Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aşk, Vatan, Mihriban Abdurrahim Karakoç

Edebice Dergisi - Sayı 13

Edebice Dergisi

Sayfa Sayısına Göre Edebice Dergisi - Sayı 13 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Edebice Dergisi - Sayı 13 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Edebice Dergisi - Sayı 13 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hürriyeti gelin ettik, dul çıktı Çal davulcu fırsat ele bir geçer Bu düğününü şakşakçısı bol çıktı Çal davulcu fırsat ele bir geçer Abrurrahim KARAKOÇ
Abdurrahim Karakoç
İlkokula başladığı yıl, herkes gibi onun da hayalleri vardı. Bir gün okula müfettiş gelir ve çocukları sözlü imtihan yapmak ister. Sınıfta oturacak yer yoktur ve bu sebeple Karakoç, sınıfın bir köşesinde ayakta durmaktadır. Müfettiş, çocuklara "Büyüğünüz kimdir?" diye sorar. Farklı kafalardan, farklı sesler çıkmaktadır. "Babam, ağabeyim, dedem hatta ağamız vb." gibi cevaplar sınıfı doldururken, arkalarda olan Karakoç cılız parmağını kaldırarak söz hakkı alır. Ve koskoca sınıfta "Büyüğümüz Mustafa Kemal Atatürk'tür, efendim." diyen tek öğrencidir. Bu cevabından dolayı ve ailesinin vermiş olduğu sözlü kültürün etkisiyle belirli bir donanıma sahip olan Karakoç, müfettişin emri ile bir üst sınıfa geçirilir. Beş yıllık ilkokulu dört yılda bitirir.
Reklam
Sırattan incedir sevda köprüsü, Beraber geçelim, tut ellerimden. Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü, Beraber uçalım, tut ellerimden.
Sayfa 11 - Abdurrahim Karakoç
Aşk-Vatan-Mihriban
Gönül bulur gönlüm dengini... Yüreklerde temiz maya barındıran ve sarsılmaz tunç iradeli insanlar, mesafede tanımaz, ayrılık da bilmezler..
Bağladım canımı zülfün teline Sen beni düşürdün elin diline Güldün Mahsuni'nin berbat haline Mervan'ın elinde parelense de... Aşık Mahsuni
"Yüz başım, garajda nöbet tutarken, Hatırıma sıla düştü bu gece. Güngören'in horozları öterken, Gönül kalktı, yola düştü bu gece. "
Reklam
"...Verince türkümü dudaklarına Gümüş direk oldum bayraklarına, "Cihada koşanın ayaklarına, Bat" dediler, batmam dedim, ayrıldım. İndir omuzundan dava yükünü; Bırak, boşver Türkmen'ini, Türk'ünü "Hatır için imanını, ülkünü Sat" dediler, satmam dedim, ayrıldım." Abdurrahim Karakoç
"Bilir misin gardaş Türk illerinde, Havada yıldızlar, dağda kar üşür. Tutsak soydaşların türkülerinde, Dört mevsim ötede bir bahar üşür. *** Kara pas bağlamış ozan dilleri, Ayıya in olmuş Bozkurt illeri, Ulu Tanrı'sına açmış kolları, Kökü Türklük olan bir çınar üşür."
"Kırımda şimşektir, çakar bir yıldız. Kars'tan Fergana'ya bakar bir yıldız Kerkük'ten Tebriz'e akar bir yıldız Gardaştan gardaşa selam götürür..." *** "Bahtına ağlayan Azeri kızı, Sen Karabağ dersin, ben karayazı, Boşlukta çırpınır Türk'ün avazı, Sanma ki dertlerin azı bizdedir; Sizdeki yaranın özü bizdedir." Abdurrahim Karakoç
Bu toprakların türküsünü söyleyen insanların, muhakkak sevdası vardır; bu sevda ister beşerî, ister ilahi olsun...
Reklam
Alev sardı alemi, uyanmayın daha siz Altta döşek yanıyor, üstte yorgan yanıyor. Beşikler besmelesiz, mezarlar fatihasız; Doğan insan yanıyor, ölen insan yanıyor... Abdurrahim Karakoç
Görmeden, doğduğum gecenin seherini Ellerim değmeden anama, Ve günah izi yokken dudaklarımda, Bebeklere has bir dille ağlayarak, Sana geliyor sana Çırılçıplak... *** Yollar uzadıkça yük ağırlaştı, Ateş düştü gönlümdeki harmana, Bıraktım ağrıyı, sızıyı bir yana; Hasretinden ıpıl ıpıl yanarak, Sana geliyorum sana Bir avuç toprak...
Sevgi dağ zirvesi, kin dipsiz kuyu Karıştan kısadır hayatın boyu Şayet kirletirse toprağı, suyu Göğsünden vururum kendi gölgemi Abdurrahim Karakoç
Karakoç, insan hayatını bir kilime benzeterek onun sabırla ilmek ilmek, nakış nakış dokunuşundaki çileli mânâya dikkat çekmiştir. "Hayat kilim, çile nakış Dokuyoruz iniş yokuş Marifet mânâya bakış Görene canımız kurban."
Sayfa 27 - Suları Islatamadım s. 27/Can kurbanKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.