Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

El-İsabe Seçkin Sahabeler

İbn Hacer el-Askalani

Öne Çıkan El-İsabe Seçkin Sahabeler Gönderileri

Öne Çıkan El-İsabe Seçkin Sahabeler kitaplarını, öne çıkan El-İsabe Seçkin Sahabeler sözleri ve alıntılarını, öne çıkan El-İsabe Seçkin Sahabeler yazarlarını, öne çıkan El-İsabe Seçkin Sahabeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ebu Bekir es-Sıddık Radıyallahu Anh
Ebu Davud, el-Zühd adlı eserinde sahih isnad ile Urve radıyallahu anh’den rivayet ediyor: “Ebu Bekir Müslüman olduğunda kırk bin dirhemi vardı. Aişe bana dedi ki: “Ebu Bekir öldüğünde geride ne bir dinar ne de bir dirhem bıraktı.” Yakub b. Süfyan Tarih’inde Urve’den naklediyor: “Ebu Bekir Müslüman olduğunda kırk bin dinarı vardı. Bunu Allah yolunda infak etti. Allah’a iman ettiği için eziyet gören yedi kişiyi azat etti. Bunlar: Bilal, Amir b. Fuheyre, Zinnire, en-Nehdiyye ve kızı, Benî Müemmel’den bir cariye ve Ümmü Ubeys’tir.” Mus’ab ez-Zübeyrî, Usame b. Zeyd b. Eslem yoluyla Eslem’den rivayet ediyor: “Ebu Bekir ticaret ile meşhurdu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bi’setinde kırk bin dinarı vardı. Bunu köle azat etmede ve Müslümanlara yardım yolunda harcadı. Medine’ye geldiğinde beş bin dinarı kalmıştı. Bunu da aynı şekilde harcadı.”
“Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra;36)
Reklam
Muaz b Cebel ra gece namazına kalkar, ellerini gökyüzüne kaldırıp şöyle derdi: “…Ya rab, cennet isteğimde güçsüzüm. Cehennemden kaçışım kaçış değil, bana hidayet et…”
İmran Bin Husayn radıyallahu anhuma’nın rivayet ettiği hadiste Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Ümmetimin en hayırlıları asrımdakilerdir. Sonra onların ardından gelenler, sonra onların ardından gelenlerdir...” buyurmuştur. Aişe radıyallahu anha’nın rivayet ettiği hadiste şöyle geçer; “Birisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e; “İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye sordu. Buyurdu ki; “İçinde yaşadığım asırdır. Sonra ikinci, sonra da üçüncü asır.”
Allah Teâlâ buyuruyor ki; “And olsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven duygusu vermiş ve onları pek yakın bir fetihle ödüllendirmiştir.” (Fetih;18) “Onların Rableri katındaki mükâfatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. Bu söylenenler hep Rabbinden korkan (O’na saygı gösterenler) içindir.” (Beyyine 8)
Dihye b. Halife Radıyallahu anh
Meşhur sahabe. İlk katıldığı savaş Hendek’tir. Uhud olduğu da söylenmiştir. Bedir’e katılamamıştır. Sûretinin güzelliği ile darbımesel yapılırdı ve Cebrail aleyhisselâm onun sûretinde inerdi. Ümmü Seleme ve Aişe radıyallahu anhuma’nın rivayet ettikleri hadislerde bu belirtilmiştir. Nesai, sahih isnad ile İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyor: “Cebrail Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e Dıhyetu’l-Kelbî’nin sûretinde gelirdi.” Taberani, Enes radıyallahu anh’den rivayet ediyor: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cebrail bana Dıhyetu’l-Kelbî’nin sûretinde gelirdi.”Dihye güzel yüzlü birisiydi. El-İclî, Tarih’inde Avane b. el-Hakem’den rivayet ediyor: “İnsanların en güzeli, Cebrail’in kendisinin sûretinde indiği kimsedir.” İbn Kuteybe Garibu’l-Hadis’te diyor ki: “İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın: “Dihye Medine’ye geldiğinde ona bakmak için çıkmayan hiçbir bekar kalmazdı.”
Reklam
Zübeyr b. el-Avvam Radıyallahu Anh
