Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ateşten Kanatlar Serisi 1. Kitap

Ejder Kehaneti

Tui T. Sutherland

Ejder Kehaneti Gönderileri

Ejder Kehaneti kitaplarını, Ejder Kehaneti sözleri ve alıntılarını, Ejder Kehaneti yazarlarını, Ejder Kehaneti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen Deniz Krallığı’nın kayıp varisisin.” Tsunami göğsünü kabarttı. “Ben mi? Gerçekten mi?” “Aman Tanrım! Tsunami! Bir gün DenizKanatlar’ın kraliçesi olabilirsin!” diye bağırdı Sunny. Tsunami sırıttı. “Çok harika olmaz mı? Hep çok iyi bir kraliçe olacağımı düşünmüşümdür.”
Tsunami ve Sunny, Clay’in yumurtalarına neden saldırdığım duyunca pek şaşırmadılar. “Tabii ki,” dedi Tsunami. Onlar yokken avlanmaya çıkmıştı ve Clay’in önüne doğru ölü bir yaban ördeği fırlattı. “Bizi öldürmeye çalıştığını hiç düşünmedim.”
Reklam
“Ayrıca,” dedi Glory, “Clay sizinle kalamaz. O bizim büyükkanatımız.” Clay’in kanatlarını okşadı. Clay, Glory gibi renk değiştiremediği için memnundu, yoksa tepeden tırnağa kıpkırmızı olabilirdi.
Clay’e döndü. “Demek buymuş!” dedi. “Yumurtadan çıktığımızda, gardiyanlar ÇamurKanatlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu, bu yüzden senin bize saldırdığını düşündüler. Ama sen bize yardım etmeye çalışıyordun. Sezgilerin bizi yumurtalarımızdan çıkarmanı söylüyordu. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun, Clay? Bizi öldürmeye çalışmıyordun.” Clay, etrafını sıcak yaz bulutları kaplamış gibi hissediyordu. Kestrel onun hakkında yanılıyordu ve hep yanılmıştı. Onun gücü öldürmek ve şiddet için değildi; kardeşlerini korumak içindi. Bir canavar olmaya mahkûm değildi, içinde bir katil yoktu.
“O bizim sadece kardeşimiz değil,” dedi Pheasant. “Şuna bakın. O bizim büyükkanadımız olmalı.”
“Sence kim kazandı?” diye sordu Tsunami. “Kim mi kazandı?” diye bağırdı Sunny. “Hiç kimse. Kimse şuraya bakıp, “Biz kazandık,” diye düşünemez. ‘"Yapamazlar.” Sesi üzüntü ve sinirden dolayı çok çıkmamıştı.
Reklam
Clay, “Ne?” diye çıkıştı. “Bu hiç adil değil. Sadece dişi ejderlerin bildiği bir çeşit gizli bir testten başarısız olduğum için sorun yaşıyorum sanki.” “Ben bilmiyorum,” diye karşı çıktı Sunny. “Hayır, o kötü niyetli GökKanat’ı, Glory’ye tercih ettiğin için sorun yaşıyorsun,” diye cevapladı Tsunami. “Asla böyle bir şey yapmadım!” Clay neredeyse bağırmıştı. “Böyle bir şey yapmam. Kimse bana ikisinden biri olması gerektiğini söylemedi.” “Bu doğru,” diye araya girdi Sunny. “Birinin Glory’nin yerine Peril’i almamız gerektiğini kastettiğini hiç düşünmedim. Hep beraber gidip kehaneti gerçekleştireceğimizi düşündüm.” “Tabii öyle düşündün,” dedi Tsunami. “Her zaman senin ne düşündüğünü biliyoruz.” Sunny’nin sırtındaki pullar parladı. “Biliyor muyuz?” dedi kükremeye yakın bir sesle. Clay onu hiç bu şekilde duymamıştı.
