Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Antik Nümismatiğe Giriş

Eskiçağda Para

Oğuz Tekin

Eskiçağda Para Gönderileri

Eskiçağda Para kitaplarını, Eskiçağda Para sözleri ve alıntılarını, Eskiçağda Para yazarlarını, Eskiçağda Para yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çoğu kent, sikkelerinin üzerinde yer alan tipleri uzun süre değiştirmemiştir. Bazı tipler, onları sikke tipi olarak kullanan kentlerin adeta armaları haline gelmişlerdir. Örneğin, Ephesos'da arı, Miletos'da aslan, Phokaia'da fok balığı, Khios'da grifon, Side'de nar, Atina'da baykuş, Korinthos'da kanatlı at, Aigina'da kaplumbağa, Syrakusai'da Arethusa başı, Metapontion'da buğday başağı gibi.
llk sikkelerin elektrondan basılma nedeni, Sardes yakınındaki Tmolos dağından doğan Paktolos Irmağı'nın (Sart çayı) alüvyonlarında bu ma- denin doğal halde bulunmasıdır.
Reklam
Anadolu'da basılan ilk sikkeler ise altın ve gümüş alaşımı bir maden olan elektrondan basılmışlardı. Günümüze kalmış çok sayıda elektron sikke mevcuttur.
Antik çağda sikke basımı için kullanılan metaller esas olarak altın, gümüş ve bakır/bronz idi.
Tarih kitapları ilk sikkeleri yapanların Lydialılar olduğunu yazmaktadır. Gerçekten de sikkenin icadını Lydialılar ile ilişkili görmek için elimizde yeterli kanıt vardır.
41 syf.
9/10 puan verdi
Eskiçağda Para - Prof.Dr. Oğuz Tekin 1958 doğumlu İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi'nde 'Klasik Arkeoloji' öğrenimi alan
Oğuz Tekin
Oğuz Tekin
Numismatik alanındaki çalışmaları ile tanınmaktadır. Masterını ve doktorasını Numismatik alanında yapmıştır. Halen Koç üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümünde görev almaktadır.
Eskiçağda Para
Eskiçağda ParaOğuz Tekin · Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü · 199422 okunma
Reklam
Her ne kadar, Roma imparatorluğu İ.S. 395 yılında ikiye ayrılmış ve imparatorluğun Bizans olarak bildiğimiz Doğu yarısının hakimiyeti Arcadius'a (İ.S. 395-408) kalmış ise de, Bizans sikkeleri Arcadius'un sikkeleriyle değii de, kendisinden neredeyse yüz yıl kadar sonr.a tahta geçmiş olan Anastasius'un (İ.S. 491-518) sikkeleriyle başlatılır. Bunun en basit ve tek nedeni, gerek Arcadius gerekse ondan sonra tahta geçen birkaç imparatorun sikkeleri yine Geç Roma sikkelerine benzemektedir; oysa Anastasius'tan itibaren sikkeler, özellikle bronzlar, farklılık göstermektedirler. Bu farklılık, Bizans sikkelerinin Anastasius'tan itibaren başlatılmasının daha uygun olacağını göstermektedir.
Gerek cumhuriyet gerekse imparatorluk döneminde sikkenin içerdiği değerli maden miktarının azaltılması ya da benzer düzenlemeler yapıldığını görüyoruz. Fakat önemli sayılabilecek düzen!emeler ya da reformlar arasında Aurelianus (İ.S. 270-75) ve Diocletianus'un (İ.S. 284-305) reformlarını gösterebiliriz. İ.S. 3. yüzyılda baş gösteren yüksek enflasyon nedeniyle para reformu kaçınılmaz olmuştu.
Yazılı kaynaklardan, sikkenin icadından birkaç yüzyıl ön­cesinden beri Ege dünyasında madenlerin, büyük baş hay­vanların, üç ayaklı kazanların, baltaların vb. araç gereçlerin para olarak kullanıldıklarını öğreniyoruz.
Roma
İmparatorluğun geç döneminde ise, önyüzdeki imparatorun adından önce D N harfleri bulunmaktadır. Bu harfler, Dominus Noster (Efendimiz) anlamına gelmektedir. İmparatorun unvanları arasında bulunan P F ise, Pius Felix (=dindar mutlu) anlamındadır.
Reklam
Roma'da Cumhuriyet döneminde yıllık devlet bütçesi ve para basımı Senato'nun kontrolu altındaydı. Sikke basımından fiilen sorumlu memurlar ise üç kişiden oluşmaktaydı.
Tarih kitapları ilk sikkeleri yapanların Lydialılar olduğunu yazmaktadır. Gerçekten de sikkenin icadını Lydialılar ile ilişkili görmek için elimizde yeterli kanıt vardır. Bu kanıtları iki grupta toplamak mümkündür : yazılı antik kaynaklar ve arkeolojik buluntular. Sikkenin icadı ile ilk bilgiyi İ.Ö. 5. yüzyılda yaşamış ve "tarihin babası" olarak ün yapmış olan Halikarnassoslu (Bodrum) Herodotos'tan almaktayız. Herodotos, ilk kez altın ve gümüş sikke basan ve kullananların Lydialılar olduğunu söylemektedir. Herodotos'un altın dediği gerçekte elektron olmalıdır. Çünkü ilk sikkeler elektrondan yapılmışlardır. Ayrıca İ.S. 2. yüzyılda yaşamış olan Pollux da sikkeyi kimin icad etmiş olabileceği sorusuna yanıt ararken, Kolophonlu Ksenophanes'in sözlerini aktarır. Ksenophanes'in sikkenin icadı ile ilgili olarak saydığı kişi ve halklar arasında Lydialıların da adı geçmektedir. Dolayısıyla Herodotos'un İ.ö. 5. yüzyılda, Ksenophanes'in de İ.Ö. 6. yüzyılda yaşadığı göz önüne alınırsa, verdikleri bilgileri göz ardı etmemek gerekir.
Sikke basımında ilk darp makinesi günümüzden ancak üçyüz yıl önce (17. yüzyıl) kullanılmaya başlanmıştır. Bu tarihe kadar sikke basımı elle yapılıyordu. Antikçağda darphane oldukça basit bir atölye idi. içerisinde bir örs, ocak, tartı, kalıpçı aletleri, kalıplar ve çekiç bulunuyordu.
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.