Es-Siyasetu’ş-Şer’iyye

İbn Teymiyye
Bu elinizdeki eser muhtasar bir risaledir. İçerisinde her yönetici ve yönetilenlerin ihtiyaç duyduğu ilahi siyaseti ve Nebevi gözetimi kapsayan meseleler bulunmaktadır. Yüce Allah’ın yöneticiler içerisinden kendilerine nasihat edilmesini vacip kıldığı kişiler sebebiyle bu risale kaleme alındı. Nitekim farklı varyantlarla nakledilen müslimin sahihinde ve ve başka eserlerde geçen hadiste peygamber efendimiz(sav) söyle buyurmuştur: ‘’Allah sizin üç şeyinizden razı olur; yalnızca ona ibadet edip hiç bir şeyi ona ortak koşmamanızdan , Allah’ın ipine hep beraber sarılıp tefrikaya düşmemenizden ve Allah’ın başınıza yönetici olarak getirdiği kişilere nasihat etmenizden’’ ŞEYHU’L-İSLAM İBN TEYMİYYE
238 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

238 syf.
8/10 puan verdi
#kitapvecayy_
Bu denli değerli bir eserin okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. Emeğe geçen herkesten Allah Azze ve Celle razı olsun. ( Bazı yazım hataları var , kimisi bunu baz alarak kitabı veya şeyh'ul-islam'ın adını kirletmeye çalışmış. Bu gibi şeylere yol vermemek adına hataların düzeltilmesini tavsiye ediyorum.)
Es-Siyasetu’ş-Şer’iyye
Es-Siyasetu’ş-Şer’iyyeİbn Teymiyye · Dar'ul İmara Yayıncılık · 201950 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Eserin muhtevasına yönelik yorum yapma gereksinimi duymuyorum. Müellifinin ismi yeter. Hayatın her alanına hâkim bir ilme sahip görüntüsü veren müellif, yaşadığı dönem itibariyle de siyaset içerisinde yer edindiğinden hem nasihat hemde yapılması gerekenleri anlatabilmek adına eser kaleme aldığı aşikar. İslâmî yönetimin gerektirdiklerini bilmek isteyenlerin başucu eseri olacaktır. Editör ise bu işin ehli olduğuna inandığım ismini gördüğüm her eseri gözüm kapalı aldığım birisidir. Türkçeye bu kadar hâkim olan editörler gerçekten takdire şayan olup hiçbir zaman da eserleri ilgisizlik kalmayacaktır. Faik Akçaoğlu bu işin ustadlarından birisidir.
Siyaset es-Siyasetü’ş - Şeriyye
Siyaset es-Siyasetü’ş - Şeriyyeİbn Teymiyye · Dergah Yayınları · 199950 okunma
238 syf.
1/10 puan verdi
Kitabın kadri kıymeti büyük. Türünün önemli örneklerinden. Lakin çeviriyi tavsiye etmiyorum. Gözden geçirilmemiş, çokça harf yanlışı var. Mesela bir kelimede ü harfi yerine hep ğ yazılmış. "ğzğldğ" gibi bir şey çıkmış sanki ortaya. Kitap İslam'da devlet yönetimini, kafirlerle ilişkileri, cihadı, savaşı anlamak isteyenler için önemli. İslam'ın kendi dışındakilerle ilişkisinin savaş temelli olduğu konusunda iyi bir kaynak. Yanında es-Serahsî'nin, Şerhû siyer-i kebîri de okunursa tadından yenmez. :)
Es-Siyasetu’ş-Şer’iyye
Es-Siyasetu’ş-Şer’iyyeİbn Teymiyye · Dar'ul İmara Yayıncılık · 201950 okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
1300'lerde yazılmıs yarı siyasetname yarı fıkıh kitabı. nispeten sağduyulu rasyonel üslupla yazılmıs okununabilir bir kitap. en ilginç tarafını ulema-yönetici ayrımınından bahssedilmis olması bir manada laiklik.
Es-Siyasetu’ş-Şer’iyye
Es-Siyasetu’ş-Şer’iyyeİbn Teymiyye · Dar'ul İmara Yayıncılık · 201950 okunma

