Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sanatın Büyük Ustaları 12

Egon Schiele

Firdevs Candil Erdoğan

Egon Schiele Sözleri ve Alıntıları

Egon Schiele sözleri ve alıntılarını, Egon Schiele kitap alıntılarını, Egon Schiele en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamı boyunca sürecek büyük arayışı hiç son bulmayacaktı: insanın yaşam ve ölüm arasındaki yerini anlamak.
Bu resimlerdeki en önemli öğe ise Schiele’nin dokunuşuydu: parçalanmış görüntü, duygusal gerilim, cinsel enerji, varlık-yokluk arasında sıkışmışlık hissi, trajikomik diyerek tanımlanabilecek bir betimleme anlayışı.
Reklam
Sürekli başlayıp biten saliselerden ibaret yaşamın sonsuzluğunu yakalamanın peşindeydi Schiele, ebedi varoluş için sürekli yeni bitişlere ve başlangıçlara ihtiyaç vardı.
Yaralanmış, yıpranmış, tahrik olmuş bedenleri içinde bulundukları mekandan, zamandan kopmuşçasına betimleyen Schiele, eserlerini boşluktan korkarcasına süslemeyle dolduran Klimt’in aksine “boşluk”un cazibesine kendini kaptırmış gibiydi.
Onun resimlerinde anlam aramayı bir yana bırakmak gerekiyordu çünkü Schiele’nin anlatısal bir dili yoktu ama eserlerinin bu özelliği grotesk bir saçmalık olarak yorumlanıyordu.
Reklam
Schiele’ye göre yaşamak, ölüme mahkum olmaktı ancak bu mahkumiyetten şikayet etmiyordu.
Viyana’daki üst sınıfın kadınları sımsıkı korselerle giydirip kat kat kumaşlarla örttüğü, kadınlara iyi bir ev hanımı, kocasına sadık bir eş ve anne olmak dışında başka bir misyon yüklemediği bir dönemde, modellerini çırılçıplak soymuş, kadın cinselliğini apaçık sergileyen resimler yapmıştı.
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan her toplumsal olay sanatın seyrini doğrudan etkilemiştir ve etkilemeye de devam edecektir. Ancak Batı sanatı özelinde Birinci Dünya Savaşı, bir çağın kapanması anlamına gelmiştir. Anlamdan yoruma, gerek gerçeklik gerek form algısından sanat tekniklerine ve malzemelerine kadar her bileşen, Birinci Dünya Savaşı ile birlikte yeni bir içerik kazanmıştır. Sanat tarihçileri bunu Modernist estetiğin temeli olarak değerlendirirler.
Viyana'daki üst sınıfın kadınları sımsıkı korselerle giydirip kat kat kumaşlarla örttüğü, kadınlara iyi bir ev hanımı, kocasına sadık bir eş ve anne olmak dışında başka bir misyon yüklemediği bir dönemde, modellerini çırılçıplak soymuş, kadın cinselliğini apaçık sergileyen resimler yapmıştı.
Reklam
Yaralanmış, yıpranmış, tahrik olmuş bedenleri içinde bulundukları mekândan, zamandan kopmuşcasına betimleyen Schiele, eserlerini boşluktan korkarcasına süslemeyle dolduran Klimt'in aksine "boşluk"un cazibesine kendini kaptırmış gibiydi.