“Belki de hoş karşılanmadığını hissetmiştir,” dedi Tsunami, “bu hödük yüzünden.” Bir sessizlik oldu ve sonra kuyruğuyla Clay’e vurdu. “Senden bahsediyorum, sersem.” “Oh.” Clay, hödüğün ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. “Şimdi ne yaptım?” “Öyle mi? Haydi, düşünelim,” dedi Tsunami. “Oh, oh, psikopat Peril ‘gök kanadımız’ olsa harika olmaz mı? Belki de hayatımız boyunca beklediğimiz beşinci ejder odur. Haydi Morrowseer’ın istediği gibi Glory’yi bir kenara bırakalım ve yerine bizimle gelen ilk GökKanat’ı alalım.”
Ejderler kolay kolay ağlamazdı ve Clay de Kestrel keli­meleriyle ya da pençeleriyle ona çok fazla acı vermiş olma­sına rağmen hayatı boyunca hiç gözyaşı dökmemişti. Ama şimdi birdenbire, Asha yaşamış olsaydı hayatlarının nasıl olabileceği gözünün önüne geldi. Onlara dağın altında ba­kan ejderlerden biri olabilirdi. O kibar, sevecen, idealist ve iyimserdi. Onları kehanete ve kendilerine inandıracak bir gardiyan. Kestrel’in acımasızlığını dengeleyen biri. Clay, yumurtasını getiren Asha’yı hiç düşünmemişti ama ölmüş olduğu için ve onunla hiç tanışamadığı için şimdi üzüntüden göğsü acıyordu.
savaş meydanını inceleyen tsunami'nin solungaçları titriyordu. ikisinin de en az hamur kadar midesi bulanmış gibi duruyordu. "size kim kazandı?" "kim mi kazandı?" diye feryat etti. "kimse! kimse şu manzaraya bakıp, 'yaşasın, biz kazandık,' diyemez. diyemezler." sesi aynı anda hem üzgün, hem de öfkeliydi.
Reklam
“Dinle ÇamurKanat. Bütün o soylu konuşmalarına rağmen, savaşıp diğerlerini korumazsan hiçbir işe yaramazsın. Bunu aklından çıkarma.”
Sunny, “Nereye gidiyorsun Kestrel?” diye sordu. Kestrel, “Seni ilgilendirmez,” dedi. Sunny oturdu, kalbi kırılmıştı.
Glory, “Neden gelmesin?” dedi. Gözleri uçan bir kelebeğe takılmıştı. “Belki de Peril kehanet için ihtiyacınız olan ejderdi. ‘Gök kanadınız’.” Clay ona göz kırptı. “Vay. Böyle mi düşünüyorsun?” Glory’nin kulaklarında küçük kızıl ateş figürleri belirdi ve omuzlarını silkti. “Ah, olabilir miyim?” dedi Peril. Kestrel, “Hayır!” diye tısladı. Glory, “Dağın tepesindeki en büyük yumurta," diye alıntı yaptı. “Eğer ikizsen yumurtan çok büyük olmalı.” Gözleri diğer ejderlere bakmak yerine bir kelebeği izliyordu. Peril, “Bu doğru!” dedi. “Belki kehanetin bir parçasıyım!” Clay’e ümitle baktı.
Clay hızla kafasını çevirdi ve balkona baktı. Glory birden ayçiçeği sarısı ve kobalt mavisi renginde parlayarak şahlandı. Bağlı olduğu ince zincirleri kopardı ve ağaçtan kurtuldu. Ağzı bir yılanınki gibi tamamen açıktı. Tısladı ve en uzun iki dişinden siyah sıvı çıktı. Burn, Kraliçe Scarlet’i Glory’nin önüne itti ve gökyüzüne doğru havalandı. Glory’nin zehri Scarlet’in yüzüne gelmişti. GökKanat kraliçesi bağırmaya başladı. Stadyum karıştı. Bütün ejderler birbirlerini ezerek ve vahşice saldırarak biran evvel Glory ve bağıran kraliçeden kaçmaya çalışıyordu.
Clay, “Beni öldürmeye çalışmayan arkadaşlarımı bırakmayacağım, teşekkürler,” dedi. “Ben, seni öldürmeye... Pekâlâ...“ Ayaklarını tekrar yere vurdu. “Bu haksızlık! Diğerleri istediği ejdere sahip oluyor! Ben sadece seni istiyorum!” Kanatları açıldı ve havaya yükseldi. Daha sonra pençelerini açarak Clay’e doğru uçuşa geçti.
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.