Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Devirlerden Pers İstilasına Kadar

Eskiçağ Türkiye Tarihi

Ekrem Memiş

En Yeni Eskiçağ Türkiye Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Eskiçağ Türkiye Tarihi sözleri ve alıntılarını, en yeni Eskiçağ Türkiye Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Anadolu, 26 Ağustos 1071'de kazanılan Malazgirt Zaferi'nden sonra Türk yurdu olmuş değildir. Türkler, günümüzden yaklaşık 4200 yıl önce Anadolu'ya yerleşerek, bu memleketi kendilerine yurt edinmişlerdir.
Sayfa 24 - Ekin Basın Yayın
Neolitik devre kadar, yiyeceğini doğadan temin eden insanoğlu, bu devirde ilk defa ekip biçmeye başlamıştır.
Reklam
Anadolu'nun İlk Sakinleri
(...) Anadolu'nun en eski paleolitik çağ yerleşmelerinden ilki, Gaziantep yakınlarında yer almaktadır. Gaziantep'deki Dülük köyünün Keber tepesinde yapılan bilimsel kazılarda, alt paleolitik döneme ait çakmaktaşı aletler ve bu aletlerin yapıldığı atölyeler bulunmuştur. Bu kalıntılar ışığında, Dülük MÖ. 600.000 yıllarına tarihlenerek dü9nyanın en eski yerleşimlerinden biri olarak gösterilmiştir.
Sayfa 9
GEÇ HİTİT ŞEHİR DEVLETLERİ ZAMANINDA ANADOLU KÜLTÜRÜ
“Eski kavimlerin dinlerinin teşekkülünde ikinci bir önemli faktör de o memleketin eski gelenek ve görenekleridir.Bir memleketi istila eden yeni bir kavim,kendi tanrıları yanında,oradaki mevcut tanrılara da tapıyordu.Çünkü yeni idareciler,yerli halkı hakimiyetleri altında tutabilmek için,onların manevi değerlerine de kıymet vermek zorunda idiler.Örneğin Hititler’in kendi tanrıları yanında, kendilerinden evvel Anadolu’da yerleşen Hattiler’in, Luwiler’in ve diğer kavimlerin tanrılarına da taptıklarını,aynı şekilde hakimiyetleri altına aldıkları Hurriler’in, Mitanniler’in tanrılarını da benimsediklerini görmüştük.
Sayfa 279Kitabı okudu
GEÇ HİTİT ŞEHİR DEVLETLERİ ZAMANINDA ANADOLU KÜLTÜRÜ
Geç Hitit Şehir devletlerindeki dini inançlara gelince; şunu hemen belirtelim ki, herhangi bir memleketin dini inanışları üzerinde çevrenin,iklimin,yani coğrafi şartların etkisi vardır.Eski Önasya kavimlerinin dinlerini bu noktadan değerlendirdiğimizde,örneğin Mısır’da memleketin ekonomik hayatında en önemli faktör olan iki unsura, ‘Güneş’e ve Nil’e tapıldığını gördüğümüz gibi,topraktan iyi bir ürün alabilmek için yağmur bekleyen Anadolu gibi bir memlekette ise Fırtına ve Hava tanrısının en başta geldiğini görüyoruz.
Sayfa 278Kitabı okudu
Kraliçeler
Hitit kraliçelerinin en ilgi çekicisi ve şahsiyeti en kuvvetli olanı, çağının belgelerinde sık sık adı geçen, Büyük Kral III. Hattuşili’nin eşi Büyük Kraliçe Puda-Hepa’dır.Bu kraliçeye ait birçok mektup,adak ve vakıf vesikaları mevcuttur.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
Kraliçeler
Sarayda Büyük Kraldan sonra en nüfuzlu şahsiyet, kralın annesi idi.Metinlerde ana kraliçelere “Tavananna”, yaşayan kralın zevcesine ise “Şakuvaşşar” denilmekte idi.
Sayfa 236Kitabı okudu
Büyük Kral
