Ege Kıyılarından Eski Zaman Masalları kitaplarını, Ege Kıyılarından Eski Zaman Masalları sözleri ve alıntılarını, Ege Kıyılarından Eski Zaman Masalları yazarlarını, Ege Kıyılarından Eski Zaman Masalları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahmet Ünver’in 2001 yılında çocuklar için kaleme aldığı bu kitap mitolojiye ilgi duyanlar için iyi bir başlangıç kitabı olabilir. Yazar 8 tane çok bilinen mitolojik öyküyü Ege Masalları adı altında çocuk okuyuculara sunuyor.
Akıcı bir dili var. Kitabın başında karakterlerin kısa bir tanıtım sözlüğü var. Yazılışı, okunuşu, vb. çok güzel olmuş. Ayrıca mitolojiye ufak bir giriş de yapılmış. Mitolojik öyküler zaman zaman telkinlerle zaman zaman dikkat çekmeler, süslemeler, sonuçta da kültürümüzden yansımalar ile anlatılmış. Neler yok ki! Pandora’nın Kutusu, Midas’ın altınları, Midas’ın dahil olup kulaklarını uzatan müzik yarışması, tarihte Kaz ( İda) dağında ilk kez yapılan güzellik yarışması, Prometheus’un Zeus’tan ateşi çalması, Yankı, Apollon’un atları hatta şifacı Asklepeon bile unutulmamış.
Celal Şengör’ün son kitabı
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor okuyunca Celal hocanın önerisi üzerine kızıma uyumadan önce mitoloji okumak için almıştım. Kendimde zevkle okurken mitolojik öyküleri anımsadım. Çocuğunuz animasyonlarda Titanlarla, Tanrılarla karşılaşıp sevdiyse bu kitabı okumaktan da, dinlemekten de keyif alacaktır. Biz sevdik. Tavsiye ederiz :)
Baştaki kararsızlığı uçup gitmişti Paris'in. Tanrıçaları artık daha iyi tanıyor; yalnız yüzlerinin, vücutlarının güzelliğini değil, duygularının, düşüncelerinin güzelliğini de; tutumlarının, davranışlarının güzelliğini de; bakışlarının, sözlerinin güzelliğini de biliyordu. İda dağı'nın genç ve yakışıklı çobanı, kafasında bin bir hesap yapan, bin bir plan yapan Zeus'un tersine, seçimini, düşüncesini açıklamaktan çekinmedi. Kararlı onurlu bir biçimde elindeki elmayı Aphrodite'ye uzattı.
"Elma senin hakkın Tanrıça'm," dedi Paris. "En güzel sensin. Duygularınla, düşüncelerinle, davranışlarınla da en güzel sensin."
"İnsanlar! Ölümlü kardeşlerim! Zorba Zeus'un köşe bucak sakladığı ateşi getirdim size. Ateş yandığı sürece içinizi bilginin sıcaklığı, güveni saracak. Tanrıların yapabildiği şeyleri siz de yapabilmeyi öğreneceksiniz. Soğuk sizi üşütmeyecek. Karanlık sizden hiçbir şey saklayamayacak. Zeus'un gücüne siz de sahip olacaksınız. O zaman size dilediğini yapamayacak. Sizden hiçbir üstünlüğü kalmayacak tanrıların. Yeter ki ateşe sahip çıkın, onu söndürmeyin. Günden güne daha parlak yansın, alevleri her gün daha yükseğe çıksın; her gün daha fazla ısıtsın sizi. Yeter ki onu kendinize saklamayın, başka insanlarla da paylaşın. Çünkü, bilgi ateşi paylaşıldıkça daha da parlar."
"Peki o son yazdığı reçete ne oldu?" diye soracak olursanız, Zeus'un yıldırımları, şimşekleri ve gök gürültüleriyle birlikte boşanan sağanak yağmur reçetenin üstündeki yazının mürekkebini kağıttan sildi, akıttı. Tabii, o her derdin devası mucize ilacı artık kimse bilmiyor. Ama Zeus'un hesap edemediği bir şey oldu: Reçetenin mürekkebi hemen üstüne düştüğü bir bitkiye aktı ve Asklepios'un ilacının önemli bir bölümünü o bitkiye aktardı.
