Daha Anlayışlı Bir Toplum İçin Doğadan Dersler

Empati Çağı

Frans de Waal

Sayfa Sayısına Göre Empati Çağı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Empati Çağı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Empati Çağı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her fırsatta bireysel özgürlüklerin altını çizenler, genelin ortak çıkarlarını korkaklara ve komünistlere yaraşan romantik bir düşünce olarak nitelendirirler. Bunlar, "Her koyun kendi bacağından asılır." mantığını tercih etmektedirler.
Sayfa 17 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Atlanta'nın kuzeydoğusunda bulunan arazi istasyonumuzdaki şempanzeleri büyük açık hava ağıllarında barındırıyoruz ve onlara bazen karpuz gibi paylaşılabilen besinler veriyoruz. Maymunların çoğu ilk alan olabilmek için ellerini besinin üzerine koyar, çünkü onu bir kez aldılar mı, o besin diğerleri tarafından nadiren alınmaya çalışılır.
Sayfa 17 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Reklam
Her fırsatta bireysel özgürlüklerin altını çizenler, genelin ortak çıkarlarını korkaklara ve komünistlere yaraşan romantik bir düşünce olarak nitelendirirler. Bunlar, "Her koyun kendi bacağından asılır." mantığını tercih etmektedirler. Örneğin, bütün bir bölgeyi koruyacak olan su setlerine para harcanması yerine, herkesin kendi güvenliğini sağlamasına neden izin verilmiyor? Florida'daki yeni bir şirket, tam da bu sorunun mantığında yatanı gerçekleştirmiş ve kasırgaların tehdidi altında bulunan bölgelerdeki insanları güvenli bölgelere taşıyacak özel uçak koltukları kiralama yolunu seçmiştir. Bu tür bir çözümün maliyetini karşılamaya gücü yetenler, nüfusun geri kalanıyla birlikte saatte yalnızca 8 km yol alarak, fırtınadan arabayla kaçmak zorunda kalmayacaklardır.
Sayfa 17 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Her fırsatta bireysel özgürlüklerin altını çizenler, genelin ortak çıkarlarını korkaklara ve komünistlere yaraşan romantik bir düşünce olarak nitelendirirler.
Sayfa 17
Yiyecek isterken şempanzeler de bizim türümüze özgü olan hareketi yapar ve avuç içini açarak ellerini uzatırlar.
Sayfa 18 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Eğer atalarımız sosyal olarak birbirlerinden uzak durmuş olsa­lardı, bugün bulunduğumuz yerde olamazdık.
Reklam
Eğer ahlak bir takım soyut ilkelerden geliyorsa, yargılarımız nasıl bir anda şekilleniyor? Yargılarımız hakkında uzun uzadıya düşünmemiz gerekiyor. Aslına bakılırsa, psikolog Jonathan Haidt bu yargılara sezgisel olarak ulaştığımızı düşünüyor. Bize, sıra dışı davranış öykülerine (erkek ve kız kardeşin tek gecelik ilişkide bulunması) sahip deneklerinin, bu davranışları hiçbir şekilde onaylamadıklarını gösteriyor. Her bir mantıklı gerekçeyi sonuna kadar zorladığında ise, denekler gerekçelerini tüketene kadar ensest ilişkiyi kesinlikle onaylamadıklarını dile getiriyorlar. Söylemeye çalıştıkları şey, ensest ilişkinin normal olmayan çocukların doğmasına yol açabileceği şeklinde olabilir. Öte yandan, Haidt'in aktardığı öykülerdeki kardeş deneklerin etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmış olmaları bu düşünceyi ne kadar ciddiye aldıklarını gösteriyor. Deneklerinin büyük bir çoğunluğu hızlı bir şekilde "ahlaki şaşırtma" evresine ulaşmışlardır: Denekler, bu davranışın neden yanlış olduğunu açıklayamadan böylesi bir davranışın yanlış olduğunda inat derecesinde ısrar etmişlerdir.
Sayfa 20 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Evet. İşin gerçekçi tarafı bu.
Aklın yüceltildiği, duyguların ise dokunaklı ve kirli olarak aşağılandığı bir çağda yaşıyoruz. Yanlış duyguların denetim altına alınması oldukça güçtür ve bizi insan yapan şey kendimize hâkim olmak değilse ya nedir? Tıpkı hayatın baştan çıkarıcılığına karşı direnen keşişler gibi, modern filozoflar da insan tutkularına oldukça mesafeli yaklaşmaya çalışmışlar ve bunun yerine mantık ve akla odaklanmışlardır. Ne var ki, tıpkı hiçbir keşişin güzel bakireleri ve lezzetli yiyecekleri hayal etmekten kaçınamayacağı gibi, hiçbir filozof da temel ihtiyaçların, arzuların ve ne yazık ki filozoflara rağmen insanın doğasını oluşturan türlere özgü o saplantıların çemberinden çıkamaz. Yani "saf akıl", yalnızca bir kurgudan ibarettir.
Sayfa 20 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Aklın yüceltildiği, duyguların ise dokunaklı ve kirli olarak aşa­ğılandığı bir çağda yaşıyoruz.
Diğerlerini ya da diğerlerinin davranışlarını dikkate almamızı sağlayan şey nedir? Ahlaki yargılar şüphesiz bundan daha fazlasını gerektirir, ama diğerleriyle ilgili olmak buna bir temel oluşturur. İnsan, ahlak olmasaydı acaba bugün hangi konumda olurdu?
Sayfa 21 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
245 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.