Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erikler Çiçek Açınca

Ahmet Tuncer Sümer

En Eski Erikler Çiçek Açınca Gönderileri

En Eski Erikler Çiçek Açınca kitaplarını, en eski Erikler Çiçek Açınca sözleri ve alıntılarını, en eski Erikler Çiçek Açınca yazarlarını, en eski Erikler Çiçek Açınca yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
31 MAYIS 1971
Bugün, Sinan Cemgil’in öldürüldüğü gündür. Genç kuşaklar belki bilmez; Sinan, darağacında asılan Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in arkadaşı ve bir anlamda, o efsane üçlünün, dördüncüsüdür. Denizler tutuklanıp, idamla yargılanmaya başlayınca, Sinan, birkaç arkadaşı ile birlikte Kürecik Amerikan üssünü basmak için Anadolu’ya geçer. Amaçları bazı Amerikan
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan,Hüseyin İnan... Yıllar önce okumuştum darağacında üç fidanı ve çok etkilenmiştim bu ismlerden özellikle Deniz Gezmişten(zaten onu tanıyıp da etkilenmeyen yoktur). Daha sonra Erdal Öz’ün gülünün solduğu akşamında tanıdım Sinan Cemgili o da thko önderlerindenmiş aslında(nurhakda vurulmasa asılacağı da kesindi zaten)çok etkilenmiştim hayatından düşüncelerinden onunla alakalı diğer devrimci arkadaşlarının sözlerinden.Fakat sinanın beni en çok etkileyen olayı , benim de 1 yaşında bebeğim var ben yanından bir gün ayrılsam mahvoluyoken nasıl bir inançtır nasıl bir cesarettir ki onun ki 1 yaşındaki çocuğunu bırakıp bile bile ölüme gitmesi oldu.İşte bu, sinan cemgili daha da tanımamı ve ona olan saygımın daha da artmasına yönelik harika bir anlatımla bir çırpıda okuyup bitirdiğim bir kitap olmuş. Ayrıca Hüseyin İnanın bu grubun doğal lideri olduğunu ve organizasyonları hep onun yaptığını da öğrenmiş oldum.Ve deniz,yusuf ve hüseyin de yakalanmadan sinanın yanına gidebilselerdi nasıl bir gelişme olurdu devrimleriyle alakalı kim bilir...Uzun lafın kısası Tuncer Sümer gerçekten çok güzel anlatmış herşeyi ayrıca kitabın sonsözünün bulunduğu sayfa sıraları da çok manidar 201-202,bu anıların bir şekilde kitap olarak basılmasında ve elimize ulaşmasında katkısı olan herkese teşekkür ederim.
Erikler Çiçek Açınca
Erikler Çiçek AçıncaAhmet Tuncer Sümer · Ayrıntı Yayınları · 201432 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın adı:Erikler Çiçek Açınca(Nurhak'ı Hatırlamak Ahmet Tuncer Sümer'in Kitabı) Yazarın adı: Enis Rıza &Ebru Şereflikoçhisar Okuyanın adı:Sıdıka Topal Sayfa sayısı:208 Sordular..... ne zaman yolculuk?dedi.... erikler Çiçek açınca Hüseyin İnan hep böyle dermiş. Ahmet Tuncer Sümer o yiğitlerin arkadaşı can yoldaşı yol arkadaşı Yoldaşı idi. Oda insanlık sevgi için mücadele etmiş . Resmen sürülmüş aç kalmış susuz kalmış dondurucu soğuklarda kalmış işkence görmüş yinede yılmamış. Dağları ovaları aşmış yayan yapıldak yürüyerek aşmış. Çobanlar azıklarını paylaşırmış yer yola devam edermiş. O güzel insanlardan hayatta kalan ve yaşamını İstanbul-Balıkesir arasında sürdüren Ahmet Tuncer Sümer sağlıklı uzun ölülerin olsun ve o güzel insanları hep yaz ....