O bitkinin adı mı?
Sarmısak!..
İnsanlar da küçük Phaethon'u unutmadılar. Gölgeliği körüklü, yayları kocaman, iki yanında gösterişli lambaları olan, atların çektiği en görkemli yolcu arabalarına onun adını verdiler: Fayton. Fizikçiler de, günümüzden yüzyıl önce keşfettikleri en küçük ışık parçacığına onun adını koydular: Foton.
“Pandora’yla Epimetheus bu kez birlikte açtılar sandığın kapağını. Bomboştu sandık. Yalnız en dipte, bir köşede minicik, ipek kanatlı, bembeyaz, sevimli mi sevimli bir küçük kelebek duruyordu. Genç çift gözlerine inanamadı. Bu kez sevinçten gözleri yaşararak minik kelebeğe adını sordular.
‘Ben Umut’um,’ dedi kelebek. ‘Umut!’ ”
Anadolu’ya ait en eski ve en güzel 8 söylenceyi masal diliyle anlatmış yazar kitapta. Mitolojiye ait Pandora’dan Apollon’a; Midas’tan Paris’e, Nergis’ten Prometheus’a çoğumuzun bildiği, duyduğu çeşitli masalları okumak, hatırlamak size de iyi gelecek.
Kitapta hep yarım yamalak duyduğumuz merak ettiğimiz 8 mitolojik öykü var. Sırasıyla;
1 Meraklı Pandora ve Konuşan Sandık
2 Asklepios ve Devacı Yılanları
3 Phaethon ve Güneş Arabası'nın Atları (fayton (:)
4 Yankı ile Nergis (narsis
5 Midas'ın Altınları
6 Insanlığa Aydınlığı Getiren Ölümsüz : Prometheus
7 Apollon'un Liri mi , Marsyas'ın Kavalı mı ? (eşek kulaklı Midas)
8 Yeryüzünün ilk Güzellik Yarışması (Paris ve Helen)
Ben bu siteye ilk geldiğimde mitolojiyi çok merak ediyordum ve kaynak araştırıyordum. Öneriler hep İlyada ve Homeroes yönünde olmuştu. Okumaya cesaret edememiştim ama bu kitap mitolojiye giriş için gerçekten öz kısa ve anlaşılır. Küçükler için yazılmış bir kitap ancak Tanrısal konular olması nedeniyle, büyüklere tavsiye ederim(: İyi okumalar dilerim.
" Sen de benim gibi ol ; sev ama anlatama . Sev ama karşılık görme . Sev ama kavuşama . Sen de benim gibi acı çek ! " demek geldi , diyemedi . Kıskanç Hera öyle istemişti çünkü . Diyemedi ama tanrılar duydu Yankı'nın içinden geçenleri . Çok acıdılar ona , çok üzüldüler . Bu dileğinin gerçekleşmesine karar verdiler . Narkissos'un da aşık olmasına , ama aşkını anlatamamasına , sevgilisine kavuşamamasına karar verdiler .
İnsanlar da küçük Phaethon'u unutmadılar . Gölgeligi körüklü , yayları kocaman , iki yanında gösterişli lambaları olan , atların çektiği en görkemli yolcu arabalanna onun adını verdiler : Fayton . Fizikçiler de , günümüzden yüzyıl önce keşfettikleri en küçük ışık parçacığına onun adanı koydular : Foton .
Aslında , dogum zamanından önce annesinin karnından çıkanlan ilk bebek Asklepios olduguna göre , bu yönteme de " Asklepiyen " denmesi gerekirdi . Ama belkide bu olayın tanığı bulunmadığı için , Roma İmparatoru Sezar'ın dünyaya gelişi daha büyük ün kazanmış ; yöntem de , " Sezaryen " olarak adlandırılmıştır .
O öfkeyle önce , " Böyle bir kara haber getirenin bembeyaz olmaya hakkı yok ! " diye bağırarak , Kuzgun'un tüylerini siyaha boyamıştı . Zavallı Kuzgun ve yavruları , o gün bu gündür hep kapkaradır .