dağ neydi bilmiyordu.