Onun cennetle müjdelenen on kişiden biri olması, Ebu Hureyre radıyallahu anh hadisinde olduğu gibi şehitlerden biri olması, Bedir ve diğer savaşlara katılmış olması, iki hicrete de katılması, on altı yaşında Müslüman olması, Allah yolunda ilk kılıç sallayan kişi olması, şûra ehli altı kişiden biri olması, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefât ederken kendilerinden razı olduğu kimselerden olması ve halifeliğe aday gösterilenlerden biri olması faziletlerinden bazılarıdır. Leys, Ebu’l-Esved’den rivayet ediyor: “Zübeyr’in amcası onu bir hasıra sarmıştı ve onu tekrar küfre döndürmek için duman ile işkence ediyordu. O ise: “Asla küfre dönmem” diyordu.” Cabir radıyallahu anh rivayet etmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Kurayza günü: “Kavmin haberini bana kim getirecek?” dedi. Zübeyr bu görevi üstlendi. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim de Zübeyr’dir” buyurdu.
╼─━ ►►▻ ❁ ◅◄◄ ━─╾ Hâlid B.Velîd (رضي الله عنه) şöyle demiştir: “Allah yolunda cihad, çoğu kez beni, Kur’ân okumaktan alıkoymuştur.” Başka bir rivayette Hâlid’in (رضي الله عنه) şöyle dediği nakledilmiştir: “Cihad, Kur’ân’ın pek çok yerini öğrenmeme bile fırsat vermemiştir.” ╼─━ ►►▻ ❁ ◅◄◄ ━─╾
Sayfa 414
Ümmü Eymen Radıyallahu anha
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in annesinin kölesi idi. Resûlullah onun hakkında: “Ümmü Eymen, annemden sonra annemdir” buyurmuştur. İbn Sad, Osman b. El-Kasım’dan rivayet ediyor: “Ümmü Eymen radıyallahu anha hicret ettiği zaman Ravha yakınlarında gecelemişti. Çok susamıştı. Yanında bir damla dahi su yoktu. Oruç tutuyordu. Susuzlukla mücadele etti. Gökten beyaz bir urgana bağlanarak sarkıtılmış bir kova gördü. Kovanın yanına gitti. İçi tamamiyle, berrak ve buz gibi su ile doluydu. Kana kana içti. Tamamen susuzluğu geçti ve rahatladı. Ümmü Eymen radıyallahu anha şöyle derdi: “Oruçlu iken susuz kalmıştım. Bundan sonra bir daha hiç susamadım.” Ümmü Eymen radıyallahu anha Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e latife ederdi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kim cennetlik bir hanımla evlenmek istiyorsa Ümmü Eymen ile evlensin.” Bunun üzerine Zeyd b. Harise radıyallahu anh onunla evlenmiştir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefât edince halk, Ebu Bekr radıyallahu anh’e Resûlüllah’ın halîfesi olarak biat ettiler. Ebu Bekir r.anh, Ömer İbnul-Hattab radıyallahu anh’a: “Gel, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığı gibi Ümmü Eymen’i ziyarete gidelim” dedi. Yanına girdiklerinde Ümmü Eymen ağladı. Onlar sordular: “Ağlıyor musun? Allah’ın katında olanlar Resûlü için daha hayırlıdır.” Ümmü Eymen radıyallahu anha şöyle cevap verdi: “Semâdan gelen vahyin kesilmesine ağlıyorum.” Ağlaması onları da hislendirdi ve onunla birlikte onlar da ağlamaya başladılar.
Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Annem Ümmü Süleym Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a benimle bir sepet taze hurma gönderdi ama evinde bulamadım. Bana bir azatlısının kendisi için hazırladığı bir yemeğe çağrıldığını, oraya gittiğini söylediler. Yanına ben de gittim. Yemeğini yemekte idi. Aleyhissalâtu vesselâm kendisiyle beraber yemem için beni de çağırdı.” Enes devamla der ki: “(Ev sahibi) etli ve kabaklı bir tirid hazırlamıştı. Meğer Aleyhissalâtu vesselâm kabağı severmiş. Ben (bunu görünce) kabağı toplayıp Aleyhissalâtu vesselâm’m önüne yakın bırakmaya başladım. Yemeği yediğimiz zaman Aleyhissalâtu vesselâm evine döndü. (Ben de hurma) sepetini önüne sürdüm. Resûlullah hurmayı yemeye ve taksim etmeye başladı, sepetteki hurmayı böylece bitirdi.” İbni Sa’d Tabakat (8/429) İbni Mace (3303)
143 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.