Bu sene okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Kitap, kadın olmanın zorluğu, kadınların toplumlar içersinde lanetlenmiş ve erkekleri zehirleyen bir varlık olduğuna inanıldığı bir dünyada geçiyor. Aslında hayalgücü gibi gelmişti ama şu an yaşadığımız dünyanın da pek bir farkı olmadığını görüyoruz.
Bu toplumda yaşayan kızlar 16 yaşlarına geldiklerinde “Erdem Yılı” denilen bir yere gönderilerek 1 yıl boyunca orada kimsenin bilmediği, gidenlerin de olan olayları anlatmalarının yasak olduğu bir yere “sahip oldukları lanet ve sihirden arınmaları için”
gönderiliyorlar. Fakat biz orada neler olduğunu baş karakterimiz Terelelli Tierney James’in ağzından okuyup öğreniyoruz
June'ın her mevsime göre olan pelerinin cebine diktiği tohumlar, annesinin öğütleri.. Sonra Ryker ile tanışması... Ah Ryker, Tierney hem senin için hem kendi için hemde kızı için bir çok şeyi değiştirmeye çalışacak ve değiştirecek de. Michael…her şeyi Tierney için yapmışsın, diğer kızların her şeyi kabul etmesi ve Tierney'in yanında olmaları mükemmeldi !
Terelelli Tierney’e hayran kaldım, bu kadar güçlü, mücadele eden ve tüm olanlara rağmen yılmayan bir kadın olması beni kendine hayran bıraktı. Defalarca okusam yine başka noktalarına hayran olacağım bir kitaptı..