Yazar Hakkında

İbn Teymiyye
İbn TeymiyyeYazar · 79 kitap
Bu metin Arapça dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
İbn-i Teymiyye (Arapça: تقي الدين أحمد بن تيمية Taqi ad-Din Ahmad Ibn Taimiyya, 1263-1328, Hicri: 661-728) Selefiyye / Ehli hadis anlayışının en önemli alimlerinden sayılan ve görüşleri çeşitli İslam alimlerini ve akımlarını etkilemiş olan İslam alimi ve düşünürdür. Tam adı "Ebu'l-Abbas Takıyyuddîn Ahmed bin Abdülhalîm bin Mecdiddîn bin Abdüsselâm bin Teymiye" olan İbn Teymiyye Harran'da doğmuştur. Moğol istilası yüzünden, çocukken ailesiyle birlikte Şam'a (Dımaşk) gitmişlerdir. O dönemlerde Şam bilim ve kültür açısından da çok önemli bir şehirdi. Moğol istilaları döneminde doğması ve yetişmesi onun karakterini etkilemiş, siyasi düşüncesinde de yansımaları olmuştur. İbn Teymiye'nin babası da bir alimdi ve Şam'a geldikten sonra oradaki Emeviye Mescidi'nde bir ders ve vaaz kürsüsüne sahip olmuştur. Dedesi de büyük bir İslam alimi olan İbn Teymiye ailesi tarafından küçük yaşlardan itibaren ilmi bir kariyere yöneltilmiştir. Şam'a gelmelerinden sonra babası Sükkerriyye Dârulhadisin'de müderrislik yapmaya başlamıştır. İbn-i Teymiyye ilk eğitimini burada almıştır. Öncelikle Kur'an tahsili görmüş, daha sonra hadise yönelerek hadis çalışmalarına başlamıştır. Bu sıralarda Hanbeli fıkhıyla da ilgilenmiş bu konuda da çalışmaya başlamıştır. Bunların dışında Arap dili grameri ve Arap tarihiyle de ilgilenmiştir. Felsefe ve mantık konusunda yaptığı tenkitler düşünülürse büyük ihtimalle felsefe ve mantık ilimleriyle de ilgilenmiş, bu konularda çeşitli araştırmalar yapmıştır. Kendisi daha 21 yaşlarındayken babası vefat etmiştir. Babasının vefatı üzerine genç yaşına rağmen babasının ders grubuna da hocalık yapmaya başlamıştır. İbn Teymiye fakih (hukuk alimi) ve muhaddis (hadis alimi) kişiliğinin yanı sıra akaid konularında da çeşitli söylemlerde bulunuyordu. Özellikle yaşadığı dönemlerde yaygınlaşmaya başlayan sufizme karşı, çoğunlukla isim vermeden genel tenkitlerde bulunmuştur. Bu konuda çeşitli risaleler de kaleme almıştır ki, genel söylemi ve bunlar sufizm eleştiri açısından onu önemli bir konuma koymaktadır. Özellikle Muhyiddin İbn-Arabî'nin görüşlerine karşı getirdiği eleştiriler bu alanda önemli bir yere sahiptir. Akaid konularında Eş'ariyye mezhebine ters düşen düşünceleri vardı, akli veya felsefe ile mantığa dayanan yorumlardan kaçınmaktaydı. Bu dönemin Eş'ariyye mezhebine bağlı olan idarecilerini ve halkın büyük bir kısmını ona karşı olmaya itmiştir. Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır. Özellikle savaştaki konumu, halkı ısrarla Moğollara karşı savaşa davet etmesi onu diğer birçok alimden ayırmıştır. Bu tip muhalif yönleri nedeniyle birçok düşman edinmiştir. Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir. Burada çeşitli şeyler bahane edilerek haksız bir şekilde zindana atılmıştır. Zindanda yaklaşık bir buçuk sene yattıktan sonra serbest kalmıştır. Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere de maruz kalmıştır. Bundan sonraki dönemde Mısır'daki sufilerle arasında büyük çatışmalar ortaya çıkmıştır. Sık sık tartışmalara giriyor, büyük tenkitlerde bulunuyordu. Bu durum bir süre sonra idarenin tepkisini çekmiş bu genel kargaşa ve tartışma ortamını yatıştırmak için Teymiye yeniden hapsedildi. Yine de bu hapis süreci ilkine oranla daha hafif geçmiştir, zira bu sefer dönemin kadıları onun yanında yer almış onun daha iyi şartlar altında ceza görmesini sağlamışlardır. Zaten kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştır. Fakat devrin yeni idaresi onun İskenderiye'ye sürülmesi kararına varır ve İbn Teymiye İskenderiye'ye gider. Mısır tahtı yeniden el değiştirince, İbn Teymiye Kahire'ye davet üzere geri dönmüştür.Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine, tekrar Şam'a hareket etmiştir. Fakat savaş gerçekleşmemiştir. Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden İbn Teymiye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir. Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de, mezhebe tamamen bağlandığı söylenemez. Zaman zaman dört fıkıh (hukuk) mezhebinin görüşlerine mutabık, zaman zaman ters görüşleri de oluyordu ve bunları açıklamakta tereddüt duymuyordu. İdarenin bu davranışını yasaklamasına rağmen, İbn Teymiye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekte geri durmamıştır. İdarenin yasağı tekrarlamasına rağmen İbn Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu, İbn Teymiye Şam kalesinde hapsedildi. Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı. İbn Teymiye fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de, diğer konularda da çalışmalarına devam eder. Bu sıralarda karşıtı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun idare ile arasının açılmasına neden olmuş, sonuçta İbn Teymiye tekrar hapsedilmiştir. Hapis süreci içinde baskı artmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazması da yasaklanmıştır. İbn Teymiye iki yıl sonra, 1328'te, yakalandığı bir hastalık sonucu vefat etmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.