Erikler Çiçek Açınca
Erikler Çiçek AçıncaAhmet Tuncer Sümer · Ayrıntı Yayınları · 201432 okunma
Dede'ye saygıyla...
Hüseyin İnan'a hep sorarlardı "Ne zaman dağa çıkıyorsunuz?" diye. O da her seferinde "Erikler çiçek açınca" diye cevaplardı.
Depozitolu şarap şişesi
Parasız günler . .. Cebimizdeki harçlıkları paylaşarak ve arkadaş dayanışmalarıyla yaşıyorduk. Bir ara kuruşumuz kalmadı. Ev, öğrenci evi olduğu için yaz kış giden gelen çok. Herhalde bol bol şarap tüketilmiş olacak ki evin her yerinde, mutfağında, banyo- sunda şarap şişesi dolu. "Bunları satalım harçlık olur" dedi Hü- seyin. Olur mu, olur ... Gittik bakkala "Bizde bir sürü şarap şişesi var, getirelim alır mısın?" ''Alırım'' dedi. Torba torba, kucak kucak taşıdık. Ne kadara sattık tabii hatırlamıyorum ama bir hafta on gün bizi idare etti o para.
Reklam
Ankara turu
Bir zaman geçti, Dede ''Al motoru, gidiyoruz!" dedi. ODTÜ yurtlarından çıktık, Balgat kavşağından Gölbaşı yönüne döndük. Kepekli Boğazı'na doğru çıkarken motosiklet sağa sola savrulmaya başladı. Aldırmadım hızlanarak devam ettim. Gölbaşı'na doğru inerken yine savrulduk ama bir aksilik olmadı. Döndük. Yurt kantininde çaylarımızı içerken Dede ''Artık Anadolu'ya çıkabiliriz" dedi. Meğer arkamda motoru sallayan oymuş "Tuncer motora hakim mi" diye beni deniyormuş.
Ercan'ın cebinde de İngilizce bir kitap var, Karl Marx. Kitabı çekip cebinden aldı, "Kim lan bu Kral Markıs?" Ercan da kibar çocuk, dedi ki "O Marx'ı eleştiren bir kitap': "Nerede o Kral Markıs ulan, kral nereden çıktı, bu ne kitabı?" "O, kral değil Karl" dedi Ercan. "Karl, kral anlamam ben". . . Karl'dı, kraldı sille tokat yine giriştiler "Ulan memlekette krallik mı var da sen bunu okuyorsun, niye gavurca lan bu kitap?" Ercan yine aynı kibarlıkla "Ben ODTÜ öğrencisiyim, İngilizce okuyoruz" dedi. "Ne otüsü, motüsü lan, doğru konuş benimle' : Onu bıraktılar. Hamit'e döndüler.
Sinan Cemgil
Bize sinerji veriyordu. Başından beri Hüseyin'le birlikteydi. Sahip olduğu her şeyi feda etmeyi göze aldı inançları için.
Tutuklandıktan kısa bir süre sonra göçmen kuşlar geldi. Leylekler.. Adliye binasının iki bacasına yuva yapmalarını seyrettik. Her gün çöpleri getiriyorlar, gagalarıyla yerleştiriyorlar. Yuvalarını yaptıktan sonra yumurtladılar. Dişi leylek kuluçkaya yattı. Erkek onu besledi. Yavrular çıktı. "Lak, lak, lak!" Küçük küçük yavrular. Onları besledi anne baba, büyüttüler. Uçmayı öğrettiler. Yavrular bir süre sonra yuvaların etrafında daireler çizmeye başladılar acemice ve biz tahliye olmadan kısa bir süre önce de uçup gittiler.
Reklam
Dede
Ve şunu da eklemek istiyorum, Deniz hayatında hiç kimseye tabi olmadığı halde, Hüseyin İnanın bir tür doğal liderliğini onaylamış durumdaydı.
yani kiminle oturursa ona olumlu bir enerji verirdi. ODTÜ de de böyle kabul edilmiş bir insandı zaten. Az ya da çok Sinan'ı tanıyan herkes için o hala bir efsane.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.