Eski Roma Yaşantısında Bir Gün kitaplarını, Eski Roma Yaşantısında Bir Gün sözleri ve alıntılarını, Eski Roma Yaşantısında Bir Gün yazarlarını, Eski Roma Yaşantısında Bir Gün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Romalılar cinsellik konusunda hiç de çekingen değillerdi. Ovidius, edebe aykırı şiirler yazmaktan dolayı (daha politik bir niyetten kuşkulanılmıştır) sürgüne gönderilmişti, ancak onun erotik şiirleri, kesinlikle kırmızı noktalı malzeme olmakla birlikte, çağdaşlarının aşk, tutku ve yitim üzerine yazdıklarından ya da daha erken dönem şairi Catullus'un etkileyici güzellikle ağzı bozuk müstehcenliği birleştirdiği şiirlerinden daha kötü değildi. Hatta Horatius'ta bile bir zamanlar tercüme edilmesi uygun görülmeyen bölümler vardır. Erotik şiir, kabul gören bir edebiyat türüydü ve Roma halkının eğlence kavramı ile karşılaştırıldığında, masum bile görünüyor.
Romalı bir kız için sağlıklı egzersiz yapmak bile uzun bir yaşamı garantilemez. Bir kadın için ortalama ömür 27 yıl olarak
hesaplanmıştır ve bu, büyük ölçüde hamileliğin tehlikelerinden kaynaklanır. Klasik Dönem'e ait doktor kayıtlarını okumak amansız ve korkunç bir deneyimdir. Jinekolojik bilgiler kimi açılardan oldukça gelişmiş, doktorlar iç beden anatomisini bir dereceye kadar çözmüşlerdir. Ele geçen Roma Dönemi tıp aletleri arasında vajinal ve anal muayenelerde kullanılanlar vardır. Bunlar bir mühendislik harikası gibi görünmekle birlikte, çok acı veriyor olmalıydılar (bu aletler karşısında korku ile irkilen hanımlar , aynı güzellikte yapılmış olan ve yine kazılarda ele geçen kastratorlara (iğdiş etmekte kullanılan aletler) erkeklerin göstereceği tepki ile teselli bulabilirler). luvenalis, kadınlar tarafından takdir edilen ve bu araçların kullanılması ile ilgili avantajları anlatırken, çocuk düşürme olmadığını söyler.
Her sınıftan Romalı'nın günlük yaşamı içinde hamamın önemini abartılı bulmak zordur. Hamam, insanı kirlerinden arındırmaktan çok daha fazla işleve sahipti ; sosyal kulüp, gymnasium, halk kütüphanesi, auditorium, hatta sanat galerisi olarak hizmet veriyordu. Romalı bir kadın veya erkek öğleden sonralarının önemli bir bölümünü burada geçirebilirdi, zira olup biten çok şey vardı. Hatta Roma avam takımının asayişini sağlamak konusunda önemli iki öğe olan ekmek ve arena eğlencesine bir üçüncüsünü eklemek gerektiğini de söyleyebiliriz.
Ekmek, ayaklanmaya müsait olan şehirli fakir halkın karnını tok tutmaya yarayan tahıl yardımını, arena ise hakim sınıfın kısmen törensel görev olarak , kısmen de kendi reklamını yapmak amacıyla halkı eğlendirmek için düzenlediği çeşitli oyunları temsil eder; kaldı ki, doldurulması gereken pek çok resmi tatil günü vardı (yıl boyunca 150 günden fazla). Üçüncü öğe hamamdır; halkın temizlenmesi, aynı zamanda eğlenmesi için herkesin yararlanabileceği güzel, geniş, lüks ve sıcak bir mekan sağlanması amaçlanmıştır.
Öğle yemeği günün ana öğünü olmadığı için hafif yiyeceklerle geçiştirilirdi; buğday veya arpa ekmeği (arpa özellikle köleler ve fakirler içindi), et veya balık, sebze ve peynir alışılmış yemek tarzıydı. Marcus Aurelius (İmparatorun dönemi bizim bahsettiğimizden daha geç olsa da bu gibi şeyler fazla değişmemiştir) kent dışındaki yerleşimlerde yenen basit öğle yemeğini tanımlarken, ekmek, fasulye, soğan ve yumurtalarıyla beraber pişirilen ringa balığından bahsetmiştir.
Dışarıda (al fresco) yemek Akdeniz ikliminde yaşamanın zevklerinden birisiydi (sivrisinekler rahat bırakırsa) ve pek çok bahçede bir açık hava triclinium'u (yemek odası) vardı. Söz konusu alan, muhtemelen bir tente altındaki basit bir yemek köşesi veya Plinius'un Toscana'daki bahçesinin derinliklerinde yarattığı gibi, ortasında küçük bir havuzun yer aldığı beyaz mermerden rustik bir fantezi olabilir, kimi yiyecekler bu havuzun içinde yüzdürülürdü. Hatta bahçeye açılan ancak kendisi evin içinde yer alan yemek salonları da tasarlanmıştı ve Pompeii villalarıında güzel havalarda yemek için kullanılan oturma odası (oecus ) bulunmaktaydı.
Romalılar bahçelerden çok hoşlanırlar ve doğal güzelliklerden ince bir zevk duyarlardı. İşlevsel olduğu kadar zevk için de kullanılan bahçeler, belli şemalara uymakla birlikte ahenkliydi de.