Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eski Mısır

Jean Vercoutter

Eski Mısır Gönderileri

Eski Mısır kitaplarını, Eski Mısır sözleri ve alıntılarını, Eski Mısır yazarlarını, Eski Mısır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maat Anlayışı
Eski Mısır’da insanların birbirleri ile etkileşimlerinde ve tanrılarla olan ilişkilerinde belirleyici olan Maat anlayışı, inananlara erdemli bir yaşantının yolunu da göstermekteydi. Erdem ahlakına dair yazılı en eski metinlerinin oluşturulduğu Eski Mısır’da bin yıllar boyunca kabul gören Maat anlayışı, ideal insanı tarif etmekteydi. Eski Mısır’da
Amenofis adını Ahenaten ile değiştirir ve Amon adını tum anıtların üzerinden, dolayısıyla eski firavunların I, II, II Amenofis'in süslemelerinden sildirir. Mısır'a kabul ettirmek istediği din açık olarak tektanrıcı bir eğilim göstermektedir. Diğer Tanrılar aynı şekilde cezalandırılmasa da esas Tanrı Mısır için oldukça yeni olan Aton, yani Güneş Tanrısı haline" gelir. Tanrıya tapmak için heykellerine ihtiyaç olmadığı, açık havada, gökyüzünde parlayan Tanrı'yla doğrudan iletişim kurulabileceği inancını yerleştirmeye çalışır.
Reklam
IV. Amenofis-Ahenaten (1372-1354) III. Amenofis'in oğlu IV. Amenofis babasıyla birlikte birkaç yıl yönetimi paylaşmıştı. Bu kral evrensel tarih içinde "aykırı düşünceli kral" olarak ünlenmiştir. Saltanat dönemi boyunca din her şeye hakim hale gelmiştir, fakat bu dönemde dinin Mısır politikasında önemli bir rol üstlenmesi için gerekli fikirler III. Amenofis'in saltanat döneminde doğmuştur. Hanedanın başlangıcından itibaren Amon'um rahipleri yönetimde önemli bir güce sahipti. IV. Amenofis'in dinî "devrimi" onun dine karşı saygılı olmamasından değil, muhtemelen politik nedenlerden kaynaklanmaktaydı. Yine de bu problemi çözecek yeterli belge yoktur, kralın mistik biri olabileceği de olasıdır, açık olan bir şey vardır ki o da kralın bu tutumunun amaçlarından birinin Amon rahipler sınıfının boyunduruğundan kurtulmak olduğudur.
V. Hanedan (2510-2350) Orta Krallığa ait bir Mısır masalı 5. Hanedan'ın kökenini şöyle anlatmaktadır: Re'nin rahiplerinden birisinin karısı bu Hanedanın ilk üç kralına gebe kalmıştır ve güneş-tanrı Re'de bu kralların babasıdır. Kesin olan güneş-tanrı Renin bu dönemde büyük önem kazanmış olmasıdır, bu belki hanedan tanrısının Heliopolis kökenli olmasından belki de şehrin rahipler sınıfının gücün ele geçmesine yardımcı oluşundan ileri gelmektedir. Her ne olursa olsun, gerçek olan bu dönemden itibaren firavunların "Re"nin oğlu" olarak adlandırılmış olmalarıdır. Dinin yaşam üzerindeki etkisi bu dönemde öncelikle, hemen her zaman Re'nin adının geçtiği krala değin isimlerde görülür: Userkaf, Sahure', Neferirkare, Şepseskare, Ra'neferet, Neuserre', Menkauhor, Dedkare Izezi, Uenis gibi.
Snefru'nun üç halefi Keops, Kefren ve Mikerinos hakkında bilgi sahibi olmak için herhalde verilmeyecek şey yoktur. Gerçi büyük piramitler seleflerinden daha az tanınmaktadır. Yunanlılar, onlardan sonra Çağdaşlar bu firavunları, angaryalarıyla Mısır halkını ezen tiranlar olarak görmekteydiler. G. Posener, bu geleneğin Mısır'da Birinci Ara Dönemde yayılmaya başlayan, antimonarşist eğilimler taşıyan edebiyattan kaynaklandığını göstermiştir. Aslında bu kralların gömütle ilgili kültleri, sevilmeyen krallara pek uymayacak şekilde, Makedonya istilasına kadar aralıksız devam etmiştir.
Mezopotamyada hekimler "suyu tanıyan kimse"olarak bilinirdi.
Reklam
Firavunlara özgü krallığın kurucusu olan meşhur Menes'in varlığına ilişkin izler kesinlik kazanmamıstır,hatta bu ismin birçok hükümdarı kapsaması mümkündür... Kuzey Mısırlılarla savaşırken betimlenmiş "Akrep" adlı kralı gösteren anıtlar bulun- muştur. Akrep'in gücü Memfis'in kuzeyine kadar yayılmış gibi görünmektedir ve ülkenin gerçek birleştiricisinin de onun halefi olan Narmer olduğu sanılmaktadır. Bu kral da bir levha üzerinde yine Kuzey Mısırlılarla savaşırken betimlenmiştir, fakat bu sefer Kuzey ve Güney kralının simgelerini taşımaktadır; bu da ülkenin birliğinin onun kişiliğinde gösterildiğini işaret eder. Akrep ve Narmer "Sıfır Hanedanlık"ın son firavunlarıdır.
Hippokrat yüksek yerlerin insanlarını uzun,cesur ve yumuşak huylu,susuz ve kapalı bölgelerin insanlarını sinirli,soğuk ve dikkafalı olarak ayırt etmişti.
Gerçek olan dış etkilenmeler, istilalar, yabancı akımlar olmasına rağmen hiçbir zaman tüm bunların Mısır uygarlığının asıl karakterini bozmaya ve değiştirmeye yeterli olmadıklarıdır... Hyksos istilasından sonra değişmeden günümüze gelmiştir. Devam ettiği sûre göz önüne alınırsa bu süreklilik dikkat çekicidir ve bunun en önemli sebeplerinden biri Mısır uygarlığının sıkı sıkıya coğrafi bir koşula, Nil vadisine bağlı olmasıdır.
Son söz
Ölüm gününe kadar dünyada neden zevk alıyorsan yap, çünkü ölüm tanrısı ağlayıp sızlamalari duymaz ve çığlıklar öbür dünyadan hiç kimseyi kurtarmaz . Günü neşe içinde geçir . Elbette hiç kimse zenginliklerini beraberinde götüremez. Elbette oraya giden hiç kimse geri dönemez.
Sayfa 113 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ölüm gününe kadar dünyada neden zevk alıyorsan yap, çünkü ölüm tanrısı ağlayıp sızlamaları duymaz ve çığlıklar öbür dünyadan hiç kimseyi kurtarmaz."
Sayfa 118Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.