Aşk, duyguların en ulvisi ve belki de en anlaşılmaz olanıdır da insan, ilahi aşka da düşse, beşeri aşka da tutulsa veyahut hangi tutkuya kapılırsa kapılsın içindeki bu aşkı, tutkuyu tam anlatamaz, ifade edemez. İnsanlar işte bu tutkularını anlatmak için M.Ö. 7-6. Yüzyılda lirik şiiri ortaya çıkarmış, yayıp ve geliştirmiştir. Her nerede bir insan varsa orada aşk vardır, bu aşk Allah aşkı- ilahi aşk, beşeri aşk, doğaya aşk veyahut tutkuyla bağlanılan herhangi bir şey olabilir ama dediğim gibi bir yerde insan varsa o yerde daima aşkın bir türü vardır. Bu dünyada insanlar var olduğu sürece aşk hep var olacaktır ve yaşadığını anlamlandıramayan insanlar da çareyi ya lirik satırlar yazmak da ya da lirik şiirler okumakta bulmaktadır. Türk Edebiyatı lirik şiir konusunda çok zengindir, aşkın her halini kendi özümüzde, kendi topraklarımızda bulmamız mümkündür. Bu topraklarda aşkla olmayan, aşkla yeşermeyen hiçbir şey bulunamaz. Her daim aşkla, sevgiyle kalın, insanın var olduğu her yer ve her zaman diliminde aşkın her türünün bulunacağını unutmayın.
Sensiz bir lahza sükût
Bir asırlık bir inkisar ve sükût gibi Elifce
Adın vücudumun her zerresinde gizli Elifce Adını söylemeyeceğim bil ki Elifce sensin. Sensiz bir ömür mutluluk bir saniye gibidir. Senle bir saniyelik mutluluk bir ömür gibidir Elifce...