Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyatımızın İçinden

Mehmet Kaplan

Edebiyatımızın İçinden Gönderileri

Edebiyatımızın İçinden kitaplarını, Edebiyatımızın İçinden sözleri ve alıntılarını, Edebiyatımızın İçinden yazarlarını, Edebiyatımızın İçinden yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamak elbette okumaktan önemlidir.
Sayfa 10 - Dergâh Yayınları/ 5.baskıKitabı okuyor
"Zira, güzellik, şahsi olarak duyulmuş ve yaşanmışın iyi bir şekilde ifade edilmesinden başka nedir?"
Sayfa 118
Reklam
Estetik ve imajlar meselesi, bizi sanatın mahiyeti­ne de götürür. Biraz psikoloji okuyanlar bilir ki mef­hum, imajdan sonra gelir. İdrak, duyularla başlar; du­yular, zihinde bir takım imajlar doğurur; bunların id­raki tasavvurları vücuda getirir. Düşünce mefhumdan imaja inmez, imajdan tasavvura yükselir. Maamafih, daha idrakte bile mefhumdan gelen bir şema vardır.
Edebiyat, diğer sanat vasıtalarına yaklaştı­ğı nisbette güzelliğe ulaşır: Resim, musiki, mimari, heykel, dans, tiyatro ve sinemadan bir edebiyatçının öğreneceği pek çok şeyler vardır. Rilke, boşuna Ro­din'in yanında çıraklık etmemiştir.
...zamanı hissederek yaşayan da ölüm hissinden kurtulamaz.
Batıda sürrealizm za­ten bir şehir şiiri olarak doğmuştur. Şehir insanı, kar­makarışık bir dekor içinde hummalı bir hayat sürer. Sokaklar, caddeler, meydanlar, kahveler, barlar, istas­yonlar, iskeleler, nakil vasıtaları, şehirde, köydekin­ den çok başka bir hayat çerçevesi yaratır. Şehirli, köy­lü gibi saf ve basit değil, karışık bir insandır. İç­timai farklar, sefalet, ahlaksızlık ve anarşi, şehirde daha fazla kendisini hissettirir. Esas itibariyle bir şe­hir medeniyeti olan garp, (Sürrealizm) de kendisine uygun bir ifade tarzı bulmuştur. Başlayalı bir hayli ol­duğu halde bu akımın henüz sona ermemesi de göste­riyor ki, onda modern hayata uygun bir taraf var.
Reklam
Hayatta nasıl abesin, anlaşılamazın, saç­manın ve mantıksızlığın yeri varsa, edebi eserde de bulunmalıdır. lyi ile kötü, çirkin ile güzel, ulvi ile süf­li, ahlaki ile gayr i ahlaki birbirinden ayrılmamalıdır. Çünkü hayatta bunlar yanyana, içiçe, kucak kucağadır.
...insan boşlukta yaşa­yan bir varlık değildir. Toprak, tarih ve milli kültür bize şekil verir, bizi zenginleştirir ve besler. Genç ne­sil, kütüphanelerin ve arşivlerin kalın kapılarını bir açabilse, yüzyıllar boyunca tüketemeyeceği hazineler keşfedecektir. Yunus Yunus'un, Yunus, okyanusun içindedir.
`Hepimiz bir yankının çocuklarıyız.` Zeki Ömer Defne, içinde bütün Türk kültürünün, musikisinin yankılandığı bir şairdir. Bu yankı onun kendi kendisine olmasına engel değildir. Bilakis, denile­bilir ki, büyük büyük sanatçılar gibi, Mevlana gibi, Yunus, Fuzuli, Baki, Mimar Sinan, Dede Efendi, Galib, Yahya Kemal, Ziya Gökalp, Tanpınar gibi Zeki Ömer Defne de şahsiyetini, kendi varlığından ayırmadığı mil­letine borçludur.
Reklam
Saadet ve sevgi bence dünyanın en üstün kıymetleridir. Varlığı aydınlatan güneş odur.
Alain, ümitsizlik ve bedbinliğin sadece kötü değil, aynı zamanda doğru da olmadığını söyler. İnsanlık böyle bir duygu ile yaşayamaz. Varlık, en küçük zer­reden kainatın bilinmez karanlıklarına kadar daima yeni şeyler yaratan korkunç ve güzel bir kudret ile doludur. Sabah, bir çiçeğin açışına bakarak bunu gö­rebilirsiniz. Ben şahsen "Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası" diyen büyük Yunus'a inanıyorum.
...hayatın güzel olmak­tan ziyade çirkin, iyi olmaktan ziyade kötü, neşeli ol­maktan ziyade hüzünlü, ümit vermekten ziyade ümit­sizlendirici, aydınlık tarafından ziyade karanlık taraf­larını, yani karamsar ile iyimseri anlatan meşhur misalde olduğu gibi bardağın dolu yarısını değil de boş yarısını görür.
Zor çok zor, düşündüğünden de zor, Bütün bir sonsuzu yarıp geçmek. Düşerim, kalkarım , ezilirim, düzlenirim . Gülme bana tohum bacı. (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
İnsan can sıkıntısından kurtulmak için yalanı, fanteziyi bile sever. Milyonla­rın sinemaya koşmaları bundan değil midir?
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.