Çöplüğe yaklaştıkça burnuma çürümüş, hafif tatlı bir koku geliyordu. Yürürken bir çöp yığınını tekmeledim, ters dönmüş bir çizme dışında dikkate değer bir şey yoktu. Çöplükle ilgili yıllardır sevdiğim bir şey varsa o da asla aynı kalmadığı, devasa bir amip gibi yayılarak sağlıklı bir arazinin kanını emerek ve herkesin atıklarını biriktirerek sürekli büyük ve canlı bir şeye dönüştüğüydü.