(...) Acaba müşfik Üstadımız ve Risale-i Nur olmasa idi, dağdağalı on dördüncü asır dünyasında(Miladi 19.yy) nasıl yaşayacaktık, diye bazen hatırımıza geliyor. Böyle bir hal bizi ağlatıyor, yüreğimizi yakıyor. Aman bize Risale-i Nurumuzu ihsan eden Allahımıza hamd olsun, dedirterek Risale-i Nursuz bir dünyadan Risale-i Nurlu bir dünyaya fikir ve ruhumuzu sevinç içinde nakl ediyoruz.(...)
Risale-i Nur'un çok günahkar duaya muhtaç aciz bir talebeniz Yusuf Ziya