Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyatın Taşradan Manifestosu

Mesut Varlık

Edebiyatın Taşradan Manifestosu Sözleri ve Alıntıları

Edebiyatın Taşradan Manifestosu sözleri ve alıntılarını, Edebiyatın Taşradan Manifestosu kitap alıntılarını, Edebiyatın Taşradan Manifestosu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben su katılmamış, has bir taşralıyım!
Sayfa 26 - İLETİŞİM YAYINLARI
Şükrü Erbaş konuşuyor
Herkesin "boncuklu bir cümlesi" olsun, kendisini seveceği. Kimse yalnızlığını ötekine göstermekten utanmasın.
Reklam
Dünyaya fırlatılmış, atılmış olduğumuz fikri zihnimize üşüşünce ama korkuyoruz da... Ya her şey geçici bir yanılsamaysa... Bu hepimizin yalnız olduğu, taşrada olduğu ve evi özlediği gerçeğini değiştirmiyor.
Hadi hayırlısı!
Devletin eski sevenleri yok artık. Devlet sevenlerini küs­türdü. Bunun farkında...
Sayfa 45 - İLETİŞİM YAYINLARI
Var tabii...
Cemal Süreya'nın 'Kahvaltı' diye iki dizelik bir şiiri var, bilirsin: Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem, Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı, der....
Sayfa 19 - İLETİŞİM YAYINLARI
Nuri Bilge Ceylan'ın "Ahlat Ağacı" Filminde Kullanılan Mektup
Değerli Mesut Varlık Bey, Benim için hoş bir sürpriz oluşturan, büyük onur ve mutluluk duyduğum bu sempozyum daveti için öncelikle çok teşekkür ederim. İstanbul Bilgi Üniversitesi gibi saygın bir kurumun organizasyonu vasıtasıyla, değerli üstatlar Hasan Ali Toptaş ve Şükrü Erbaş ile beraber aynı platformda yer alarak, böylesi önemli bir
Sayfa 23 - Polat Onat'ın Mesut Varlık'a mektubuKitabı okudu
Reklam
'Taşra oturup bekleme yeridir," diyor Ahmet Hamdi Tan­pınar. Hatta Balzac da şöyle diyor: "Yeryüzünde hiç kimse, işlerini köylüler ve taşralılar kadar derinlemesine ve her yö­nüyle incelemez. Bu nedenle düşünceden işe geldikleri za­man, her şey tamamdır."
Sayfa 84 - İLETİŞİM YAYINLARI
Modernleşmenin Yanılgısı, Türkiye'nin Modern Sancıları
Modernleşmenin olanla değil de olması gerekenle ilgilenen doğası, normatif ve hiyerarşik ilişkilerle beslenmesi, taşranın bir türlü özgün koşullarıyla kendini kuramamasına yol açmıştır. Gramsci'nin tezindeki "organik aydın"ını bir türlü bulamamış, onun yerine "ilerleme misyonu yüklenmiş aydın" tipiyle yolunu çizmeye çalışmış bir Türkiye, ilericilik ve muhafazakârlık kavramlarına dair de sert ve uzlaşması sorunlu konularla uzun yıllar boğuşmak zorunda kalmıştır.
Kavramsallaştırılan bir mekân olarak taşra, mekânsallaştırılan bir kavram oldu. Böylece merkez açısından daha kullanışlı bir malzeme hâline gelen taşra bugün kent yaşamından kaçışın öznesi hâline geldi. Oysa insanların erozyonu tarih boyunca merkezden başlamıştır ve merkezde ne kaybedildiyse taşrada onun boşluğu kalır.
Utanç tablomuz...
1921'in Ocak ayında Mus­tafa Suphi ve on dört yoldaşı Karadeniz'e bırakılır. 1938'de Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Hikmet Kıvılcımlı ve yirmi yaşındaki Kerim Korcan içeri alınır. 1948'de Sabahat­tin Ali öldürülür. Hele ki Kürtlere uygulanan "te'dip ve ten­kil" hatta imha, unutulur gibi değil: 1921'de Koçgiri, 192S'te Şeyh Sait, 1937'de Seyid Rıza ...
Sayfa 49 - İLETİŞİM YAYINLARI