Açıkçası, çoğu zaman "içgüdülerimize" dayanan ani ahlaki yargılarda bulunuruz. Akıl yürütme yetimiz, tıpkı yandaş medya yazarı gibi mantıklı görünen uydurma gerekçeler bulmaya çalıştıktan sonra, duygularımız bir karara varır.
Çoğu zaman "içgüdülerimize" dayanan ani ahlaki yargılarda bulunuruz. Akıl yürütme yetimiz, tıpkı yandaş medya yazarı gibi
mantıklı görünen uydurma gerekçeler bulmaya çalıştıktan sonra, duygularımız bir karara varır.
Eğer insan insanın kurduysa, yani her anlamda bu geçerliyse, bu durumdan yalnızca olumsuz anlamlar çıkartılmaz. Eğer atalarımız sosyal olarak birbirlerinden uzak durmuş olsalardı, bugün bulunduğumuz yerde olamazdık
Başkalarının acılarından zevk almak gibi bir durum, kadınlar anlayışlı kalmayı başarabildikleri için yalnızca erkeklerde ortaya çıkmaktadır. Bu her ne kadar tipik bir insan tepkisi olarak görülse de, farelerden elde edilen bulgularla (erkeklerin potansiyel rakipleri karşısında empati kurmaktan yoksun olmaları) örtüşmekte ve belki de bütün memelilerde evrensel olarak bulunmaktadır.
Anne bir maymun bazen iki ağaç arasındaki mesafeyi geçemeyen çocuğunun ağlaması sonucunda geri döner. Anne maymun önce kendi bulunduğu ağaçtan çocuğunun bulunduğu ağaca doğru döner ve sonra da kendi bedenini iki ağaç arasında adeta bir köprü gibi kullanır. Bu yalnızca hareket uyumluluğu ile aşılabilir: Sorun hızla çözüme kavuşturulur. Dişi, duygusal açıdan bağlılık gösterir (zaman zaman, çocuklarının ağlayışını duyan anne maymunlar da ağlamaya başlarlar) ve başkalarının üzüntüsünü anlayışla değerlendirerek onların acısını paylaşır. Ağaçta köprü kurmak, hareket halindeki orangutanların gündelik uğraşlarından biridir ve anneler çocuklarının gereksinimlerini karşılamak için düzenli aralıklarla yavruları na geri dönerler.
Evrim teorisinin muhafazakar kanat içerisinde dikkat çekici bir biçimde popüler olduğu görülüyor, fakat bu durum biyologların konuyu ele alışından oldukça farklı. Evrim teorisi burada tıpkı gizli bir metres muamelesi görüyor. Teoriden üretilen "Sosyal Darwinizm"in müphem hayaleti tutkuyla sahiplenilirken, gerçek Darwinizm, güneşi balçıkla sıvamaya çalışılırcasına reddediliyor.
Ancak, bir veteriner ameliyat masasında yatan maymuna yüzlerce dikiş atarken, az önce onunla kavga eden maymunun ameliyat boyunca diğerinin elini bırakmaması beni oldukça şaşırtmıştı.
Kant insanlık için küçük bir değer biçmişti. Kant, tutkuyu "güzel" olarak övmüş ve onu erdemli bir hayatla ilişkili olduğu sürece dikkate almıştır. Eğer bütün mesele görev ise, ince duygulara kimin ihtiyacı olsun ki?
Davranışsalcıların düşünce kalıbıyla ifade edecek olursak, bir başkasının hayatını kurtarmak için suya atlama konusunda insanlar ve maymunlar arasındaki fark sanıldığı kadar büyük değildir.
Güçlü sosyal bağları olan dişilerin daha fazla sayıda yavrusu hayatta kalabilmektedir. Birbirlerini tımarlayan eşlerin bir diğerini dış saldırılara karşı koruduğu, yırtıcı bir hayvanla karşılaştıkları zaman uyarı çığlığı attıkları ve birbirlerini sakinleştirici temaslarda bulundukları gözlenmiştir. Bu yardımlaşmaların tamamı, babun annelerinin daha fazla sayıda çocuk sahibi olabilmelerini kolaylaştırmaktadır.
Örneğin, arkadaşının çığlıklarına duyarsız kalmayarak onu baskın bir erkeğe karşı savunmaya çalışan bir dişi, aslında arka daşı uğruna kendi hayatını tehlikeye atmaktadır. Arkadaşlarını korumak isterken çok feci bir şekilde dayak yiyen pek çok dişi şempanzeye rastladım.