Daha Anlayışlı Bir Toplum İçin Doğadan Dersler

Empati Çağı

Frans de Waal

En Beğenilen Empati Çağı Gönderileri

En Beğenilen Empati Çağı kitaplarını, en beğenilen Empati Çağı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Empati Çağı yazarlarını, en beğenilen Empati Çağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerika'daki CEO'lar, ortalama bir işçinin yüzlerce katı maaşı kolayca kazanıyorlar ve ulusal gelir adaletsizliğini ölçen Gini indeksine⁵² göre, bu adaletsizlik oranı Birleşik Devletler'de eşi benzeri görülmemiş bir seviye ulaşmış durumda. Amerika'nın en zenginlerden oluşan yüzde birlik dilimin kazanç oranı Büyük Buhran dönemini yakalamış görünüyor. Robert Frank'in de dikkat çektiği üzere, Birleşik Devletler, kazananın her şeyi aldığı ve gelir uçurumunun bütün sosyal yapıları tehdit ettiği bir topluma dönüşmüş görünüyor. Yoksullar zenginlere karşı kin besliyor ve zenginler de yoksullardan korkuyorlar. Ciddi anlamda kamplara bölünmüş böyle bir insan yığınını toplum olarak adlandırmak nasıl mümkün olabilir ki?
Sayfa 303 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Diğer insanlara göre daha avantajlı konumda olsak bile adalet için mücadele etmemizin başlıca nedeni potansiyel kıskançlık tepkileridir.
Sayfa 283 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Reklam
Hiç sokakta yürüyen ve bir yandan da ne kadar çok kazandığını haykıran bir zengin gördünüz mü? Ya da bir borsacının kazandıklarına karşılık "devede kulak" sayılacak bir vergiyi verirken sızlanmadığını? Hâli vakti yerinde olanlar daha çok Bob Dylan'ın şu gözlemi doğrultusunda hareket ederler: "İnsan oyunun adil oynanmasına karşıdır, her şeyin kendisinin olmasını ve kendi istediği gibi olmasını ister." Aksine, protesto gösterileri genellikle asgari ücretin artırılması ya da işlerinin göçmenlere verilmemesi gerektiğini savunan mavi yakalı fabrika işçileri tarafından yapılır.
Sayfa 281 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Bonobolar ilginç bir şey keşfettikleri zaman tiz ve kısa seslerden oluşan hafif çığlıklar atarlar. San Diego Hayvanat Bahçesi'nde her gün bonoboları izlemeye gidiyordum ve gençlerden oluşan bir grup bonobonun yaptıkları beni büyük bir şaşkınlığa düşürmüştü. Bu gençler her sabah kafeslerinden çıkarıldıktan sonra bir araya geliyor ve büyük bir çimenlik alanın olduğu tepeye doğru çıkıyorlardı. Benim nadiren görebildiğim pek çok şey karşısında o ünlü çığlıklarını atıyor ve hep birlikte işaret edilmiş nesneye doğru bakıyorlardı. Dikkatlerini büyük olasılıkla böcekler, kuş artıkları, küçük çiçekler ya da benzeri şeyler çekiyordu. Diğerlerinin verdiği tepkilerden, çığlıklarıyla sanki, "Şuna gel, bak!" benzeri bir şeyler dedikleri anlaşılıyordu.
Sayfa 242 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Halka açık bir akvaryuma konulacak bir yunus yakalamak için çıkılan seferde, araştırmacılar su altında bir dinamit patlatmışlar. Bu dinamit bir Atlantik yunus sürüsünün yakınlarında patlatılmış. Ortaya çıkan şok dalgasının şiddeti yüzünden afallayan, suyun üstünde baygın bir şekilde yatan yunusa yardım etmek üzere iki yunus derhal oraya gelmiş. Gelen yunuslar, baygın yunusun iki tarafına geçmiş, başlarının üst yanını baygın yunusun göğüs yüzgeçlerinin hemen altına yerleştirmiş ve nefes almasını sağlayabilmek için onu su üstünde tutmaya çalışmışlar. Yardım eden iki yunus sürekli su altında kalmış; yani yaralı arkadaşlarını oradan uzaklaştırana kadar nefes bile almamışlar. Yunus sürüsünün tamamı yakın bir yerde toplanmış (normalde, herhangi bir patlamadan sonra hemen farklı yönlere dağılırlar) ve arkadaşları kendilerine ulaşana kadar toplandıkları yerde beklemeye devam etmişler. Daha sonra, uzun mesafeli zıplayışlarla hızlı bir şekilde oradan kaçmışlar. Kazaya ve sonrasında yaşananlara tanık olan bilim insanları, rapora şu ifadeyi eklemişler: "Kendi türlerinden birine gösterdikleri bu ortak yardımın gerçek ve önceden tasarlanmış olduğuna dair en küçük bir şüphemiz bile bulunmuyor."
Sayfa 202 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Bir başkası için çok fazla zahmete girilmeden, yine de onun için önemli olabilecek bir yardımda bulunma "çaba gerektirmeyen özgecilik" olarak adlandırılıyor. Zaten bunu her zaman yapıyoruz. Havaalanında biletini düşüren birini gördüğümde, onu uyarmak benim için herhangi bir sıkıntı yaratmıyor ve bunun için bir bedel ödemem de gerekmiyor. Bunu yaparak o talihsiz yolcuyu büyük bir sıkıntıdan kurtarmış oluyorum. Ayrıca, bizden sonra gelen birisi için kapıyı tutmak, parkta tek başımıza oturduğumuz kanepeye oturmak isteyen bir başkası olduğunda yana kaymak, yanlış bir anda yola fırlayan ve kimin olduğunu bile bilmediğimiz bir çocuğu oracıkta yakalamak ya da ağır bir şey taşıyan yaşlı bir insana yardım etmek de bizim için sıradan davranışlardır.
Sayfa 175 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Reklam
444 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.