Enver Paşa ve Sarıkamış Harekatı
Ziya Nur AksunEnver Paşa ve Sarıkamış Harekatı Gönderileri
Enver Paşa ve Sarıkamış Harekatı kitaplarını, Enver Paşa ve Sarıkamış Harekatı sözleri ve alıntılarını, Enver Paşa ve Sarıkamış Harekatı yazarlarını, Enver Paşa ve Sarıkamış Harekatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hiç bir Avrupa ordusunun kımıldanamayacağı şartlar altında, Türk muharebe eder. Muharip olarak o, hiç bir askere benzemez. Sefilane beslenip, giydirildiği halde bile, mes'ud şartlar içinde muharebe eden medeniyet sahibi milletler orduları için, tehlikeli bir hasım olacak kabiliyettedir. Maneviyat kırıcı şartlar altında bile ısrarla mukavemet eder, hatta müsait fırsatta taarruza bile sevkedilebilir. "
Sayfa 47Kitabı yarım bıraktı
Enver Paşa, Allah'ın yardımından ve inayetinden bir an şüphe etmemiş;başarısızlıkları ve yenilgileri manevi bir imtihan saymış ;bundan dolayı inancı ve sonunda muzaffer olacağına güveni hiç sarsılmamıştır.
Sayfa 45Kitabı yarım bıraktı
"Enver, Heyet'i İslahiye 'nin taşkınlığını şiddetle men' eder ve itirazlarına rağmen bildiği yola girerdi. O zaman ki Enver, Osmanlı tarihinin birinci defa gördüğü müteceddid(yenilikçi) çalışkan, kat'i ve azimkar bir Harbiye Nazırı idi. Harbiye Nezareti'nin ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi'nin şuabatı müdirliklerine en temiz ve kudretli tanınmış ümerayı geçirmek sayesinde, ordunun harbe hazır şekilde yetiştirilmesi imkanı bila i'tiraz istihlal edilmişti. Gerek Trablusgarb'da ki hidematı ve gerek Harb-i Umimi'nin ilanına kadar olan mesaisi, hemen herkese, Enver'in iyi bir teşkilatçı olduğu fikrini vermişti."
Sayfa 43Kitabı yarım bıraktı
"Enver'in bilhassa Genç - Türk partisine mensup olmayan yaşlı subaylar arasında, pek çok hasımları ve düşmanları vardı. Bu subay muhitlerinde ondan 'Paşa üniformalı çocuk' diye bahsedildiği işitiliyordu. Türk arkadaşlarıyla münasebette Enver, fevkalade çekingen ve hatta çok nobrandı ;cepheleri müteaddit defalar ziyaretinde onun erler ve subaylara bir kelime söylemek tenezzülünde bulunmadığını gördüm. O kıt'aların bakım ve ihtiyaçlarının te'mini hususunda hiç bir vakit alaka göstermemiştir. Biz Alman subayları, Enver'le umumiyetle hoş çalıştık ve şahsi münasebetlerimizde ondan şikayet edemeyiz.
Sayfa 35Kitabı yarım bıraktı
Parti arkadaşlarının teşvikiyle Enver, Osmanlı Hanedan'ından bir prensesle evlendi. Arkadaşları bu izdivaçla, eski rejimle yeni rejimi birbirine yaklaştırmayı istihdaf ediyorlardı. Bu mantık izdivacından bir aşk izdivacı hasıl oldu.. Dostları onu ikaaz ettikleri vakit 'Siz beni Osmanlı Hanedanı' ndan bir prensesle evlendirdiniz,ben onu bir mülazım karısı gibi ortaya çıkaramam.' diyordu.
Sayfa 34Kitabı yarım bıraktı
Diğer taraftan, bu dinamik, enerjik ve çok cesur uzvunu Hanedan'a damad etmiştir. Bu sebeple an'anevi ve en köklü müessese ile de yakınlık peyda etmiştir. Ayrıca, cesarete, teşebbüse, ataklığa tabii bir hayranlık besleyen genç zabitler grubu, milli ve askeri ümitlerini, Enver'in şahsında görmeye başlamışlardır. Alman siyasiler ise, Osmanlı Türkiyesi'nin, rakiplerine karşı müessir bir kuvvet olduğuna inanmaktadır. Şarka ait emeller besleyen bu devlet, kendi askeri güçlerine hayranlık duyan Enver'de ciddi bir yardımcılık görmektedir. İşte bu sebeplerin birleşmesi, Enver'i Harbiye Nezareti'ne yükseltmiş görünmektedir.
Sayfa 29Kitabı yarım bıraktı