Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

el-Fütûḥatü’l-Mekkiyye’den Fütüvvet Makamı

Muhyiddin İbn Arabi
10/10
1 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
131
Görüntülenme
Fütüvvet kavramı, Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İbrâhim ve Ashâb-ı Kehf’i niteleyen “yiğit, delikanlı” (Ar. فتى) kelimesinden türetilmiş ve “cömertlik, cesaret, gençlik, yiğitlik, mertlik, fedâ” anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. İslâm dünyasında, hem ferdin iç dünyasını hem de toplumsal ilişkilerini belirleyen Kur’an temelli erdemleri öne çıkaran tasavvufî bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müslüman toplumlarda fütüvvet kurumu, sosyal bir kavram ve tasavvufî bir anlayış olmasının yanı sıra, Ahîlik teşkilatında görüldüğü gibi resmî bir toplumsal ve ekonomik teşkilatlanma biçimi olarak da öne çıkmıştır. Onun temelinde ise “Din, güzel ahlâktır.” ilkesinin, gençler ve meslek erbabı başta olmak üzere toplumun bütün katmanlarına kök salması gayesi vardır. Bu bakımdan fütüvvet anlayışı, gençlere, topluma ve özellikle de meslek erbabına sünnet temelli, toplum yararını önceleyen ve fedakârlığa dayalı bir ahlâk anlayışını sunar. İbnü’l-Arabî (ö. 1240) el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye’de ruhun kemâl yolculuğunda fütüvveti bir zirve olarak niteleyerek onu “Muhammedî makam” kabul eder. Çünkü fütüvvetin en üstün ahlâk ilkeleri olarak kabul ettiği diğerkâmlık, cömertlik, başkasını kendine tercih etme gibi fetâ hasletleri Resûlullah’ın örnekliğini verdiği ahlâkı ihya gayesiyle ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan İbnü’l-Arabî eserinde, fütüvvet idealini, bir Müslümanın varabileceği en üst ahlâk mertebesi olarak izah eder.
Yazar:
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
Çevirmen:
Tahir Uluç
Tahir Uluç
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 43 dk.Sayfa Sayısı: 96Basım Tarihi: Temmuz 2023Yayınevi: İBER
ISBN: 9786257249867Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dolayısıyla årif hakları sahiplerine verme makamin getirilir ve hakları sahiplerine vermek onun üzerine gerekirse, mutlak şekilde fütüvvet sergilemesi ve dolayısiyla mutlak olarak başkalarını [kendisine] tercih etmesi düşünülemez. Çünkü ilk olarak kendi nefsinin hakkını ödeyerek başlar. Nefsinin hakkını ödemekle başlarsa, fütüvvet şartını ihlal etmiş olur. Onunla başlamasa, fütüvvetin diğer tarafını, yani Allah'in emrine sarılmayı ihlal etmis olur böylece helak olur. Işte bu ikilemden kurtulmanın yolu, ben müminim ve yüce Allah "müminlerden canlarını satın almıştır demektir. Nefsim benim değil, Hakk'ındır. Bu yüzden onunla başlıyorum ve onu diğer nefslere tercih ediyorum, çünkü o benim değil, Allah'indır. Bu yüzdendir ki fütüvvet işlerin hakikatlerini idrakten perdelenmis kimseler nezdinde bilinen terkinde kemål bulur, zira nefsin Sahibi bana hakların ödenmesinde nefse öncelik ver mi emretmiştir.
el-Fütûḥatü’l-Mekkiyye’den Fütüvvet Makamı
el-Fütûḥatü’l-Mekkiyye’den Fütüvvet MakamıMuhyiddin İbn Arabi · İBER · 20232 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.