El-Edebü'l Müfred Cilt 2
İmam BuhariEl-Edebü'l Müfred Cilt 2 Gönderileri
El-Edebü'l Müfred Cilt 2 kitaplarını, El-Edebü'l Müfred Cilt 2 sözleri ve alıntılarını, El-Edebü'l Müfred Cilt 2 yazarlarını, El-Edebü'l Müfred Cilt 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, Allah rızâsı için yaptığı her işten sevap kazanır. Hanımıyla birlikte yemek yerken, onu memnun etmek için ağzına bir şey vermek, görünüşte şakadan ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ama insanın ben onunla mutlu olmak, güzel geçinmek istiyorum, düşüncesiyle eşine verdiği her lokmayı, Allah Teâlâ bir tür iyilik sayıyor ve onu sevap olarak değerlendiriyor.
İnsan zayıf bir mahlûktur. Kendisinin veya aile fertlerinden birinin başına gelecek olan bir sıkıntıya dayanamaz. Bazı sıkıntılar, maddî imkânın yerinde olması hâlinde daha kolay atlatılabilir. Ama bundan mahrûm olanların acısı ve üzüntüsü kat kat artar. Onun için de dertleri ve sıkıntıları veren ve onları gideren Kâinâtın Rabbi’ne yönelmeli ve O’ndan yardım istemelidir.
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. İnsan duâ etmeyi bilmezse, iyi şey yaptığını sanarak kendine bedduâ edebilir.
2. Allah Teâlâ’dan faydalı şeyler istemek için, Peygamber Efendimiz’in yaptığı duâları öğrenip onlarla duâ etmelidir. 3. “Allâhümme âtina” duâsını hem namazda tahiyyâtta, selâm vermeden önce, hem de yapılan her duâda okumalıdır.
4. Hastaları ziyâret etmeli ve onlara duâ etmelidir.
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme: “Hangi ibâdet daha faziletlidir?” diye sordular. O da: “İnsanın kendine yaptığı duâ.” buyurdu.
Nu’mân ibni Beşîr radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem: “Duâ, ibâdetin ta kendisidir.” buyurdu; ardından da: “Bana duâ edin, duânızı kabul edeyim.” âyet-i kerîmesini okudu
“Allah katında duâdan daha değerli bir şey yoktur.”
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İbâdetlerin en üstünü duâdır.”
1. Duâm kabul edilecek mi diye endişe etmemeli ve duânın kabulü konusunda aceleci olmamalıdır.
2. Duâm kabul edilmiyor, diye de duâ etmeyi bırakmamalıdır.
3. Bazı isteklerimizin dünyada verilmesi bizim lehimize değilse, Allah o isteğin karşılığını âhirette verecektir.
4. Allah Teâlâ kulunun istediği bir şeyi ona vermeyi uygun görmüyorsa, o isteğinin yerine, onun üzerinden bir kötülüğü kaldıracak demektir. Bunu böyle bilmelidir.
5. En önemlisi de duâ samimiyetle yapılmalı, duâda Allah’ın râzı olmayacağı bir şey istenmemelidir.
Resûli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Duâ eden bir Müslüman, günah olan veya akrabalık bağını zedeleyen bir şeyi istemedikçe, Allah ona şu üç şeyden birini verir:
Ya duâsını hemen kabul eder.
Veya istediği şeyin karşılığını ona âhirette vermek üzere duâsını saklar. Yahut da ondan, istediği şeye denk bir kötülüğü giderir.”
İnsanlar, kendilerinden bir şey istenince rahatsız olurlar, Allah Teâlâ ise, kulunun, Kendisinden ısrarla istemesinden hoşnut olur.
Sayfa 53Kitabı okuyor
715. Aişe radıyallahu anha şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme:
"Hangi ibadet daha faziletlidir?" diye sordular. O da:
"İnsanın kendine yaptığı duâ." buyurdu.
Hakim, el-Müstedrek (Atā), 1, 727, nr. 1992; Beyhaki, ed-Da'avâtü'l-kebir (Bedr), II, 321.
Sayfa 51Kitabı okuyor
714. Nu'mân ibni Beşîr radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
"Duâ, ibâdetin ta kendisidir." buyurdu; ardından da: "Bana duâ edin, duânızı kabul edeyim."¹ âyet-i kerîmesini okudu.²
1. Mü'min 40/60.
2.Ebû Davud, Vitir 23, nr. 1479, Tirmizi, Tefsir, nr. 1969; İbni Māce, Dua 1, nr. 3828.
Sayfa 50Kitabı okuyor
712. Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah katında duâdan daha değerli bir şey yoktur."
Tirmizi, Daavat 1, nr. 3370; İbni Māce, Dua 1, nr. 3829; Ahmed ibni Hanbel, Müsned, II, 362, nr. 8733.
Sayfa 50Kitabı okuyor
Duâ samimiyetle yapılmalı, duâda Allah'ın razı olmayacağı bir şey istenmemelidir.
Sayfa 49Kitabı okuyor
acele etme.
711. Ebü Hüreyre radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir Müslüman yüzünü Allah'a döner ve isteğini O'na arz ederse, Allah Teâlâ da ona istediği şeyi ya bu dünyada verir veya acele etmediği takdirde âhirete bırakır." Sahabi:
"Ya Resûlallah! Kul nasıl acele eder?" diye sordu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de:
"Kul, 'O kadar dua ediyorum da, duâmın kabul edildiğini zannetmiyorum.' derse acele etmiş olur." buyurdu.
Sayfa 49 - Benzeri rivayetler için bk. Buhârî, Daavât 22, nr. 6340; Müslim, Zikir 90, nr. 2735; Häkim, el-Müstedrek (Atā), 1, 674, nr. 1829.Kitabı okuyor
710. Ebû Said el-Hudri radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Resül-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Duâ eden bir Müslüman, günah olan veya akrabalık bağını zedeleyen bir şeyi istemedikçe, Allah ona şu üç şeyden birini verir:
Ya duâsını hemen kabul eder.
Veya istediği şeyin karşılığını ona âhirette vermek üzere duâsını saklar.
Yahut da ondan, istediği şeye denk bir kötülüğü giderir."
Bunun üzerine orada bulunan bir sahābī:
"Öyleyse biz Allah'a çok dua etmeliyiz." dedi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem de:
"Allah da size istediğinizden daha fazlasını verir." buyurdu.
Sayfa 48 - Tirmizi, Daavat 116, nr. 3573; Ahmed ibni Hanbel, Müsned, III, 18, nr. 11150; Ebû Ya'lä el-Mevsıli, Müsned (Esed), II, 296, nr. 1019.Kitabı okuyor