Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’

Taner Akçam

‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’ Gönderileri

‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’ kitaplarını, ‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’ sözleri ve alıntılarını, ‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’ yazarlarını, ‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’ yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşanmış acıları anlayan, nedeni ne olursa olsun, dini, etnik kökeni farklı diye insanlara karşı işlenmiş cinayetleri kınayan bir dil geliştirilmedikçe sorunun çözümü doğrultusunda sağlıklı adımların atılması mümkün olmayacaktır. Yani öncelikle ihtiyacımız olan şey, ahlâken, vicdanen kabul edilemez bir eylemle karşı karşıya olduğumuz gerçeğini görmek ve buna uygun bir dil geliştirebilmektir.
Sayfa 329Kitabı okudu
... tehcir boyunca Ermenilerin, resmî belgelerde kullanılan ifade ile "telef oldukları" İstanbul Hükümeti tarafından biliniyordu ve tehcir bu kayıplara rağmen yapılmaya devam ediliyordu. Tuhaf olan durum şudur ki, bir Hükümet'in, imha edildiklerini bile bile kendi vatandaşlarını sürgüne yollaması eylemi, Resmî Devlet Tezi'ni savunanlarca, hâlâ "savaşın getirdiği olumsuz şartlar" veya "bir yanda cephede savaşırken" gösterilen "olağanüstü bir gayret" biçiminde açıklanabilmektedir. Oysa bir devletin kendi vatandaşlarını bilerek ölüme yollaması hem ahlâki hem de uluslararası ceza yasalarına göre suçtur.
Sayfa 295Kitabı okudu
Reklam
(...) Bu maddelerin içinde 10. maddenin özel bir yeri vardır ve "nakledilen halka ait taşınmaz malların kullanılmasına ilişkin olarak sahipleri tarafından ayrıldıktan sonra düzenlenen vekâletnamelerin üzerine hiçbir işlem yapılmayacaktır", denir. Yani Ermenilerin, gittikleri yerlerden malları hakkında herhangi bir tasarrufta bulunmaları, vekâlet çıkartarak malları ile ilgilenmeleri, kullanım ve alım-satım işlemleri yapmaları yasaklanmıştır. Aşağıda gösterileceği gibi, aslında Ermenilerin sadece bulundukları yerleri terk ettikten sonra değil, gitmeden önce de yapmış oldukları vekâletnameler veya diğer işlemler geçersiz sayılmıştır. Ortada, bugün sürgünü, Ermeni vatandaşların bir yerden başka yere nakil edilmesi olarak tanımlayanların cevap vermekte zorlanacakları bir durumun söz konusu olduğu açıktır. Bu nasıl yer değiştirmedir ki, insanların kendi malları üzerindeki mülkiyet hakkı yok sayılmakta, iptal edilmekte, Ermenilerin bıraktıkları mallara yasa çıkartarak zorla el konulmaktadır?
Sayfa 210Kitabı okudu
Ankara'da görevden alınan Mazhar Bey görevden alınmasını şöyle anlatır; "Ermenilerin tehciri hakkında İstanbul'dan Dâhiliye nâzırından aldığım emirleri anlamazlığa vurdum, biliyorsunuz ki diğer bazı vilâyetler tehcir işlerini ikmal ettikleri halde ben başlamamıştım. Atıf Bey geldi... Ermenilerin... katl ve imha edilmeleri hakkındaki şifahi emrini tebliğ etti. Ben de, hayır Atıf Bey, ben valiyim, eşkiya değilim, ben yapamam, bu sandalyeden kalkarım sen gelir yaparsın dedim.
Sayfa 161Kitabı okudu
340 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
DEMOKRASİ ÜZERİNE BİR DENEME
Bu kitaba inceleme yazıp yazmamakta tereddütte kaldım. Umarım yazdığıma da pişman olmam. Aslında kitabın içeriğinden çok yazmak istememe rağmen neden tereddütte kaldığım ekseninde bir şeyler karalamak istiyorum. Bu yazıyı okuyacak çoğunluğun benden, milliyetçi bir tepkisellikle soykırım iddialarını yalanlamamı, kitabı ve yazarı lanetlememi
‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’
‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’Taner Akçam · İletişim Yayıncılık · 201418 okunma
Kim hangi kavramı kulla­nırsa kullansın, mutlaka engellenmesi gereken büyük bir in­sanlık dramı ile karşı karşıya olunduğu kabul edilmelidir. Ta­rihle yüzleşmek bu tür dramların tekrarını engellemek açısın­dan önemlidir. Türkiye’nin tarihle yüzleşmeye bu denli tepki göstermesi ve öfke duyması tutumunda ürkütücü olan yan, böyle bir tavrın ciddi bir “tekrar potansiyeli” ihtiva etmesidir. Yaşanmış acıları anlayan, nedeni ne olursa olsun, dini, etnik kökeni farklı diye insanlara karşı işlenmiş cinayetleri kınayan bir dil geliştirilmedikçe sorunun çözümü doğrultusunda sağ­lıklı adımların atılması mümkün olmayacaktır. Yani öncelikle ihtiyacımız olan şey, ahlaken, vicdanen kabul edilemez bir ey­lemle karşı karşıya olduğumuz gerçeğini görmek ve buna uy­gun bir dil geliştirebilmektir.
Sayfa 329Kitabı okudu
Reklam
Tüm bu belgelerin gösterdiği şudur ki, tehcir boyunca Er­menilerin, resmi belgelerde kullanılan ifade ile “telef oldukla­rı" İstanbul Hükümeti tarafından biliniyordu ve tehcir bu ka­yıplara rağmen yapılmaya devam ediliyordu. Tuhaf olan du­rum şudur ki, bir Hükümet’in, imha edildiklerini bile bile kendi vatandaşlarını sürgüne yollaması eylemi, Resmî Devlet Tezi’ni savunanlarca, hâlâ “savaşın getirdiği olumsuz şartlar" veya “bir yanda cephede savaşırken” gösterilen “olağanüstü bir gayret” biçiminde açıklanabilmektedir. Oysa bir devletin kendi vatandaşlarını bilerek ölüme yollaması hem ahlâki hem de uluslararası ceza yasası esaslarına göre suçtur.
Sayfa 295Kitabı okudu
1915 üzerine yapılan tartışmalarda, tehcirin Ermenilerin im­hası amacına yönelik olmadığını söyleyenlerin en önemli ar­gümanlardan birisi, Ermenilere kötü muamelede bulunan, konvoylara saldıran veya cinayet işleyen devlet görevlileri hakkında soruşturma açıldığıdır. Bu iddiaya göre, tehcir sıra­sında bazı memurların suistimalleri olmuştur ama
Sayfa 236Kitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.