Yeni Hitit devleti zamanında (M.Ö. 1400-1200),idari teşkilatın başında “Büyük Kral” denilen Hitit kralları vardı.Hitit krallarını, Mısır ve Mezopotamya krallarından ayıran birtakım özellikler görülmektedir.Örneğin Hitit kralları hiçbir zaman “tanrı-kral” olmak temayülünü göstermemişlerdir.Onların ancak öldükten sonra tanrı olduklarına inanılıyordu.Hitit metinlerinde hiçbir zaman “falanca kral öldüğü zaman” tabiri geçmez.Bunun yerine, “falan kral tanrı olduğu zaman” tabiri kullanılır.Buradaki “tanrı olmak”tabiri, “ölmek” anlamında kullanılmıştır.
Sayfa 235Kitabı okudu
LİDYA DEVLETİ
Alyattes, M.Ö. 565 yılında ölmüş ve yerine oğlu Kroisos Lidya kralı olmuştu.Med kralı Keyaksar’dan sonra da oğlu ve halefi Astyages, Med tahtına geçmişti.Fakat bir müddet sonra Med kralı Astyages,Pers sülalesi prenslerinden Kyros tarafından mağlup edilmiş ve Anadolu üzerindeki Med hakimiyeti de Persler’e geçmişti.Bu sırada Lidya kralı Kroisos ile Mısır firavunu Amasis,aralarında Kyros’a karşı bir ittifak yapmışlardı.Ege denizinde mahreç arayan Kyros,bunu bir harp sebebi olarak kabul etmiş ve Herodotos’a göre,iki tarafın orduları Pteria(Boğazköy) şehri civarında karşılaşmışlardı.Meydana gelen muharebeyi Persler kazanmış,Kroisos idare merkezi Sardes’e kaçmıştı.Amacı Mısır’dan yardımcı kuvvetler aldıktan sonra,gelecek ilkbaharda tekrar taarruza geçmekti.Fakat Pers kralı Kyros, yıldırım hızı ile Sardes üzerine yürümüş,şehri zaptetmiş ve Kroisos’u da esir etmişti.Böylece Anadolu,artık bir devletin,Pers İmparatorluğunun hakimiyeti altına girmişti.
Sayfa 220Kitabı okudu
LİDYA DEVLETİ
Nitekim Keyaksar ile Lidya kralı Alyattes’in orduları M.Ö. 28 Mayıs 585 tarihinde Kızılırmakın doğusunda karşılaşmışlardı.Fakat bu sırada Miletoslu büyük bilgin Thales’in o yıl içinde olacağını daha önceden bildirdiği güneş tutulması gerçekleşmiş,gündüz geceye dönmüştü.İki taraf da bunu ilahi bir ihtar kabul ederek aralarında barış yapmışlardı.Ayrıca Lidya kralı Alyattes,kızı Aryenis’i Med kralı Keyaksar’ın oğlu Astyages’e vererek aralarındaki dostluğu,akrabalık bağlarıyla daha da kuvvetlendirmişti.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
LİDYA DEVLETİ
Kimmerler çekildikten sonra Anadolu’da Med hakimiyeti başlamıştır.Çünkü Med kralı Keyaksar, Babil kralının da yardımı ile M.Ö. 612 yılında Ninive üzerine ani bir baskın yaparak asırların verdiği kin ve intikam hisleri ile bütün Asur şehirlerini yakıp yıkmış ve böylece Asur İmparatorluğu birkaç gün içinde çöküvermişti.Asur İmparatorluğunun geniş toprakları galipler arasında paylaşılmış ve bu taksimata göre, Anadolu, Medler’in payına düşmüştü.Öyle ki, Med devleti Kızılırmak nehrine kadar bütün Doğu Anadolu’ya hakim olmuştu.Kızılırmak nehrinin batısında kalan Anadolu toprakları ise, hala Mermanatlar sülalesinin hakimiyeti altında bulunuyordu.Bu sülale kralları, Batı Anadolu sahillerindeki Hellen koloni şehirlerine vergi karşılığında yarı bağımsızlık tanıyarak siyasi ve özellikle ekonomik bakımdan Anadolu’da önemli bir güç haline gelmiş bulunuyordu.Böylece Kızılırmakın bu iki tarafında bulunan bu iki büyük devletin,eninde sonunda çarpışacakları muhakkaktı.
Sayfa 220Kitabı okudu
263 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.